Birinci Dünya Savaşı’ndan çıkan yenik devletler ile imzalanan ateşkes anlaşmalarının dahi aslına bakılırsa devletlerin varlıklarına siyasi ve askeri manada son verecek bir mahiyette olduklarının belirtilmesi gerekiyor.
Mondros Ateşkes Anlaşması Hakkında Genel Bilgiler
Mondros Ateşkes Antlaşmasına karşı Osmanlının tutumu incelenirken dikkate alınması gereken en temel bilgiler;
Bu detaylara bakıldığı zaman sadece ateşkes anlaşmasında koyulan maddelerin bu derece sert olması durumunda barış anlaşmasında ne şekilde bilgilerin sunulacağı da merak edilmektedir. Ateşkes anlaşmasını takip eden barış anlaşması ise Sevr olmuştur. Sevr anlaşmasının Osmanlıyı düşürdüğü durum oldukça nettir! Sadece Anadolu’nun belirli bir kısmına hapsedilmiş biri siyasi ünite olarak savunmasız bırakılması amaç edinilmiştir.
Boğazların Durumunu Düzeltmek Seneler Aldı!
Mondros Ateşkes Antlaşmasına karşı Osmanlının tutumu ve daha sonrasında atılan sert adımlar ile Boğazlarda yeniden otorite sahibi olunmasının seneler aldığının da belirtilmesi gerekiyor. İkinci Dünya Savaşının tehdidi olmasaydı Avrupalı devletlerin genel manada bu alanda Türkiye’nin otorite sahibi olmasına onay vermeyeceği düşünülmektedir.
Yapılan büyük mücadelelerin sonucunda bağımsız b ir cumhuriyete yakışacak şekilde boğazların da tüm hakimiyeti elde edilmiştir. Bu adım Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile teyit edilmiştir. Boğazların durumu sadece siyasi bir prestij meselesi değildir aslına bakılırsa siyasi bağımsızlığı9n en net yansımalarından biri tanesidir.
Sevr Anlaşmasının İptali
Kurtuluş savaşının başlaması ile beraber Osmanlı tarafından atılan bu ateşkes ve barış anlaşmasının geçersizi kılındığı açıklanmıştır. Bu anlaşmalardan güç alarak işgale başlamış olan kuvvetlerin geri püskürtülmesi için de gerekli olan tüm adımlar atılmıştır. Savaşlardan diplomatik adımlara kadar hiçbir noktadan kaçınılmamıştır.