Mondros Ateşkes Antlaşması

Mondros Ateşkes Antlaşmasına karşı Osmanlının tutumu incelendiği zaman aslına bakılırsa devletin ne derece sıkıntılı bir konuma düşürüldüğü de fark edilmektedir. Yapılan savaşın ardından bir ateşkes anlaşmasının bir de barış anlaşmasının imzalanması gerekecektir.

22.07.2020-15:49 - (Son Güncelleme: 22.07.2020-15:47) Mondros Ateşkes Antlaşması

Birinci Dünya Savaşı’ndan çıkan yenik devletler ile imzalanan ateşkes anlaşmalarının dahi aslına bakılırsa devletlerin varlıklarına siyasi ve askeri manada son verecek bir mahiyette olduklarının belirtilmesi gerekiyor.

Mondros Ateşkes Anlaşması Hakkında Genel Bilgiler

Mondros Ateşkes Antlaşmasına karşı Osmanlının tutumu incelenirken dikkate alınması gereken en temel bilgiler;

  • Her zaman olduğu gibi bu belgede de İtilaf devletlerinin temel amacı Boğazların açılmasıdır. Her isteyen devletin sorunsuz bir biçimde geçiş sağlanması ve bu konuda Osmanlıya herhangi bir söz verilmemesine karar verilmiştir.
  • Ordular konusunda da oldukça net bir duruş sergilenmiş ve Osmanlının kendi halkının genel asayişini sağlamak dışında kullanmış olduğu tüm kuvvetlerin terhis edilmesi gerektiği ve silahsızlandırması istenmiştir.
  • Bu maddenin alenen devleti savunmasız ve ilerleyen aşamalarda da işgallere açık konumda bırakması da dikkat çekicidir.
  • Sadece ordu değil aynı zamanda gemilerin de teslim olması talep edilmiştir. Gemilerin de teslim edilmesi ile beraber kara sularında nasıl bir durumun hakim olduğu ya da genel otorite bağlamında tek bir söz bildirme hakkı da olmayacaktır.
  • Osmanlı devletinde herhangi bir şekilde alınmış olan harp esiri varsa bunların da en kısa süre içerisinde İtilaf devletlerine teslim edilmesi istenmiştir.

Bu detaylara bakıldığı zaman sadece ateşkes anlaşmasında koyulan maddelerin bu derece sert olması durumunda barış anlaşmasında ne şekilde bilgilerin sunulacağı da merak edilmektedir. Ateşkes anlaşmasını takip eden barış anlaşması ise Sevr olmuştur. Sevr anlaşmasının Osmanlıyı düşürdüğü durum oldukça nettir! Sadece Anadolu’nun belirli bir kısmına hapsedilmiş biri siyasi ünite olarak savunmasız bırakılması amaç edinilmiştir.

Boğazların Durumunu Düzeltmek Seneler Aldı!

Mondros Ateşkes Antlaşmasına karşı Osmanlının tutumu ve daha sonrasında atılan sert adımlar ile Boğazlarda yeniden otorite sahibi olunmasının seneler aldığının da belirtilmesi gerekiyor. İkinci Dünya Savaşının tehdidi olmasaydı Avrupalı devletlerin genel manada bu alanda Türkiye’nin otorite sahibi olmasına onay vermeyeceği düşünülmektedir.

Yapılan büyük mücadelelerin sonucunda bağımsız b ir cumhuriyete yakışacak şekilde boğazların da tüm hakimiyeti elde edilmiştir. Bu adım Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile teyit edilmiştir. Boğazların durumu sadece siyasi bir prestij meselesi değildir aslına bakılırsa siyasi bağımsızlığı9n en net yansımalarından biri tanesidir.

Sevr Anlaşmasının İptali

Kurtuluş savaşının başlaması ile beraber Osmanlı tarafından atılan bu ateşkes ve barış anlaşmasının geçersizi kılındığı açıklanmıştır. Bu anlaşmalardan güç alarak işgale başlamış olan kuvvetlerin geri püskürtülmesi için de gerekli olan tüm adımlar atılmıştır. Savaşlardan diplomatik adımlara kadar hiçbir noktadan kaçınılmamıştır.

DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

En Çok Okunanlar

Modal