Marmara Denizi'ndeki Lüfer Bolluğuna Müsilaj Etkisi!

Marmara Denizi’nin kirlenmesiyle birlikte meydana gelen müsilaj tehlikesi sürmeye devam ediyor. Müsilajı Marmara Denizi’nde temizleme çalışmaları tüm hızıyla devam ederken denizin içinden güzel habeler gelmeye başladı. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, ‘Geçen yıl devam eden müsilaj şartlarından dolayı endüstriyel büyük balıkçılar, şimdiki lüferleri çinakop boyutundayken avlayamadı. Şerden hayır doğdu, o zaman avlayamadıkları için o çinakoplar büyüdü, şimdi lüfer oldu ve biz bu sene bol lüfer görüyoruz.’ dedi. Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Nihat Işık, ‘20 yıldan bu yana görülmeyen bir lüfer bolluğu yaşıyoruz’ 

MÜSİLAJ FAKTÖRÜ FAYDALI OLDU

Türkiye’deki avlanma yöntemlerinden dolayı denizimizde lüfer göremediğimizi dile getiren dile getiren bilimciler, müsilajın Marmara Denizi’ni etkisi altına alması balıklara yaradığını aktardı. Lezzeti ve besin değerinin yüksekliğinden dolayı en çok tercih edilen balıklardan lüfer, bugünlerde bol av vermesinden dolayı Marmara Denizi'nde ağ atan balıkçıları sevindirdi. Marmara Denizi'nin güney kıyılarında yer alan Balıkesir'in Bandırma ve Erdek ilçelerindeki balıkçılar, bol miktarda lüfer avlıyor. Av bereketinden dolayı fiyatları düşen ve büyüklüğüne göre adedi 25 lira ila 40 liradan satılan lüfer, tezgahlarda tüketicilerin en çok tercih ettiği balıkların başında geliyor. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, AA muhabirine, av sezonunun 1 Eylül'de başladığını hatırlatarak, son 10 gündür Karadeniz'den Ege Denizi'ne doğru lüfer akını yaşandığını söyledi. Bu göçün fırsata dönüştüğünü, bugünlerde Marmaralı balıkçıların yoğun bir şekilde lüfer avladığını belirten Sarı, az miktarda hamsi, daha da az istavrit ve sardalye çıktığını anlattı. Mevsime göre diğer çeşitlerin avının ise pek olmadığını dile getiren Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, ‘Geçen yıl devam eden müsilaj şartlarından dolayı endüstriyel büyük balıkçılar, şimdiki lüferleri çinakop boyutundayken avlayamadı. Şerden hayır doğdu, o zaman avlayamadıkları için o çinakoplar büyüdü, şimdi lüfer oldu ve biz bu sene bol lüfer görüyoruz.’ dedi.

GIRGIRLAR BU LÜFER BALIĞINI AVLAYAMIYOR

Marmara Denizi’ndeki müsilaj tehlikesinden dolayı balıkların Ege Denizi’ne akın ettiği ifade eden Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Merkez Birliği (DEM-BİR) Başkanı Nihat Işık, av yasağından dolayı Marmara Denizi’nden Ege Denizi’ne akın eden balıkların bazılarının yakalanabildiğini ifade etti. Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Nihat Işık, da lüfer bolluğuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Son dönemde Marmara üzerinden Ege Denizi'ne doğru göç eden lüfer adedinin 100 milyonu bulduğunu tahmin ettiğini aktaran Işık, sözlerini şöyle sürdürdü; ‘20 yıldan bu yana görülmeyen bir lüfer bolluğu yaşıyoruz bu sene ama bu lüfer geçişinden sadece 7 metre uzatma ağı atan tekneler balığı yakalayabiliyor. 24 metre av yasağı olduğu için gırgırlar bu lüfer balığını avlayamıyorlar. O yüzden de sayı olarak tezgahlara balık az düşüyor. Bu sene 24 metre yasağı olmasaydı, lüferin tanesi vatandaşa 5 liraya gelirdi.’ dedi. Bandırma Su Ürünleri Balık Hali esnafından Ali Yolagelen ise efsanevi bir av sezonu geçirdiklerini belirtti. Lüferde buna yakın bir bolluğu 5 yıl önce yaşadıklarını, balığı şimdi o senenin fiyatlarından sattıklarını anlatan Yolagelen, ‘Tezgahlarda lüfer büyüklüğüne göre 25 lira ile 40 lira arasında değişiyor. Karadeniz hamsisini kilosunu 25 liradan, Marmara hamsisini 35 lira, Marmara sardalyasını 25 lira, istavriti 25 liradan, çinekopun 1,5 kilosunu 50 liradan satıyoruz. Mezgitin, tekirin kilosu 35 lira. Çeşidimiz bol.’ diye konuştu.