Kadının Siyasi Gücü ve Kabinelerde Bakanların Payı

Dünya genelinde birçok kadın seçimlere giriyor, siyasetin yüzünü küresel düzeyde değiştiriyor ve ulusal parlamentolarda cinsiyet eşitliğine bir adım daha yaklaşılıyor. Biz de sizler için kadınların dünden bugüne siyasi gücünü ve kabinelerdeki bakanların payının yüzdelik verilerini paylaştık.

26.03.2021-16:40 - (Son Güncelleme: 26.03.2021-16:40) Kadının Siyasi Gücü ve Kabinelerde Bakanların Payı

Bir araştırmaya göre Modern toplumların ortaya çıkışından bu yana kadınlar özel alan denen ilişkiler alanına kapatılarak kamusal yaşamın fırsatlarından, özellikle de insan hakları koruma kalkanından mahrum bırakılmıştır. 20. Yüzyılda geleneksel yaşam biçiminin terk edilerek çağdaş yaşam biçimine geçilmesiyle özellikle seçme ve seçilme konusunda yasalarda yapılan eşitlikçi düzenlemeler, kadının siyasal katılımında değişiklikler yaratmış olsa da, bugün kadının siyasal katılımı hâlâ erkeklerle eşit düzeye gelememiştir. Genel olarak kadınların siyasi hayattaki rolleri, kadınların iş hayatındaki ve farklı toplumsal ortamlardaki rollerinden bağımsız değildir Bununla beraber, ‘kadınların toplumsal ve ekonomik hayata katılımının yetersizliği, siyasal temsil sorununun da en temel ve en önemli yapısal nedeni’ olarak görülmektedir. 

KADININ SİYASETTEKİ STATÜSÜNE İLİŞKİN BEŞ ARGÜMAN 

Siyaset bilimci Dahlerup, kadının siyasetteki statüsünün güçlendirilmesine ve siyasette ve kadın ve erkek dengesinin sağlanmasına yönelik beş argüman ortaya koymuştur. Bunlar adalet, fayda, tecrübe, menfaat çatışması ve demokratik meşruluğu arttırmadır. Bunlardan birincisi ‘adalet’ argümanıdır. Bu argümanın üzerinde durduğu esas nokta nüfusun yarısını meydana getiren kadınların temsil oranında da benzer rakamları elde etmesi gerekliliğidir. Bu argüman, eşit temsili bir adalet konusu olarak ele almaktadır. 

İkincisi ‘fayda’ argümanıdır. Bu argüman temelde toplumda mevcut olan bütün yeteneklerden faydalanmanın, , o toplumun yararına olacağı düşüncesini savunmaktadır. 

Üçüncü argüman ‘kadınların tecrübelerinin dahil edilmesinin önemi’ üzerinedir. Kadınların toplumdaki tecrübeleri erkeklerden farklılık göstermektedir ve dolayısıyla ihtiyaçlara yönelik erkeklerden farklı çıkarımlarda bulunabileceklerdir. 

Dördüncü argüman, kadın ve erkek arasında çeşitli menfaat çatışmasını konu edinen ‘menfaatler çatışması’ argümanıdır. Bu argümana göre, kadınlar ve erkekler aile içi şiddet, eşit işe eşit ücret gibi konularda farklı bakış açılarına sahiptirler. Dolayısıyla kadınların parlamentoda yer alması bu tarz sorunların çözümünde büyük önem teşkil etmektedir. 

Son argüman, ‘demokratik meşruluğu arttırmak, toplumu modernleştirmek’ üzerinedir. Modern bir ülke olabilmek ve demokrasiyi kılabilmek için kadınların temsile katılımları şarttır. Kadının birey olarak tanımlanamayışının tarihçesi hayli eskilere dayanmaktadır. Tam olan erkektir. Kadın; ataerkil düzene geçişle birlikte ve tek tanrılı dinlerin de desteklediği bir şekilde hep erkeğe göre anlatılmış ve tanımlanmıştır. Ataerkil, erkek egemen toplumlarda erkek her alanda ve her zaman güçlü, başarılı ve özgürdür; kadın ise erkeğine her koşulda itaat etmekle yükümlü, kendini özne olarak gerçekleştiremeyen bir nesne ve ‘öteki’ olarak, tanımlanmaktadır. Bu nedenle, kadın kendini geleneksel değer yargılarına göre algılamakta ekonomik, sosyal ve politik yaşamdan soyutlamaktadır. 

KADINLARIN POLİTİKAYA İLK ADIMI 

Kadınların politikaya adım atışları, Fransız devrimi sırasında, 1791 yılında Olympe de Gouges’in ‘Kadın Hakları Bildirgesi’ni yayınlamasından sonradır.1831 ve 1848 devrimleri esnasında da Fransa’daki kadınlar seçme hakkını talep ederken, İngiltere’de ise Kadın Hakları için ilk çıkışlar 1832’de gelmiştir (Çelik,2009). Kadınlara seçme ve seçilme hakkı farklı ülkelerde farklı zamanlarda verilmiştir. Tarihte ilk kez Yeni Zelanda’da kadınlara seçme hakkı 1893 yılında, seçilme hakkı 1918'de verilmiştir. İskandinav devletlerinde kadınlar 1880’liyıllarının başlarında politik haklarını ilan etmişlerdir. Buna karşın Orta Avrupa’daki ilk talepler 1900’lü yıllardan sonra, bazı Akdeniz ülkelerinde de Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya çıkmıştır. Bunlarla birlikte birçok ülkede kadınların dünden bugüne siyasi gücünün arttığı, daha da artacağına dair gözlemler vardır. Sizler için kadınların siyasi gücünü ve kabinelerde bakanların payını yüzdelik veriler ile derledik.

İspanya %66,

Finlandiya 61.1 

Nikaragua 58,8 

Kolombiya 57,9 

Avusturya 57,1 

ABD 17,4 

Japonya 15,8 

Rusya 12,9 

Türkiye 11,8 

Yunanistan 11,1 

Çin 6,5

DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal