İyi ki Dünya'nın Türkiye'si var!

24 Şubatta başlayan Rusya'nın Ukrayna'ya yapmış olduğu savaş tüm dünyayı derinden etkiledi. Bu süreçte Türkiye önemli adımlar atarak, Rusya ve Ukrayna arasındaki durumu düzeltmek için elinden geleni yapmaya çalışıyor. Antalya'da gerçekleşen zirve sonrasında tüm dünya Türkiye'nin bu konudaki önemini bir kez daha anlamış oldu.

11.03.2022-17:01 - (Son Güncelleme: 12.03.2022-08:29) İyi ki Dünya'nın Türkiye'si var!

4 Şubatta başlayan Rusya'nın Ukrayna'ya yapmış olduğu savaş tüm dünyayı derinden etkiledi. AB ülkeleri ve ABD'nin Rusya'ya karşı yaptığı yaptırımlar ve akabinde Rusya'nında Avrupa'ya olan doğal gaz akışını kesmesi üzerine dünyada dengeler altüst oldu. Bu durum birçok ülkenin ekonomosini etkilemiş oldu. Bu süreçte Türkiye önemli bir adım atarak, Rusya ve Ukrayna arasındaki durumu düzeltmek için elinden geleni yapmaya çalışıyor.  Antalya'da 10.03.2022 tarihinde düzenlenen üçlü barış zirvesinde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitri Kuleba bir araya geldi. Zirve sonrasında açıklamalarda bulunan Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitri Kuleba, 'Ben buraya iyi bir amaçla geldim. Ancak maalesef Lavrov öyle bir pozisyonda değildi. 24 saatlik ateşkesi de gündeme getirdik, en acil insani durumları gidermek için. Bunda da mesafe katedemedik. Rusya'da bu kararı verecek başka kişiler var. Bu formatta yine görüşmeler yapabiliriz, çözüm olası ise...' demişti. 

Çavuşoğlu zirvede önemli arabuluculukta bulundu. İki tarafı da konuşturmak için elinden geleni yapmıştı. Bu zirve sonrasında tüm dünya Türkiye'nin bu konudaki önemini bir kez daha anlamış oldu.


Türkiye İsrail ilişkisi

İsrail Türkiye ilişkileri; Mavi Marmara, Gazze saldırıları ve başkentin Kudüs’e taşınması ile bir hayli gergin olmuştu. Doğu Akdeniz’de bulunan gaz yatakları ise gerginliğin zirveye taşınmasına sebep oldu.

14 yıl aradan sonra Türkiye'yi ziyaret eden ilk İsrail Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmeler iki ülkeden çok Avrupa için de kritik önem taşıyor. Özellikle Rusya'nın Ukrayna işgali ile birlikte artan petrol ve gaz fiyatları, İsrail gazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya aktarılması konusunu dolayısıyla İsrail-Türkiye yakınlaşmasını daha da önemli hale getirdi.


Türkiye-Filistin İlişkisi

Türkiye, Filistin halkıyla yüzyıllar öncesine giden ortak bir tarihe ve yakın kültürel ve sosyal ilişkilere sahiptir. Türkiye, Filistin-İsrail ihtilafına iki devletli çözüme yönelik yerleşik BM parametreleri temelinde ve müzakereler yoluyla adil, kapsamlı ve kalıcı bir çözüm getirilmesini, bu çerçevede 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip, bağımsız ve egemen Filistin Devleti’nin kurulmasına yönelik çabaları desteklemektedir.


Türkiye-Afganistan İlişkisi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin aldığı ilk kararlardan biri Kabil’de temsilcilik açmak olmuş, bu çerçevede Afgan asıllı bir Türk subayı olan Abdurrahman Samadan Kabil’e temsilci olarak atanmış ve iki ülke arasında diplomatik ilişkiler 1921 tarihli Türkiye-Afganistan İttifak Muahedenamesiyle tesis edilmiştir. 

2021 yılında Türkiye, Afgan göçmen dalgası ile karşı karşıya kalmıştı. Başkan Erdoğan bu konuya ilişkin olarak şu açıklamalarda bulunmuştu;

'Giderek yoğunlaşan ve İran üzerinden gelen bir Afgan göçmen dalgası ile karşı karşıyayız. Bunu önlemek için de Pakistan'la işbirliğini arttırarak sürdürmemiz gerekiyor. Son dönemde çatışmaların yoğunlaştığı Afganistan'a da barışın istikrarın gelmesi için de Pakistan'a hayati görevler düşüyor.Bölgenin ve Afganistan'ın bir an önce istikrara kavuşturulması için her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz.' demişti.


Türkiye-Suriye İlişkisi

2010 yılında başlayan Arap Baharı'ndan etkilenen ülkelerden birisi olan Suriye'de 26 Ocak 2011 tarihinde iktidar karşıtı gösteriler düzenlenmeye başlamış, 15 Mart günü ise gösteriler ulusal çapta yayılmış ve iktidarı tehdit eder duruma gelmiştir. Batı ülkelerinin de desteğiyle örgütlü bir koalisyon halini alan Beşar Esad muhalifleri ile Beşar Esad iktidarı arasında çatışmalar başlamıştır.

Esad hükûmetinin muhalifler üzerine yaptığı Haziran 2011 Cisr eş Şuğur operasyonunundan kaçan 3.000 dolayında Suriyeli Türkiye'ye sığınmıştır. Bu olay sonrasında Anadolu Ajansı'na açıklamalarda bulunan Başkan Recep Tayyip Erdoğan 'Suriye'nin yaptığı kabul edilemez, bu bir vahşettir.' demecini vermiş ve ikinci bir Hama Katliamı yaşanmaması konusunda Suriye'yi uyarmıştır. Ek olarak tüm ticari ilişkiler de askıya alınmıştır'

RF-4 Türk jeti krizi

22 Haziran 2012 günü silahsız Türk F-4 savaş uçağının Suriye tarafından düşürülmesi iki ülke arasında yeni bir kriz başlamıştır. Suriye hükûmet sözcüsü ise vurdukları savaş uçağının Türk uçağı olduğunun farkında olmadıklarını ve sadece hava sahalarını ihlal eden "kimliği belirsiz" bir uçağa karşı meşru egemenlik haklarını kullandıklarını ifade etmiştir. 

Türkiye'ye atılan top mermisi krizi

3 Ekim 2012 tarihinde Suriye'nin Tel Abyad ilçesinden ateşlenen iki adet top mermisi Türkiye'nin Suriye sınırındaki Akçakale ilçesine düşmüştür. 5 kişinin ölmesine ve 10 kişinin yaralanmasına neden olan[104] olay sonrası ilçedeki okullar tatil edilmiş ve bazı noktalar boşaltılmıştır. Türkiye 'meşru müdafaa' hakkını kullanarak aynı gün içinde Tel Abyaz ilçesine T-155 Fırtına obüsleri ile topçu ateşi başlatmıştır.

Reyhanlı bombalı saldırıları

11 Mayıs 2013 tarihinde Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde 15 dakika arayla iki bombalı saldırı gerçekleşmiştir. Resmî verilere göre 51 kişinin kişinin ölümüne, 155 kişinin yaralanmasına; resmî olmayan iddialara göre 150'den fazla kişinin ölümüne ve geniş çapta mal kaybına yol açan saldırı Türkiye tarihindeki en ağır bombalı terör saldırısı olarak kayıtlara geçmiştir.

Mi-17 Suriye helikopterinin düşürülmesi

16 Eylül 2013 günü Suriye'ye ait Mi-17 tipi bir helikopter sınır ihlali yaptığı gerekçesiyle Türk savaş uçakları tarafından düşürülmüştür. 

MiG-23 Suriye savaş uçağının düşürülmesi

23 Mart 2014 tarihinde Suriye'ye ait bir MiG-23 savaş uçağı Türkiye tarafından düşürülmüştür. 

TSK Gözlem Noktasına Saldırı

Suriye'nin Idlib ilinde bulunan İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi"nde ateşkes gözlem misyonu için kurulan Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait 10 nolu gözlem noktası 29 Nisan 2019 ve 4 Mayıs 2019 tarihlerinde 2 defa Suriye Arap Ordusu güçleri tarafından topçu atışı ile saldırıda bulunuldu.

DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal