İbn-i Sina Kimdir? İbn-i Sina'nın Hayatı

İbn-i Sina'nın babası Afganistan’ın Belh şehrinin ünlü bir bilim adamıdır. Oğlunun doğuştan bir yeteneği olduğunun farkına vardı. Bilim adamı olmasından dolayı Sina'nın gelişiminde doğru yönlendirmeleri yaptı.

25.06.2020-14:09 - (Son Güncelleme: 25.06.2020-14:04) İbn-i Sina Kimdir? İbn-i Sina'nın Hayatı

İbn-i Sina'nın babası Afganistan’ın Belh şehrinin ünlü bir bilim adamıdır. Oğlunun doğuştan bir yeteneği olduğunun farkına vardı. Bilim adamı olmasından dolayı Sina'nın gelişiminde doğru yönlendirmeleri yaptı.

Sina, on yaşında Kuran'ı ezberledi, on dört yaşında ise öğretmenlerinin bilgi seviyesi kendisine yetemez oldu. Hafıza ve zekası o kadar olağanüstü seviyelerdeydi ki kendisi şöyle dedi: "18 yaşıma geldiğimdeki bilgi haznem olmasaydı, şuan hiçbir şeyim yoktu."

Kim tarafından ne şekilde eğitim aldığı tam olarak bilinemese de otobiyografisinden üst düzey bir eğitim aldığı anlaşılıyor.

Sina, Hintli bir manavdan Hint matematiğini ve hastalar için yapılan kürleri öğrendi. Hastalar için öğrendiği kürleri satarak da geçim kaynağı elde etti.

Aynı zamanda gezgin bir bilim adamının peşine takıldı ve bilgisine bilgi kattı. Alim İsmail el-Zahid'den de İslam hukukuna dair eğitim aldı. Buhara emiri Nuh İbni Mansur'uyu ağır bir hastalıktan kurtardı ve kendisine Samanoğulları sarayının kütüphanesinde çalışma izni verildi.

Burada kendisini felsefe, matematik, astronomi, fizik, kimya ve tıp alanında oldukça geliştirdi. Sonra kütüphanede çıkan bir yangında düşmanları onu kundaklama yapmakla suçladı ve Sina da oradan ayrılmak zorunda kaldı.

Sina, 16 yaşından itibaren hastalara ücretsiz baktı ve onları kendi yöntemiyle tedavi etti. Tedavi ettiği hastalar arasında Buhara Sultanı da bulunmaktadır.

Samanoğulları kütüphanesinden ayrılmaya yakın, 21 yaşından itibaren kendisini yazmaya verdi. Bu zamana kadar edindiği bilgi ve deneyimlerini paylaşmak istedi. Özellikle de mantık, etik, metafizik ve benzeri konuları ele aldı ve eserlerinin çoğunu ya Arapça ya da Farsça yazdı.

20 yaşında babasını kaybettikten sonra kendisine Gazneli Mahmud tarafından bir pozisyon teklif edilse de O, bu teklifi geri çevirdi. Bu teklifin ısrarcı ve tehlikeli boyutlara ulaşması Sina'nın Ürgenç'e gitmesine sebep oldu. Ürgenç'te aylık maaş bağlanarak vezirin bilim danışmanlığını yaptı.

Kendisine yakın bölgeler olan Nişabur ve Horasan'da uygun çalışma koşulları yaratmaya çalışsa da, o dönemde isyan çıktı Vezir Kabus hayatını kaybetti. Aksilikler birbiri ardına geldi. Sina, çok ciddi bir hastalığa yakalandı. Sina, hastalığını atlattıktan sonra Hazar Denizi'nin kıyısına doğru yol aldı.

Gorgan kentinde eski bir arkadaşına rastladı, onun yanına yerleştikten sonra birlikte öğretmenlik yaptı. Eğitimleri ağırlıklı olarak mantık ve astronomi dersleri ile ilgili konularda oldu. Burada bulunduğu dönemde eserlerini yazmaya devam eden Sina, dünyaca ünlü ve önemli eseri olan "Canon of Medicine"ini de buradaki çalışması sırasında yazdı.

Sina, çalışmalarını yazarken Hamedan'a gitmeye karar verdi. Burada Buveyhi Hükümdarı Şemsüddevle‘yi ağır hastalıktan kurtararak baş vezirlik ünvanına kadar yükseldi. Fakat sarayın içinde dönen birtakım entrikalar ve kendisini kabul etmeyen saray insanları huzursuzluk yarattı. Bu durum Sina'nın sarayı terkedip saklanmasına sebep oldu.

Şemsüddevle'nin durumunun kötüleşip rahatsızlanması üzerine tekrar saraya davet edildi ve vezirlik ünvanıyla görevine döndü. Hükümdarın ölmesiyle başa geçen oğlu, Sina'nın vezirliğini kabul etmedi.

Bu olay Sina'nın tekrar saray dışında saklanmasına neden oldu. Ancak askerler tarafından saklandığı yerde bulunan Sina, 4 aylık bir mahkumiyet yaşadı, daha sonra da bu bölgeyi terketti.
İbni Sina, Hamedan'dan kaçtıktan sonra, Kakuyilerin hükümdarı Alaüddevle‘nin koruması altına girdi.

Burada vezirlik yapmanın yanı sıra bilim adamı olarak çalıştı. Bu bölgede O'na büyük bir saygı duyuldu, gittiği her bölgede ilmi ve dehası yayılmaya başladı. Yarım kalan bilimsel çalışmaları olan matematik, geometri, astronomi ve takvim'e burada devam etti. Aynı zamanda hükümdar ile aralarında güzel bir dostluk kuruldu. Sina, her savaşta hükümdarın yanında oldu.

Gazzeli Mahmud'un oğlu Sultan Mesud’un İsfahan'ı işgaliyle çalışma koşullarının kalmaması ve evinin yağmalanmasından sonra Sina için huzursuz günler tekrar başladı. Aynı zamanda bu dönemde kolik hastalığına yakalanan Sina, 57 yaşında hayata veda etti.

Sina felsefeyi de Kuramsal Felsefe ve Eylemsel Felsefe şeklinde ikiye ayırdı. Kuramsal Felsefe; mutlak bilgi olan matematik, doğa ve metafizik felsefelerini kapsamakla birlikte Eylemsel Felsefe; Siyaset felsefesi, ekonomi felsefesi ile ahlak felsefesi gibi üç eylemsel dala ayırdı.
Sina Tanrıdan gelen ilk varlığın akıl olduğunu ileri sürdü ve varlık felsefesini olanaklı varlık, kendiliğinden olanaklı varlık ve kendiliğinden zorunlu varlık orak 3 gruba ayırdı.

Sina, Hastalıklara neden olan "mikrobu" bulan, vitaminlerin, vücutta parçalanarak kana karıştığını dolayısıyla kanın, taşıyıcı bir özelliği olduğunu ortaya koyan, vücuttaki yumuşak beyin dokusuyla sert kemik dokusunun iltihap kapabileceği düşüncesiyle yüzyıllardır doğru bilinen yanlışı çürüten, el uzvuyla vücuttaki iç hastalıkların tespitini yapan, şeker hastalığı tanısını, idrardaki şeker oranının ölçülmesiyle ortaya koyan ilk kişidir. Ayrıca dahili operasyonları narkozla yapan ilk doktordur.

İbn-i Sina, içme suyundan gelen mikropların vücuda zarar verdiğini söyledi ve su arındırıcı filtreyi icat etti. Sarılık ve Şarbon hastalıklarının nedenlerini gelişim süreçleriyle birlikte açıkladı.
Ruh ve sinir hastalıklarına sahip kişilerin Avrupa'daki gibi karanlık odaya koyulmak veya zincire vurulmak yerine hastalara müzik eşliğinde bir tedavi uygulanabileceğini söyledi.

İbni Sina, tıp ve felsefe alanına ağırlıklı olmak üzere ve diğer alanlarla birlikte toplam 200 kitap yazdı. Batılılarca, Orta Çağ Modern Biliminin kurucusu ve "Modern Tıbbın Babası" olarak tanındı.

El-Kanun Fi’t Tıp: İbn-i Sina'nın tıp deneyimlerinin yer aldığı sistematik bir ansiklopedidir. Tıpta Kanun anlamını taşır. 700 yüzyıl Batı'da ders kitabı olarak okutuldu. Latince’ye on çevirisi yapıldı.

Kitabu’n-Necat: Anlamı "Kurtuluş Kitabı" olan metafizik konularda hazırlanan bir çalışmadır.
İşarat vel-Tembihat: Bu çalışma mantık, fizik ve metafizik 20 bölümlerinden oluşan Sina'nın görüşlerini içerir.

Kitabü’ş-Şifa: Bu çalışma ise mantık, matematik, fizik ve metafizik konularında yazılmış on bir ciltlik hacimli bir çalışmadır. Defalarca Latinceye çevrildi ve ders kitabı olarak okutuldu.

DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

En Çok Okunanlar

Modal