Sürekli aynı saça sahip bir kadını görmek bize dert oluyor. onların dert haline getirmediği durum bizi geriyor. yaaa gözünü seveyim, bak allahın adını verdim şu saçını bir topla bir değiştir diyoruz. işte acilen bir kuaför sponsoru bulmak istediğimiz ünlüler..
Göksel'in saçları 'acıyor' klibinden sonra bize dert oldu... elinde telefon bütün bir klip boyunca çaresizce bir o yana bir bu yana saçlarını savuran göksel o günden beri saçlarını toplamadı.
Kısacık saçları ona çok yakışsa da bize fenalık geldi. acilen saçlarına farklı bir model vermesi gerektiğini düşünüyoruz.
Saçlarından fenalık getiren bir diğer isim gonca vuslateri. kısa saç ona çok yakışıyor. ona kısa saçı yakıştırmayan çok net çarpılır.
Ama ablacığım bir gün de şu kahkülden, şu 'yalnız kuş' modelinden bir vazgeç yahu? bir bakalım şu yüzüne gözüne...
Valide sultan'la gönlümüze taht kuran nebahat çehre de "bizi neden üzüyorsun?" diye ağlatan isimlerden. onu bir kez olsun farklı bir saçla göremedik. hep aynı koyu renk saçla izledik.
Sevdik mi sevdik. ama hiçbir zaman değişikliğe gitmedi. saçlarını toplamayı, topuz yapmayı sevse de hep o iki gıdım saçı yanlarından saldı. aslında bir toplasa içimiz ne kadar çok rahatlardı bir bilse...
Podyumların 'lolita' modeli aysun kayacı yüzyıllardır değişmedi gibi gelmiyor mu size de? küçüklüğümden beri aysun kayacı denildiğinde gözümün önüne saçını sağdan sola doğru düzelten bir kadın geliyor. bu hareket artık onda bir tik haline gelmiş durumda.
Ona epey bir zamandır tv'lerde rastlamıyoruz. özledik. ama baştan uyaralım, o tikinden kurtulmuşsa hoşgelsin tekrar yüreğimize. yoksa üzgünüm ama haydi lililililililili yar...
'aşk' kitabıyla edebiyat dünyasının popstar'ı haline gelmiş olmakta hiçbir sıkıntı duymayan elif şafak'ı birçoğumuz davalık olan 'baba ve piç' kitabıyla tanıdık. onu bilen biliyordu, bilhassa 'mahrem'ini ya da 'pinhan'ını seven seviyordu. ancak 'baba ve piç' ve sonrasında gelen 'siyah süt' kitaplarıyla popüler bir isim haline geldi.
'aşk' öncesindeki bu dönemde elif şafak'ı her pazar günü gazetede, bir tv programında, bir internet sitesinde görmeye başladık. ve hep aynı saç stiliyle. hep "ablacığım, şu gözünün önüne gelen saçları bir topla, gözünü seveyim sana bir şey olmasın" dedirtti. rengini değiştirdi, koyulttu, açtı. ancak hep aynı topuzla yoluna devam etti. hep bi' bohem, hep bi' salaş...
'dadı'yla hayatımıza dahil olan gülben ergen'i yüzyıllarca aynı saçla izledik. ergen'in içimize fenalıklar getiren, kadın kuaförlerinde 'gülben saçı' olarak anılan bu saçtan kurtulması çok ama çok uzun zaman aldı. neredeyse 10 yıl boyunca her gün aynı saçı kullanan şarkıcı şimdilerde daha yeni yeni saçını topluyor. artık bizi daraltmıyor. ancak ona güvenemiyoruz. size de sanki her an 'dadı'laşacak gibi gelmiyor mu?
Seren serengil demek balyajlı saçlar demek. serengil'in, yıllarca ona gereksiz yere yaş katan, hatta anlamsızca yaşlı gösteren bu saçlarından kurtulması yıllar aldı. ne zaman magazin programı yorumcusu oldu, işte o zaman yeni bir başlangıç yaptı. ancak o da saçlarını bir türlü toplamayan, hep açık bırakan isimlerden. ne yaptı ne etti o kulaklarını örttü, hiçbir zaman yüzüne şöyle bir bakamadık...
'süperstar'ımız ajda pekkan'a platin sarısını fena halde yakıştırıyoruz. platin sarısı demek ajda demek. ancak söz konusu yüze gelen saçlar olduğunda ciddi bir sıkıntı söz konusu.
Koskoca ajda pekkan'ı dünya gözüyle bir at kuyruğu saçla göremedik arkadaş! illa yanlarından mutlaka bir tel iki tel pörtledi hep...