İsrail polisi ramazan ayının başlamasıyla işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Şam Kapısı önünde yer alan oturma alanlarını barikatlarla kapatmıştı.
Filistinliler, teravih namazı sonrası Şam Kapısı önünde oturmalarına izin verilmemesi nedeniyle, Ramazan ayının ilk gününden itibaren teravih namazı sonrası Şam Kapısı’nda toplandı.
İsrail polisi de günlerdir toplanan Filistinlilere müdahalesini sürdürüyordu.
Çıkan olaylarda en az 130 Filistinli yaralanmış, onlarcası da gözaltına alınmıştı.
Filistinlilerin 12 gündür süren mücadelesi zaferle sonuçlandı.
İsrail polisi, Şam Kapısı’ndaki barikatları kaldıran Filistinlilere müdahale etmedi.
Barikatların kaldırılmasının ardından Filistinliler, Şam Kapısı önünde sloganlar atarak kutlama yaptı, bazı Filistinliler namaz kıldı.
Filistinlilerin kutlamalarda Filistin bayrakları açması üzerine İsrail polisi, bayrakları zorla toplayarak alandakileri Şam Kapısı'ndan uzaklaştırdı.
İsrail güçlerince Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırılan Kudüslü Aktivist Raide Said, ‘‘Bugün Şam Kapısı’nda yaşanan büyük bir mutluluktur. Filistinliler, güçleri ve azimleriyle Kudüs'ün sahibi olduklarını ispat ettiler.’‘ dedi.
Said, İsrail güçlerinin silahlarına karşılık Filistinlilerin sivil inisiyatifinin galip geldiğine dikkati çekerek, ‘‘Şam Kapısı’ndaki barikatlar kaldırıldı. İşgal güçleri bu barikatları silahlarının zoruyla buraya yerleştirmişti. İşte şimdi Şam Kapısı’ndaki büyük sevince şahit oluyoruz ve attıkları sloganlar büyük bir müjdenin habercisidir inşallah.’‘ ifadelerini kullandı.
Filistinli Muhammed Ebu Humus, İsrail'in, Şam Kapısı'nda egemenliğini dayatmaya çalıştığına işaret ederek, ‘‘Filistinliler, 13 gün sonra bu egemenlik dayatmasını kabul etmediklerini belirterek haklarını kazanmayı başardılar ve işte bunu kutluyorlar.’‘ diye konuştu.
Ebu Humus, Şam Kapısı’nın Mescid-i Aksa’da kılınan teravihlerden sonra bir dinlenme alanı olduğunu ve İsrail’in burayı Filistinlilere kapatmaya çalıştığını aktararak, şunları söyledi:
‘‘Filistinliler, işgal devletinin dayatmalarına karşı ses verdi ve mücadelelerini Eski Şehir bölgesi ve çevresi başta olmak üzere Kudüs’ün tüm beldelerine taşıdı. Aynı zamanda Umm El-Fehm kenti, Gazze Şeridi ve tüm Filistin bu sese sahip çıktı.’‘
Ebu Humus, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da Kudüs'te yaşananlardan hoşnut olmadığını ifade ettiğine dikkati çekerek, ‘‘Sayın Erdoğan’ın bu tavrı da Filistinlilerin, dünyanın, Arap ve İslam dünyasının duygularını harekete geçirdi.’‘ değerlendirmesinde bulundu.
Ramazanın son cuması kutlanan Dünya Kudüs Günü’nü hatırlatan Ebu Humus, ‘‘İnşallah Ramazan’ın son cuması olan Dünya Kudüs Günü’nde de aynı kutlamayı yapacağız. Bütün Arap ve İslam dünyası bu mübarek günde kutlama yapmalı, Kudüs için dua etmeli ve Kudüslülerin duygularına ortak olmalıdır.’‘ şeklinde konuştu.
