Bir insan yemek yemeden 6 gün su içmeden 3 gün yaşayabiliyor. Ancak nefes almadan birkaç saniye yaşayabilen insanın hava kalitesi, yediği yemek ve içtiği su kadar önemlidir. Hava kirliği sanayi devriminden sonra ciddi boyutlara ulaştı. Genellikle dünyanın en kalabalık ülkelerinde görülen hava kirliliği endüstri faaliyetlerinin artmasıyla doğru orantıda artıyor. Petrol ve diğer yer altı zenginliklerin çıkarılması sırasında da çevreye ve havaya kirlilik yayılıyor. İnsan ömrünü doğrudan etkilen hava kirliliği çeşitli kronik hastalıkların yanı sıra dünyada milyonlarca insan hava kirliliğine bağlı nedenlerden dolayı ölüyor.
Bangladeş’te çarpık kentleşmeden dolayı fabrikalar ve konutların iç içe olmasından dolayı hava kirliliği insan sağlığını olumsuz etkliyor. 161 milyonluk nüfusu olan Bangladeş’in hava kirliliği insan sağlığını ciddi anlamda etkiliyor.
212 milyonluk nüfusu ile en kalabalık Müslüman ülkelerden biri olan Pakistan, büyük kentlerde ki hava kirliliği en büyük sorunlar arsında. Tıpkı Bangladeş’te olduğu gibi kentlerin ve üretim tesislerinin aynı alan içerisinde olması insan sağlığı için oldukça zararlı.
Dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi olan Hindistan’da hava kirliliğinin hangi boyutlara ulaştığını görebilmek için Tac Mahal’in eski fotoğraflarına bakılması yeterli olacaktır. Sanayi ve üretim tesislerinin havaya yaydığı kirliliğin yanı sıra ülkedeki araç emisyonunda hava kirliliğini arttırdığı bir gerçek.
Terör ve savaşların gölgesinde yıllardır ayakta kalmaya çalışan Afganistan’ın bir diğer sorunu da hava kirliliği. Çevre ülkelerdeki hava kirliliğinin yanı sıra sanayi tesisleri ve kış aylarında kullanılan kömür de hava kirliliğine neden oluyor.
Bahreyn, Basra Körfezinde ada ülkesi olmasına rağmen hava kirliliği oldukça yüksek. Bahreyn’de dünyanın en zengin yer altı kaynakları bulunuyor. Petrol zengini olan ülkede petrolün çıkarılmasının ardından çevreye ve havaya önemli miktarda karbondioksit gazı yayılıyor.
Moğolistan da sanayi şehirlerinde görülen hava kirliği kışın sıcaklıkların düşmesi ile birlikte artış gösteriyor. Moğolistan halkının kış aylarında kömür kullanmasından dolayı hava kirliliği artış gösteriyor. Moğolistan’ın başkentindeki kirlilik oranı ise Dünya Sağlık Örgütünün belirlediği sınırdan 5 kat daha fazla.
Büyük petrol kuyularının bulunduğu Kuveyt’te her geçen yıl petrolden kaynaklı hava kirliliği artmaya devam ediyor. Petrol yangınlarından kaynaklanan hava kirliliği Birleşmiş Milletler raporuna göre ozon tabakasında telafisi mümkün olmayan hasara neden olduğu belirtiliyor. Yangınlar sırasında çıkan küller ise insan sağlığını olumsuz etkileyen bir diğer faktör.
Himalaya dağlarının eteklerindeki Nepal, hava kirliliğinin ciddi boyutlara ulaştığı Asya ülkelerinden sadece bir tanesi. Araç emisyonları, orman yangınları ve endüstriyel kirlilik hava kirliliğinin temel sebepleri arasında yer alıyor.
Petrol zengini ülkelerinden olan Birleşik Arap Emirlikleri’nde araç emisyonu ve petrol yangınları hava kirliliğini her geçen gün arttırıyor. Gökdelenler ülkesi olması da hava kirliliğinin artmasına neden olan faktörler arasında.
Batı Afrika ülkesi olan Nijerya’da çıkarılan petrol hava kirliliğine neden oluyor. Ayrıca ülkedeki plansız şehirleşmede hava kirliliğinin arttırıyor. Afrika’daki ülkeler arasında hava kirlik oranın en yüksek olduğu ülke olarak ise Nijerya olarak gösteriliyor.
