Dünya literatürüne giriş: Türk hekimler göz çukurundan girerek beyin ameliyatlarıyla tarih yazdı!

Türk hekimler, göz çukurundan girilerek yapılan beyin ameliyatlarıyla tarih yazarak dünya literatürüne girdi. Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi'nden Doç. Dr. Emrah Çeltikçi ve Doç. Dr. Melih Şahin liderliğindeki ekip, bu inovatif yaklaşımı kullanarak başarılı bir ameliyat serisi gerçekleştirdi.

04.04.2024-16:13 - (Son Güncelleme: 04.04.2024-16:13) Dünya literatürüne giriş: Türk hekimler göz çukurundan girerek beyin ameliyatlarıyla tarih yazdı!

GÜ Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emrah Çeltikçi ve Kulak Burun Boğaz (KBB) Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Melih Şahin'in liderliğindeki ekip, "Transorbital Nöroendoskopi" olarak adlandırılan yeni bir cerrahi teknik geliştirdi. Bu teknik, göz çukurundan girilerek beyin tümörlerinin cerrahi olarak çıkarılmasını sağlıyor. Çeltikçi ve Şahin liderliğindeki ekip, 32 vakada bu yenilikçi cerrahi tekniği başarıyla uyguladı. Yaptıkları ameliyatlar, uluslararası alanda büyük ilgi gördü ve dünya literatürüne önemli bir katkı sağladı. İtalyan hekimler de bu başarıyı yakından takip etti ve Türkiye'de gerçekleştirilen ameliyatları izlemek istediklerini ifade ettiler. Göz çukurundan girilerek yapılan beyin ameliyatları, geleneksel cerrahi tekniklere kıyasla birçok avantaj sunuyor. Bu teknikle, hastaların iyileşme süreci daha hızlı olurken, ameliyat sonrası komplikasyon riski de azalıyor. Ayrıca, minimal invaziv bir yöntem olduğu için hastaların yaşam kalitesi de artıyor.

Doç. Dr. Emrah Çeltikçi ve Doç. Dr. Melih Şahin liderliğindeki GÜ Tıp Fakültesi ekibi, Türk sağlık sektörünün ve hekimlerinin uluslararası alanda önemli bir konuma sahip olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu. Bu başarı, Türk cerrahi biliminin ve teknolojisinin dünya çapında tanınmasına ve saygı görmesine katkı sağlayacak nitelikte.

Doç. Dr. Melih Şahin, bu operasyonda kullanılan yöntemin, alanın en prestijli dergilerinden biri olan Neurosurgical Focus'un bu ayki sayısına kapak olmasının önemine dikkat çekti. Geleneksel beyin ameliyatlarının, kafatasının açılmasıyla yapıldığını belirten Şahin, son dönemde uygun hastalarda burun deliğinden girilerek yapılan cerrahi girişimlerin arttığını ve başarılı sonuçlar elde edildiğini vurguladı. Doç. Dr. Şahin, "Kafa tabanı" olarak adlandırılan bölgede yerleşmiş tümörlerin uygun olanlarının burundan endoskopla girilerek alınabildiğini ifade etti. Yeni teknolojinin katkısıyla birlikte beyin tümörleri cerrahisinde farklı uygulamaların mümkün hale geldiğini söyledi. Daha önce gözün arkasında ve beyinle komşu tümörlere, kafatasının kesilerek müdahale edildiğini hatırlatan Şahin, artık bu tür tümörlere de burun deliğinden girilerek cerrahi müdahale yapılabildiğini belirterek, şu açıklamada bulundu:

"Artık göz çukurundan girilerek beyin cerrahisini yapabiliyoruz. Bu yöntemle, hastanın gözünü koruyarak görme fonksiyonlarına hiç zarar vermeden, sadece göz kenarında yaklaşık 3-4 santimetrelik bir kesiyle, göz çukurunu bir koridor olarak kullanıyoruz ve o bölgedeki tümöre hızlı bir şekilde müdahale edebiliyoruz.

Genel anestezi altında gerçekleştirilen ameliyat, yaklaşık 3 saat sürüyor. Bu yöntemin yapılabilmesi için en önemli kriter, tümörün yerleşim yerinin uygunluğu. Göz çukurundan girilerek kullanılan koridorla beyindeki tümöre ulaşılabilmesi gerekiyor."

Şahin, yöntemin açık cerrahiye oranla önemli avantajlar sağladığının altını çizerek, "Bu yöntemle, ameliyat ve hastanede yatış süresi kısalıyor, kafatası kemiği kesilmeden adeta göz kapağı estetiği gibi küçük bir kesiyle gerçekleştirildiğinden estetik açıdan iz kalmıyor. Hastanın kan ihtiyacı ve enfeksiyon gelişme riske büyük ölçüde azalıyor." dedi.


Yayın kabulü ve dergi kapağı başarısı

Doç. Dr. Emrah Çeltikçi de bu yöntemin bilimsel bir çalışma sonucu ortaya konularak dünyaya sunulduğunu vurguladı. Ameliyatların bir ekip işi olduğunu belirten Çeltikçi, beyin-sinir cerrahisi ile Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanlarının birlikte operasyona girmesi esasına dayandığını ifade etti. Türkiye'deki Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde iki ayrı bilim dalının koordineli çalışması sonucunda bu yöntemin uygulandığını ve başarılı sonuçlar elde edildiğini belirtti.

Doç. Dr. Çeltikçi, bu yaklaşımın, farklı uzmanlık alanlarından gelen hekimlerin bir araya gelerek multidisipliner bir çalışma yürütmesinin önemini bir kez daha gösterdiğini vurguladı. Türk hekimlerinin, bilimsel araştırmalar ve uygulamalarla dünya sahnesinde adlarını duyurduğunu ve uluslararası alanda büyük takdir topladığını ifade etti. Bu başarıların, Türk tıp camiasının birlik ve işbirliği içindeki gücünü ve potansiyelini ortaya koyduğunu belirten Çeltikçi, gelecekte daha pek çok başarılı uygulamanın gerçekleştirileceğine olan inancını da dile getirdi.

Çeltikçi, şu ifadelerde bulundu:

"Elde ettiğimiz başarı, alandaki en prestijli uluslararası yayınların yer aldığı dergilerden biri olan American Association of Neurological Surgeons kuruluşunun Neurosurgical Focus'un bu ayki sayısında kabul görerek yayımlandı. Burada yayının yer alabilmesi için önemli kriterler bulunuyor, tek tek vakalar inceleniyor ve uygulamanın kanıta dayalı olarak tamamen uluslararası standartlara göre yapılması gerekiyor. Bu kriterlerin hepsi yerine getirildi ve göz çukurundan girilerek gerçekleştirilen beyin tümörü ameliyat serisi, kabul görerek, bilimsel makale olarak dergide yer aldı."

Doç. Dr. Emrah Çeltikçi, bu yöntemin ilk olarak İtalyan bilim insanları tarafından tanımlandığını ancak sınırlı uygulama örnekleri dışında literatüre henüz bir yayın sunulmadığını belirtti. Kendisi ve Doç. Dr. Melih Şahin'in bu yöntemi uygulamaya başladıklarını ve bugüne kadar 33 vaka gerçekleştirdiklerini aktaran Çeltikçi, literatürde benzer vakaların bilimsel olarak sunulmadığını fark ettiklerini dile getirdi. Bu vakaların 32'sinin yer aldığı cerrahi deneyimlerini bilimsel dünyaya sunduklarını ve bu sunumun sadece alanındaki en prestijli dergilerden biri tarafından kabul edilmediğini, aynı zamanda dünyadaki en büyük vaka serisi olarak literatüre girdiğini ve derginin kapağına çıktığını belirtti. Bu durumun önemine değinen Çeltikçi, bu tür dergilerde kapağa çıkmak için gereken standartların çok yüksek olduğunu ve bu başarının önemini vurguladı.

“Olimpiyatta altın madalya alan biri gibi hissediyoruz!”

Çeltikçi, İtalya merkezli transorbital noroendoskopi çalışma gurubunun 14 vaka yaptığı bilgisini aldıklarını, yayın sonrasında İtalyan hekimlerin kendilerini arayarak Türkiye'de ameliyatı izlemek istediklerini bildirdiklerini söyledi. İtalyan hekimlerle iletişim içinde olduklarını ifade eden Çeltikçi, İtalyan meslektaşlarının ilk vaka için Türkiye'ye geleceklerini bildirdi.

Yeni bir çalışmayla dünyaya Türkiye'nin sesini duyurmanın gurur ve onurunu yaşadıklarını belirten Çeltikçi, "Gurur duyuyoruz ve kendimizi olimpiyatta altın madalya alan biri gibi hissediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.


Ceren Pekşen
cerenpeksen@haber365.com
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal