Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, dün Ankarayı ziyaret eden Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'la beraber Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda düzenlediği ortak basın toplantısı gündeme bomba gibi düştü.
Dostane bir havada başlayan ve iki bakanın da birbirlerine isimleri ile ve 'dostum' diyerek hitap ettiği basın toplantısı, Çavuşoğlu'nun 'pozitif gündemle ilerlemeliyiz' diyerek söz hakkını Dendias'a vermesinden sonra olay farklı yere döndü.
Dendias'ın Türkiye'yi Yunanistan'ın egemenlik haklarını ihlal etmekle suçlamasının ardından Bakan Çavuşoğlu bir kez daha söz aldı ve Yunan Bakan'a sert sözlerle tepkisini gösterdi.
SERT TEPKİ
Dendias'ın ''Yunanistan'ın Akdeniz'deki görüşleri malum. Siz bunları ilk defa duymuyorsunuz. Doğu Akdeniz'de bir şey olmuyormuş gibi davranamam. Türkiye uluslararası hukuka aykırı davranıyor'' ithamlarının ardından Bakan Çavuşoğlu şunları konuştu:
''Maalesef ülkeme yönelik kabul edilemez ithamlarda bulundu. Öncelikle Türkiye'nin Yunanistan’ın egemenlik haklarını ihlal ettiğini söyledi. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti, kendi haklarını özellikle Doğu Akdeniz ve Kıbrıs Türk haklarını korumaya muktedirdir. Attığımız adımlar da haklarımızı korumaya yöneliktir. Bu konuları kendi aramızda konuşma konusunda mutabık kaldığımız halde buraya gelip Türkiye'yi suçlarsanız, ben de bunların cevabını vermek durumundayım.''
Basın toplantısında yaşanan gerginlik, Yunan medyasında geniş yer buldu. Pek çok gazete, iki bakanın görüşmesini sayfalarına taşıyarak manşetten verdi. Yunan basını provokatif söylemlerde bulunmayı da ihmal etmedi.
Yunanistan'da yayın yapan Ethnos gazetesi diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberde, Dendias'ın Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile istişare halinde olduğunu yazdı.
Gazete, Dendias'ın dün ve bugün Başkan Erdoğan ile görüşmesinden sonra ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptığı görüşmeden önce Miçokakis ile kapsamlı bir fikir alışverişinde bulunduğunu belirtti. Ethnos gazetesi ayrıca, Dendias'ın provoke edilmesi halinde, buna uygun şekilde karşılık vermesi konusunda açık talimat aldığını duyurdu.
Yunan Kathimerini gazetesi, 'canlı' ibaresi ile yayınladığı haberde ''Yunanistan ve Türkiye Dışişleri Bakanları Nikos Dendias ve Mevlüt Çavuşoğlu birebir görüşmeleri, iki heyetin uzun süren görüşmelerinin ardından gerçekleşti. Ardından da ortak açıklama yapıldı.''
İki tarafın da gerginliğin hafifletilmesi çağrısında bulunduğunu yazan Kathimerini gazetesi, Bakan Çavuşoğlu'nun Dendias'a sert çıktığını yazdı ve ''Ülkemi ve halkımı basın önünde ağır bir şekilde suçlarsanız, buna cevap verebilecek durumda olmalıyım.''
Yunan Protothema gazetesi ise, gecenin ilerleyen saatlerinde ''Çavuşoğlu'nun patlamasının arka planı'' başlıklı bir haber yayınlayarak manşetten verdi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun Dendias'a dersini vermesini sindiremeyen Yunan basını provokatif ifadelerle dolu bir habere imza attı.
Protothema'nın haberinde, ''Çavuşoğlu'un öfke patlamasının Türk saldırganlığının ve Ankara'nın Yunan egemenlik haklarını gasp etme girişiminin bir örneği olduğu'' gibi skandal cümlelere yer verdi.
Yunan tarafının Dendias-Çavuşoğlu görüşmesine ''yoğun bir şekilde hazırlandığını'' yazan Protothema, bir diğer Yunan gazetesi Ethnos'un duyurduğu ve Türk basınında da yer verilen haberi de yalanladı.
Kendi medyasının haberini bile yalanlayan Protothema, Dendias'ın provoke edilmesi halinde, buna uygun şekilde karşılık vermesi konusunda açık talimat aldığına dair haberi, sanki Türk basını duyurmuş gibi lanse etti.
Yunan medyası Dendias'ın skandal açıklamarı sonrasında Türkiye'den gelen tepkileri de haberleştirdi. Türk hükümetinin ilk resmi tepkisinin Ömer Çelik'ten geldiğini yazan Athens Voice haber sitesi Çelik'in Nikos Dendias'ın saygısızlıkğından dem vurduğunu sayfalarına taşıdı.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias'ın Türkiye'ye yönelik söylemlerini eleştiren AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter'da yaptığı paylaşımda, ''Saygısızlık ve bağnazlık bir diplomasi yöntemi değildir. Bağnazlığın dolaştığı yerde diplomasi bulunmaz.''
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ı, dün Ankara'ya gelerek önce Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüştü. 45 dakika süren görüşmenin ardınan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunan mevkidaşı Dendias'la ortak basın toplantısı düzenlemişti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda düzenlediği ortak basın toplantısında, Mevkidaşı Dendias'ı, Ankara'da ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu dile getirmiş, ziyaretin dün planlandığını fakat dünkü NATO toplantıları sebebiyle bugün yapıldığını aktarmıştı.
Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, özellikle Türkiye-Yunanistan arasında diyalog kanallarının tekrar canlandırılmasını çok olumlu bulduklarının altını çizerek, söz konusu ziyaretin anlamının büyük olduğunu ifade etmişti.
Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, özellikle Türkiye-Yunanistan arasında diyalog kanallarının yeniden canlandırılmasını çok olumlu bulduklarının altını çizerek, söz konusu ziyaretin anlamının büyük olduğunu belirtti.
Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, ''Oldu bitti ve provokatif söylemlerden de uzak durulmalıdır. Bugün bunları enine boyuna değerlendirme imkanımız oldu.'' demişti. Görüşmelerde, hem Türkiye hem de Yunanistan'daki azınlıklar konusunun da ele alındığını belirten Çavuşoğlu, ''(Türkiye-Yunanistan) Her iki ülke içindeki azınlıkların huzur ve refah içinde olması bizlerin de yararınadır ve olumlu yansımaları olacaktır.''
Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin, Doğu Akdeniz'de kendi belirlediği ve Birleşmiş Milletler'e (BM) kaydettirdiği kıta sahanlığı içinde faaliyetlerini sürdürdüğünün altını çizerek, yine Türkiye'nin bugüne kadar Türkiye'yi dışlayan ve Kıbrıs Türk halkının haklarını yok sayan adımlara karşı ne yapabileceğini gösterdiğini vurgulamıştı.
Söz sırası Yunan Bakan'a geldiğinde Dendias, bugünkü görüşmelerin açık ve samimi bir ortamda gerçekleştiğini belirtti. Dendias ayrıca, bugünkü temaslarında birçok ikili konuya değindiklerini vurgulayarak, Çavuşoğlu'yla iki ülke arasındaki iş birliğini çeşitli alanlarda geliştirmek hususunda mutabık kaldıklarını söyledi.
Fakat Dendias konuşmanın devamında dostane ortamı gerecek skandal açıklamalarda bulundu. Dendias, ''Biz bu konuda yapıcı bir tutum takındık ancak AB ilke ve değerlerine saygı duymak gerekir. Bu da bütün üye ülkelerin egemenlik haklarına saygı duymaktan geçer.'' dedi ve ekledi: ''Bu çerçevede AB ikili bir yaklaşım benimsedi. Önlem alma ihtimali konseyin her zaman masasında bulunuyor. Eğer Türkiye bizim egemenlik haklarımızı ihlal etmeye devam ederse önlem ihtimalleri tekrar gündeme gelecektir. Hem ikili ilişkilerimize hem de Türkiye'nin AB üyeliğini etkileyen bir durum.''
Bu sözlerin adından Çavuşoğlu devreye girdi ve Yunan Bakan'a şu sözlerle cevap verdi: ''Ben konuşmamda Yunanistan'ı itham edici bir söylemde bulunmadım ama Bu ilk görüşmenin biz daha pozitif bir atmosferde devam etmesini arzu ediyorduk fakat Nikos Dendias yaptığı konuşmada maalesef ülkeme yönelik son derece kabul edilemez ithamlarda bulundu. Öncelikle Türkiye'nin Yunanistan'ın egemenlik haklarını ihlal ettiğini söyledi. Bunu kabul etmemiz mümkün değil.''
''Türkiye Cumhuriyeti kendi haklarını, özellikle Doğu Akdeniz'de ve Kıbrıs Türk haklarını korumaya muktedirdir ve attığımız adımlar da haklarımızı korumaya yöneliktir. Bizim bu konularda görüş ayrılığımız var ve bundan sonra bu konuları kendi aramızda görüşme konusunda mutabık kaldığımız halde buraya gelip Türkiye'yi suçlarsanız, ben de bunların cevabını vermek durumunda kalırım.''
''Ayrıca, Türkiye'de biz, Rum Ortodoks azınlığı Rum Ortodoks olarak kabul ediyoruz ama siz 'Ben Türk'üm' diyen Türklere 'Yok sen Türk değilsin, sadece Müslümansın' demeniz de ne insanidir ne de uluslararası hukuka uygundur. İnsani olarak yaklaşımlarınız farklı olabilir ama bu konuda üç tane Avrupa İnsan Hakları kararı var ve siz Türk azınlığın, Türk ismini kullanmasına müsaade etmiyorsunuz. Sonuçta bunlar sadece Müslümandır, peki bunlar Rum Müslümanı mı? Bunlar kendisi ben Türk'üm diyorsa Türk'tür ve bunu da böyle kabul etmek zorundasınız.''
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin göç konusunu hiçbir zaman AB ve Yunanistan'a karşı kullanmadığının altını çizerek, Türkiye'nin bu konuda insani davrandığını ve 18 Mart mutabakatını harfiyen uyguladığı belirtti. Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ama AB bunları uygulamadı. Biz içeride bunları konuştuk. Sizin 4 yılda 80 bin insanı geriye ittiğinizi ve bazı, hatta Türkiye üzerinden gitmeyenleri de nasıl denize attığınızı da anlattık ama biz bunları basının önünde konuşmadık ama buraya çıkıyorsunuz, basının önünde tabii ülkenize mesaj vermek için Türkiye'yi suçlamaya kalkıyorsunuz. Benim bunları kabul etmem mümkün değil.
Biz sadece dostane şekilde basın toplantısı dahil tüm toplantıları samimi şekilde burada konuştuk ve olumlu mesajlar verdik. Yine tüm bunlara rağmen, Türkiye olarak biz, üçüncü taraflar yerine iki ülke olarak tüm bu meseleleri konuşmaya ve bundan sonra uluslararası hukuk sistemi çerçevesinde samimi bir diyalog çerçevesinde görüş ayrılıklarımızı azaltmaya ve iş birliğimizi güçlendirmeye hazırız ama böyle basının önünde benim ülkemi ve milletimi ağır şekilde itham ederseniz, bunun da cevabını vermek durumundayız.''
Türkiye'nin Doğu Akdeniz konusunda hakça paylaşımdan yana olduğunun altını çizen Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, ''Tabii siz kendinize göre yorumlayabilirsiniz ama Lozan Anlaşması ve diğer anlaşmalarda da mesela silahsızlandırılmış adaların statüsü de bunları da ihmal ediyorsunuz.'' dedi. Çavuşoğlu, sorunların iki ülke arasında olduğuna işaret ederek şunları kaydetti:
''Bu gerginliği, tartışmayı siz sürdürmek istiyorsanız, sürdürebilirsiniz. Biz de bunu sürdürürüz. Burada AB'yi yok saydığımızdan değil veya uluslararası sistemi yok saydığımızdan değil. Ben burada şunu söylemeye çalıştım: Burada ikili şekilde bu konuları çizebiliriz ama yaşanan süreçte medet umduğunuz AB'nin ve diğer ülkelerin, hangi amaçla bunu yaptıklarını da biliyoruz, size herhangi bir fayda sağlayamayacağını da görmüş oldunuz, göstermiş olduk.
Bu anlamda biz ikili düzeyde beraber bunu görüşmeye devam edecek miyiz? Böyle kavga etmeye devam mı edeceğiz? Bir karar vermeniz lazım. Biz Türkiye olarak pozisyonumuzu söylediğimiz halde, sizin pozisyonunuza göre politika belirleriz ama bizim arzumuz, iki komşu ülke olarak tüm bu meseleleri diyalogları açık tutarak görüşmek ve devam etmek. Tabii tüm bu meseleleri bu görüşmelerle çözemeyeceğimiz de aşikar. Görüş ayrılıklarımız keskin ama buna rağmen bu diyaloğun da devam etmesi önemli.''