Deprem sonrasında ortaya çıkıyor: Sanal Deprem Sendromu gerçek deprem hissine neden oluyor

Üzerinden bir aydan fazla zaman geçen Kahramanmaraş ve çevresindeki illerde meydana gelen büyük depremlerin ardından binlerce vatandaş yaşamını yitirdi. Deprem felaketi sonrasında göçük altıda kalan ve deprem anının yaşayan vatandaşların ‘Sanal deprem sendromu’ belirtileri göstermeye başladığı ortaya çıktı. Uzman isim Dr. Tansel Ünal, depremin ardından yaşanan durum hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

14.03.2023-11:27 - (Son Güncelleme: 14.03.2023-17:58) Deprem sonrasında ortaya çıkıyor: Sanal Deprem Sendromu gerçek deprem hissine neden oluyor

6 Şubat tarihinde meydana gelen depremler 11 şehri kapsayan büyük bir bölgede yakım yaşandı. Binlerce kişinin hayatını kaybettiği depremin ardından kişilerin psikolojisinde olduğu kadar sinir sisteminde nörolojik etkiler oluşturulduğunu belirten Dr. Tansel Ünal epilepsi, multiple skleroz, Parkinson ve Alzheimer hastalarının depremin ardından nöbet sıklığının da yükselebileceğini belirtti.

Yaşanan depremlerin ardından, çok sayıda kişinin sallantı hissi, baş dönmesi ve denge bozukluğu yakınlılarıyla acil servislere başvurduğunu belirten Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Yeniboğaziçi Nöroloji Uzmanı Dr. Tansel Ünal, şikayetlerin deprem travmasının beyinde oluşturduğu duyarlılık nedeniyle ortaya çıkan nörolojik sonuçlardan ortaya çıkabileceğini belirtti.

Sanal deprem sendromuna yakalananlar dikkat

Ortaya çıkan durumun literatürde Sanal Deprem (Phantom Earthquake) Sendromu olarak adlandırıldığını söyleyen Dr. Tansel Ünal, “Bu kişiler, aslında o sırada hiçbir deprem aktivitesi olmadığı halde, yerin sallandığı hissine kapıldıklarını dile getiriyorlar. Bu durum, deprem sarsıntısını hissetmiş kişilerde en sık karşılaşılan nörolojik tablodur ve gerçek bir yer sarsıntısının oluşturduğu psikolojik korku ve gerginlik hissinden tamamen farklıdır. Sanal deprem deneyimleri yaşayan bu hastalar artık diğer problemlerinin yanında bir de bu durumla mücadele etmek zorunda kalırlar. Yalnız kalmaktan büyük endişe duyarlar, sürekli tavan lambalarını ve eşyaları kontrol ederler. Çok rahatsız ve huzursuzdurlar” dedi.

Gerçek deprem hissi oluşturuyor

“Denge; iç kulaklardan, gözlerden, bacaklar ve ayaklarda bulunan sensörlerden gönderilen sinyallerin merkezi sinir sisteminin denge merkezinde analiz edilmesi sayesinde sağlanır. Bu sistem dik durabilmemizi sağlar ve elde ettiği verileri hangi yönün yukarısı olduğunu tahmin etmek için kullanır. Normalde, düşündüğümüzden daha alçak bir yere basmak gibi öngörülemeyen bir hareket yaparsak, sistem gerçek dünyanın nasıl bir yer olduğunu bildiği için hızla buna uyum sağlar” diyen Nöroloji Uzmanı Dr. Tansel Ünal, “Bir görüşe göre, deprem gibi beklenmedik bir kriz durumunun yaşanması, bu sistemi geçici olarak aksatır, elde edilen verilerin işlenmesi güçleşir ve bu nedenle kişi hiç beklenmedik bir anda sallantı varmış hissine kapılır” ifadelerini kullandı.

Gerçek deprem hissi oluşturuyor

Gerçek deprem hissi oluşturuyor

Dr. Ünal, bir başka görüş olan depremi yaşamış bir bireyin bulunduğu aşırı düzeydeki hazırlıklı olma amacıyla ve alarm durumu sebebiyle sistemin aşırı duyarlı hale gelen hatalı sinyaller vermesinden meydana geldiğini açıkladı.

Bu durumu yaşayan çoğu insanda birkaç hafta içerisinde belirtilerin kendiliğinden gerilediğini de vurgulayan Dr. Tansel Ünal, “Ancak yakınmalar bazen daha uzun sürebilir. Özellikle böyle durumlarda hastalar tedaviye ihtiyaç duyarlar” ifadesini kullandı. Hastayı doğru şekilde bilgilendirmenin tedavinin ilk basamağı olduğunu vurgulayan Dr. Ünal, “Öncelikle, doktor bu durumun genellikle geçici ve zararsız olduğunu net bir biçimde anlatmalıdır. Ayrıca, belirtiler çoğu kez kapalı alanlarda ortaya çıktığı için, hastayı açık havaya çıkarmak geçici bir rahatlama sağlayacaktır. Yoğun ataklar yaşayan hastalara kendilerinin uygulayabileceği bazı basit manevralar öğretilerek ve ilaçlar yardımıyla medikal tedavi uygulanır” dedi.

Bu durumu yaşayan çoğu insanda birkaç hafta içerisinde belirtilerin kendiliğinden gerilediğini de vurgulayan Dr. Tansel Ünal, “Ancak yakınmalar bazen daha uzun sürebilir. Özellikle böyle durumlarda hastalar tedaviye ihtiyaç duyarlar” ifadesini kullandı. Hastayı doğru şekilde bilgilendirmenin tedavinin ilk basamağı olduğunu vurgulayan Dr. Ünal, “Öncelikle, doktor bu durumun genellikle geçici ve zararsız olduğunu net bir biçimde anlatmalıdır. Ayrıca, belirtiler çoğu kez kapalı alanlarda ortaya çıktığı için, hastayı açık havaya çıkarmak geçici bir rahatlama sağlayacaktır. Yoğun ataklar yaşayan hastalara kendilerinin uygulayabileceği bazı basit manevralar öğretilerek ve ilaçlar yardımıyla medikal tedavi uygulanır” ifadelerini kullandı.

Bu, kesinlikle ihmal edilmemesi gereken bir durumdur ve hastaların en kısa sürede mutlaka yeniden doktorları tarafından değerlendirilerek tedavilerinin şekillendirilmesi gerekir” ifadelerine yer verdi.

Ömer Faruk Ekinci
ekomerfaruk@gmail.com
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal