Ukrayna ziyareti dönüşünde uçakta basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Biz doğalgazda ve elektrikte zaten bu süreç içerisinde ciddi manada sübvansiyon yaptık. Avrupa ile mukayese edilmeyecek derecede bir sübvanse yaptık. Şu an Avrupa'nın en ucuz doğalgazı bizde. Geçen yıl elektrik faturalarında yüzde 50, doğal gaz faturalarında yüzde 75 oranında devlet olarak sübvansiyon sağladık. Tarifelere yansıtılmayan toplam sübvansiyon tutarı 100 milyar lirayı buldu. 2022 yılında da doğalgazın 4'te 3'ü hala sübvanse ediliyor. Dünya enerji noktasında büyük bir darboğazda. Biz bu darboğazı öngördük ve güçlü, sosyal devlet mantığıyla tedbirlerimizi aldık. Kademeli tarife de Türkiye'deki hanelerin ortalama elektrik tüketimleri hesaplanarak 150 kilovatsaat olarak belirlenmişti. Gelen talepler üzerine birinci kademe aylık 210 kilovatsaate çıkarıldı. Bundan sonraki süreçte de biz vatandaşımızı dara, zora sokacak bir fiyat uygulamasını yapmayız’ dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya-Ukrayna gerilimindeki arabulucu rolü üstlenmesi üzere Ukrayna’ya giderek temaslarda bulundu. Erdoğan, Türkiye’ye dönüşü sonrasında uçakta basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
İslam aleminin Regaip kandilini kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü; ‘Ukrayna'ya gerçekleştirdiğim resmi ziyaret çerçevesinde temaslarımızı tamamladık. 2011 yılında ihdas ettiğimiz Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantımızın 10'uncusunu icra ettik. Değerli Dostum Devlet Başkanı Sayın Zelenski'yle gerek ikili gerekse heyetler arası görüşmelerimizi gerçekleştirdik. Konsey Toplantımızda Ukrayna'yla mevcut iş birliğimizi; askeri, siyasi, ekonomik, ticari, kültürel bütün bu alanlardaki gelişmeleri ele alma fırsatımız oldu.
Stratejik ortaklığımızda son yıllarda kat edilen mesafeye baktığımız zaman geldiğimiz noktada Ukrayna'yla ticaret hacmimiz 2021 yılı itibariyle 7,5 milyar dolar düzeyine ulaştı. Şimdi hedef 10 milyar dolar. 10 milyar dolar hedefine de inşallah ulaşacağız. Ukrayna ile diplomatik ilişkilerimizin tesisinin de 30. yıl dönümüne tekabül eden ziyaretimizi, imzaladığımız 8 anlaşmayla taçlandırdık. Müzakereleri 11 yıldır süren özellikle Serbest Ticaret Anlaşması çok çok önemli ve anlamlıydı. Toplantı vesilesiyle ayrıca farklı birçok konuyu da ele alma imkânımız oldu. Konseyimizin bir sonraki toplantısının Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye'de tertiplenmesini kararlaştırdık.’
Başkan Erdoğan, yaptığı ziyaretin Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne desteklerini vurguladıklarını ifade ederek şunları kaydetti; ‘Maalesef Ukrayna ile Rusya ilişkilerinde gerilim gittikçe artıyor. Tansiyonun düşürülmesi için gereken katkıyı vermeye hazır olduğumuzu Sayın Zelenski'ye özellikle belirttik. Kendileri de ‘Bu tür bir adımda, üzerime ne düşünüyorsa, bunu yapmaya hazırım. Bana telefon açtığınız anda hemen ertesi gün, iki gün sonra, ne derseniz, nereye diyorsanız ben oraya çıkar gelirim.’ dedi. Bu konuda liderler seviyesinde bir zirveye veya teknik düzeyde görüşmelere ev sahipliği yapmaya hazır olduğumuzu kendilerine ifade ettik. Uluslararası basının da Ukrayna-Rusya arasındaki meseleyi büyütmesinin faydadan daha çok zarar getireceğine inandığımı dile getirdim. Bu süreçte suhuletle, özellikle kılı kırk yaran bir hassasiyetle davranılması büyük önem arz ediyor. İkili sorunların Avrupa Atlantik Güvenlik Müzakerelerinin bir unsuru haline dönüştürülmesi, her iki kulvarın da tıkanmasına yol açıyor. Halbuki iki boyut, birbirinden ayrı olarak değerlendirilirse ve kendi dinamikleri içerisinde ele alınırsa çözüm şansı daha da artacaktır.
Ziyaretim vesilesiyle Kırım Tatar soydaşlarımızın durumunu da gerek Sayın Zelenski'yle gerek soydaşlarımızla ayrıca görüştüm. Tabi Kırım Tatarları için burada konut yapımıyla alakalı bizim daha önceden verilmiş bir sözümüz var. Kiev'de yapacağımız konutlarla beraber kendilerine bir de cami sözümüz var. Bunlarla ilgili proje çalışmaları bitmek üzere. İnşallah TOKİ ile bu adımı atacağız ve süratle bunu da gerçekleştireceğiz.’
Ukrayna ile Rusya arasında yaşanan gerilimde ABD’nin tansiyonu daha fazla yükselttiği konusundaki görüşleri sorulan Erdoğan’a yanıt olarak şu ifadelere yer verdi; ‘Bir defa şunu çok açık ve net söylemem lazım; bu süreç içerisinde dikkat edilirse Batı maalesef şu ana kadar bu işin çözümünde katkı diye bir şey sağlamadı. Sadece adeta çomak sokuyorlar diyebilirim. Böyle bir durum var ortada. Bu konuyla ilgili olarak Sayın Putin'le olan görüşmeyi çok önemsiyorum. Zira Zelenski'yle olan görüşmede, zaten bu konularla ilgili bir mutabakatımız olduğunu gördüm. Çünkü şu anda Avrupa'da bu işi çözmeye yönelik olarak lider noktasında ciddi sıkıntı var. Bundan önce bakıyorsunuz bir Merkel icabında çıkıyordu, hakikaten çözüm için elinde anahtar bulundurabiliyordu. Ama bunun dışında şu anda böyle bir lider de kalmadı. Diğerlerinin ismini zaten vermeye gerek yok. ABD ile ilgili duruma da baktığımızda, Biden da şu an itibariyle bu sürece henüz olumlu yaklaşım sergileyemedi. Dışişleri Bakanlarının yaptıkları görüşmelerde de neticeye yönelik bir gelişme henüz kaydedilemedi. Bunu zaten kendilerinde de açık net görüyoruz. Temennimiz odur ki Sayın Putin'le yapacağımız görüşmeden sonra eğer arabulucu bir sıfat bize yüklenirse, bu sıfatla bu işin içine girmeyi kabulleniriz ve üzerimize düşen görevi de inşallah yapmaya çalışırız. Bu arada İlham Aliyev'in Ukrayna'ya bir ziyareti oldu. Bunun dışında Boris Johnson'ın aynı şekilde buraya bir ziyareti oldu. Bu ziyaretleri biz daha sonra derleyip toparlamak, buna göre de bir adım atmak istiyoruz. Sayın İlham Aliyev kardeşimizle bu ziyaretinden sonra bazı görüşmelerimiz oldu. Bütün mesele, bir şey beklemeden bu işin çözümüne yönelik ne yapılabileceğinin gayreti içinde olmak.’
Rusya’nın askeri hareketliliğine ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Erdoğan, ‘Davetimizle ilgili Sayın Putin'in Çin'den döndükten sonra Türkiye ziyaretini gerçekleştireceği yönünde olumlu bir dönüş oldu. Şimdi tarihi kararlaştıracağız. Sonra da Sayın Putin ile Sayın Zelenski'yi üst düzeyde bir araya getirmek üzere inşallah bu toplantıyı yapalım istiyoruz. Sayın Zelenski'yle olan mutabakatımız bu istikamette. Bunu alt düzeylere indirmeden inşallah üst düzeyde gerçekleştirebilirsek, buradan alacağımız neticenin bölgede yeni bir oluşuma fırsat vereceğine inanıyorum. Zelenski'yle olan görüşmede bende bu umut doğdu. İnşallah sonu da hayır olur’ dedi.
Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimi hakkında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Ben bardağın boş tarafından bakmak istemiyorum, dolu tarafından bakalım istiyorum. Bizim, Sayın Putin'le olan görüşmemizin ikili mi yoksa Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı çerçevesinde mi olacağını o takvimi belirlemede konuşacağız. Eğer Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı çerçevesinde bunu yapalım derlerse, o zaman o çerçeve içerisinde yapacağız. Yani Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı için bir araya geleceğiz ama bu arada nasıl Ukrayna'da heyetler arası görüşmemizi yaptıysak, aynı şekilde yine Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantımızı gerçekleştirme, diğer taraftan da Sayın Putin'le özellikle Rusya-Ukrayna arasındaki bu sıkıntıyı aşmaya yönelik ikili görüşmemizi yapma fırsatı da doğmuş olacak. Çünkü bizim Rusya'yla şu anda ciddi manada ikili münasebetlerimiz var. Bu münasebetler sıradan değil. Bunun için atılacak adımlar da önem arz ediyor. O bakımdan Sayın Putin'le olan görüşmeyi çok çok önemsiyorum. İşin tabi Ukrayna'yla olan boyutu çok daha büyük önem arz ediyor. Zira dünyanın gözü şu anda burada; "acaba Rusya-Ukrayna arasındaki bu sıkıntı nereye varacak?" diye. Tabi olayın en önemli yanı malum Donbas. Donbas konusundaki gelişmeler, sınır boylarındaki gelişmeler; bunların hepsi şu an itibariyle dünyanın bakışını da buraya yöneltmiş durumda. Temennim odur ki bu bölge barıştan, sulhtan ayrılmasın. Bunun için de bu mücadelemizi sürdürüyoruz’ ifadelerine yer verdi.