Ciddi kazaların, ağır felçlerin veya beyin kanamalarının neden olduğu beyin ölümünde hastanın bilinci kapanmaktadır. Hasta beyin ölümü gerçekleştikten sonra asla acı hissetmez. Bulunan organlar sadece makine desteği ile fonksiyonlarını devam ettirebilir.
Beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın kalbinin bu yoğun desteğe karşı çalışmasının devam etmesi tekrardan normale döneceği anlamına gelmez. Beyin ölümü gerçekleşen hasta artık acı hissetmez ve tekrardan hayata dönmesi imkansızdır. Beyin ölümü ölüm ile sonuçlanmaktadır. Beyin ölümünden sonra 48 saat içinde hastanın kalbi ve diğer fonksiyonlarıda son bulur.
Beyin ölümü gerçekleşen hastanın sadece kalbi atmaya devam edebilir. Yani dışarıdan gözüken sadece kalp atışlarıdır. Diğer yaşamsal foksiyonları ise makineye ve solunum cihazlarına bağlı olarak devam etmektedir.
Beyin ölümü gerçekleşmiş bir hastanın fişinin çekilmesi kararı ailesine aittir. Bunun için doktorlar beyin ölümünün gerçekleştiğine dair bir rapor düzenler.
72 saatlik süre içinde organların canlılığını koruyabilmesi için yoğun bir tıbbi bakımın yanında bedeni solunum cihazına da bağlı olması gerekmektedir. Bu bakımın amacı hastayı yaşatmaya yönelik değildir. Hasta kaybedilmiştir ve bu bakımdan amaçlanan ise organ bağışında bulunulursa organların bir süre daha yaşatılmasıdır.