Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kuzey Marmara Otoyolu 7'nci kesim Habibler-Hasdal şantiyesinde incelemelerde bulunmasının ardından açıklama yaptı.
Son 19 yılda yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Karaismailoğlu, Türkiye'nin, ulaştırma ve haberleşme yatırımlarına 19 yıldır olağanüstü hız verdiğini söyledi.
Karaismailoğlu, akılcı, planlı ve kararlı yatırımların sonucunda, Türkiye'nin, salgın hastalık koşullarına ve dünyanın en büyük ekonomilerinin girdiği durağanlığa rağmen büyümesini devam ettiren bir ülke olduğunu vurguladı.
Ulaşım ve haberleşmede yapılan her yatırımın, Türkiye'nin ekonomisini canlandırdığını, büyümeyi sürdürülebilir kıldığını ve istihdam olanaklarını artırdığını belirten Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
‘‘Her haneye refahın ulaşması, gençlerimizin gelecek kaygılarının giderilmesinde yaptığımız yatırımların önemi çok büyük. İşte bu yüzden insanımızın ve ülkemizin menfaatleri gereği, yeri geliyor devletimizin imkanlarıyla, yeri geliyor kamu-özel sektör iş birliği projeleriyle ülkemizin tüm eksiklerini yüksek nitelikli projelerle tamamlıyoruz.
Nihai resimde ortaya çıkacak ulaştırma ekosistemi, dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olacak Türkiye'nin altyapısıdır. Kamu özel sektör yatırımlarımız, maalesef yersiz ve maksatlı eleştirilere maruz kalıyor. Türkiye, 'gelişmekte olan ülke olmak' konumundan 'gelişmiş ülke olmak' konumuna koşar adım ilerliyor. Bu süreç, daha çok yatırımı daha hızlı bir şekilde yapmayı ve önümüze çıkan hem coğrafi hem de konjonktürel fırsatları bir an önce değerlendirmeyi gerektiriyor.’‘
Karaismailoğlu, Türkiye'nin de bu aşamada özel sektörün kabiliyetleri ve sermayesi dahil olmak üzere tüm imkanları seferber ettiğini belirterek, bugünün işinin yarına bırakılmaması gereken bir süreçten geçildiğini söyledi.
Adil Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
‘‘Son 19 yıldaki ulaşım ve iletişim modlarına yaptığımız 1 trilyon 86 milyar liralık yatırımın neticesinde artık göğsümüzü gere gere 'Türkiye, hızlı, konforlu ve güvenli bir ulaşım ağına sahip olmuştur' diyebiliyoruz. Kara yolu yapımlarımızda diğer ulaşım modlarına erişimi ve entegrasyonu önceliğimiz olarak kabul ediyoruz. Önemli lojistik merkezlere, demir yollarına, havalimanlarına ve sınır kapılarına hızlı ve güvenli ulaşımı sağlıyoruz.
Kara yollarında can güvenliği uzun yıllar kanayan bir yaramızken, bu konuda da ciddi bir mesafe kaydettik. Kara yollarımızda seyreden araç sayısı son 13 yılda yüzde 80 oranında artarken, kazalarda hayatını kaybedenlerin sayısında yüzde 79 oranında azalma sağladık. Bu yatırımlarla her yıl binlerce can kurtarıyoruz. Ölümlü trafik kaza haberlerini neredeyse unutturduk. Bölünmüş yollarımızdaki hızımızı saatte 40 kilometreden 88 kilometreye çıkartırken, seyahat süresini yarı yarıya azalttık. Yollarımızın işletme performansının artırılmasıyla bugün zaman ve akaryakıttan yıllık 19 milyar liraya yakın tasarruf sağlıyoruz.’‘
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, Kuzey Marmara Otoyolu'nun, Marmara Ringi'nin bileşeni olduğunu belirterek, Türkiye'nin sanayi ve ticaretinin büyük bir kısmının gerçekleştiği Marmara Bölgesi'nde Marmara Otoyol Ringi'nin tamamlanmasının, uluslararası lojistik hareketliliğin sağlanması açısından önemli olduğunu vurguladı.
Marmara Otoyol Ringi ile etkileşim halinde olan 9 il bulunduğuna işaret eden Karaismailoğlu, şöyle devam etti:
‘‘Bu illerimiz ülke nüfusunun yüzde 37'sini, ihracatın yüzde 75'ini, GSYH'nin yüzde 65'ini oluşturuyor. Diğer yandan dünyanın en önemli ticaret yollarından olan Orta Koridor, Marmara Bölgesi'nden geçerek İngiltere'den Çin'e bir kuşak yol oluşturmaktadır. Önümüzdeki yıllarda Marmara Bölgesi'nin dünyanın ekonomik açıdan büyüyen bu coğrafyasının kavşak noktası olacağı aşikardır. Bir başka deyişle, dünyanın en üretken ve en hızlı büyüyen coğrafyasının tam ortasında yer alan Marmara Bölgesi, dünya ticaretinin kalbinin attığı bir transit merkez haline gelecektir. Kuzey Marmara Otoyolu'nu tamamladık. 1915 Çanakkale Köprüsü'nü gelecek yıl açarak Marmara Ringi'ni tamamlayacağız. Elbette Marmara Bölgesi'nin gelecek resminde yer alan en stratejik ve katma değerli proje, yapımına kısa bir süre sonra başlayacağımız Kanal İstanbul olacaktır.’‘
Adil Karaismailoğlu, dünyada yük trafiği artarken, deniz yolu taşımacılığının da önemini artırarak koruduğunu söyledi.
Bugün tüm bölge ülkelerinin yüklerini Karadeniz'e indirip boğazlardan güneye ve Orta Koridor'a aktarma çabası içinde olduklarını, dahası Karadeniz ile Ege kıyılarında liman yatırımlarını hızlandırdıklarını aktaran Karaismailoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
‘‘Orta Koridor'un ve Kuzey Güney Koridoru'nun kesişiminde bulunan İstanbul, dünya ticaretinin odak şehri haline gelirken, boğazlardan geçen yük miktarının her yıl artacağı da açıkça görülmektedir. İstanbul Boğazı'ndan bugün 43 bin gemi geçiş yapmaktadır. Ayrıca, bunun çok üzerinde şehir içi boğaz trafiği de bununla birlikte devam etmektedir. Bu rakam dahi boğazın kaldırabileceğinin çok üzerindedir. Karadeniz, bir ticaret gölü haline gelirken, emniyetli geçiş kapasitesinin 25 bin olduğu boğazlarımızdan geçen gemi sayısı kaçınılmaz olarak artacaktır. İstanbul Boğazı'ndan geçen bu gemilerin hacimleri çok büyümüştür.
Boğazdan geçen gemilerin yüzde 20'sinin tehlikeli madde taşıdığı düşünüldüğünde, dünya kenti İstanbul kıyılarının giderek daha fazla riskle karşı karşıya kalacağını görüyoruz. Yani, tehlikenin boyutları çok daha büyüdü. Bundan böyle canımız da güvende değil, malımız da, çevremiz de... İşte bu yüzden Kanal İstanbul'u inşa ederek hem dünya ticaretindeki iddiamızı kuvvetlendireceğiz hem de dünya mirası İstanbul'umuzu ve İstanbulluları her yönden güvence altına alacağız.’‘
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, bağlantı yolları ile birlikte toplan 400 kilometre uzunluğunda olan Kuzey Marmara Otoyolu yapım çalışmalarını tamamladıklarını belirterek, 6 kesimden oluşan Kuzey Marmara Otoyolu'nun toplam 8 milyar dolara mal olduğunu bildirdi.
Bu maliyetin çok kısa sürede geri dönüşünü öngördüklerini aktaran Karaismailoğlu, devamla şunları kaydetti:
‘‘Proje faydaları bakımından, zamandan, yakıttan, karbondioksit emisyonundan, yaptığımız tasarruf yıllık 2,5 milyar TL'yi aşmaktadır. Çevreye katkısı açısından bakarsak elde ettiğimiz karbondioksit emisyonundaki düşüş 16 bin ağaca bedeldir. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu'nu İstanbul'a kazandırarak son derece önemli bir iş başardık. Eğer bu yatırımlarımız olmasaydı İstanbul, güney hattında sıkışacak ve şehir yaşamı adeta kilitlenecek, seyahat süresi saatlerce uzayacaktı.
Kuzey Marmara Otoyolu'nun bugüne kadar 390 kilometresini tamamlayarak halkımızın hizmetine sunduk. 10 kilometre uzunluğundaki 7'nci kesimin Hasdal Kavşağı-Habipler Kavşağı arasındaki yapım çalışmalarında son aşamaya geldik. Habipler ile Hasdal kesiminin trafiğe açılmasıyla birlikte 400 kilometre uzunluğundaki Kuzey Marmara Otoyolu'nun tamamını hizmete almış olacağız. 10,26 kilometre uzunluğundaki 7'nci kesimin Kuzey Marmara Otoyolu'nun 1 kilometrelik Başakşehir Kavşağı ile Habibler Kavşağı arasındaki bağlantısını sağlamıştık. Önümüzdeki günlerde trafiğe açılacak kalan kısmın uzunluğu 9,16 kilometredir.’‘
Adil Karaismailoğlu, güzergah hakkında bilgi verirken, TEM Otoyolu Hasdal Kavşağı'ndan ayrılarak Sultangazi Gazi Mahallesi'ni tünellerle geçerek Cebeci, Habibler'den sonra Başakşehir Kavşağı'ndan Kuzey Marmara Otoyolu'na ulaşılacağını bildirdi.
Karaismailoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
‘‘1 adet 2x4 çift tüp tünel, 6 adet viyadük, 4 adet köprü, 1 adet üst geçit, 8 adet alt geçit, 14 adet menfez olmak üzere toplam 34 adet sanat yapısı bulunmaktadır. Proje bünyesinde 2 adet tünel işletme merkezi de yer almaktadır. Bu kesimin en önemli yapısı T03 Cebeci tüneli olup 4 şeritli olacak şekilde tasarlanmıştır. Aç-kapa yapıları dahil sol tüp 3 bin 815 metre, sağ tüp 4 bin 5 metre uzunluğundadır. Böylece bu tünel İstanbul'un en uzun ve 4 şeritle en geniş tüneli olacaktır. Ayrıca, proje bünyesinde 6 adet viyadüğün toplam uzunluğu da çift yönde 2 bin 75 metredir. Bu kesimi hizmete açarak Habibler Kavşağı ile Eski Edirne Asfaltı Caddesi'ne bağlanarak kuzeyde Arnavutköy, güneyde Sultangazi ve Gaziosmanpaşa'ya, Hasdal Kavşağı ile de Alibeyköy-Hasdal mevkinde mevcut 2'nci Çevreyolu'na (O-2) entegrasyon sağlayacağız. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yönünden 2'nci Çevreyolu'nu kullanarak gelen araçların, İstanbul'un yoğun yerleşim alanlarından olan Başakşehir, Kayaşehir, Arnavutköy'e ve Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi ile İkitelli OSB bölgesine olan ulaşımını kolaylaştıracağız. 2'nci Çevreyolu'nun en yüksek trafik hacmine sahip Hasdal Kavşağı ile Mahmutbey Batı Kavşağı arasında hızlı, konforlu ve güvenli yeni bir ulaşım alternatifi oluşturacağız. Özet olarak, 7'nci kesimin trafiğe açılmasıyla yüksek şehir içi trafik hacmine maruz kalan mevcut 2'nci Çevreyolu'na alternatif hızlı, güvenli ve konforlu yeni bir ulaşım koridoru ortaya çıkacaktır.’‘
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, özellikle pik saatlerde oluşan uzun araç kuyruklarının önüne geçilerek trafikte beklemeden kaynaklanan akaryakıt ve zaman kayıplarının engelleneceğini söyledi.
Oluşacak yeni ulaşım aksına işaret eden Karaismailoğlu, ‘‘Bunun yanında, yakın bir zamanda yapım çalışmalarına başlanacak Kuzey Marmara Otoyolu Nakkaş-Başakşehir arası kesime de 7'nci kesim sayesinde doğrudan bağlantı sağlanarak 2'nci Çevreyolu ile Başakşehir, Kayaşehir, Ispartakule, Bahçeşehir, Hadımköy gibi yerleşimler ve bu civardaki sanayi bölgeleri arasında doğu-batı yönünde Mahmutbey gişelerde oluşan trafiği ortadan kaldıracak yeni bir ulaşım aksı oluşturulmuş olacak.’‘ dedi.
Karaismailoğlu, Türkiye'nin içinden geçtiği bu tarihi dönemeçte yarınları kurmak için ulaştırma ve haberleşme yatırımlarının itici gücünden yararlanacaklarını, şehirleri birbiriyle ve dünyayla bağlayarak ekonomiyi ateşleyeceklerini söyledi.
Uzakları yakın eden projelerle Türkiye'nin, dünyanın en kolay eriştiği ülkelerden biri haline gelirken, artan ihracat ve talebin körüklediği yeni üretim yatırımları sayesinde milli gelirin artacağını, istihdamın sorun olmaktan çıkacağını belirten Karaismailoğlu, ‘‘Gençlerimiz, dünyadaki akranlarıyla aynı sosyal ve ekonomik olanaklara sahip olacak. Böylelikle Türkiye; sarsılmaz ekonomisi, gelişen sanayisi, yerli ve milli üretim olanaklarıyla her manada bağımsızlığını ilelebet koruyacaktır. Bizim Türkiye tasavvurumuz budur. Bizim için vatan-millet sevgisinin tarifi budur.’‘ şeklinde konuştu.