Ayasofya’nın Tarihi

Tarihi yarımadadaki Sultanahmet'te yer alan ve 1934 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile müze yapılan Ayasofya, dün Danıştay tarafından açıklanan tarihi kararla yeniden ibadete açılıyor. Biz de Haber365 okurları için Ayasofya'nın tarihi geçmişini derledik.

02.07.2020-12:18 - (Son Güncelleme: 11.07.2020-15:06) Ayasofya’nın Tarihi

Geçmişten bugüne tüm milletler tarafından büyük önem verilen, 1500 yıl boyunca iki dine hizmet etmiş, sanat tarihi ve mimarlık dünyasının baş yapıtları arasında yer alan Ayasofya, Bizans İmparatoru Konstantios tarafından 360 yılında kilise olarak yapıldı ve 404 yılında çıkan halk ayaklanması sonucunda yakılıp yıkıldı.

Ayasofya, 532-537 yılları arasında Doğu Roma İmparatoru I. Justinianus tarafından yeniden inşa ettirildi. 916 yıl kilise olan Ayasofya, 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesiyle vakit kaybetmeden camiye dönüştürüldü. Fatih Sultan Mehmet’in Ayasofya’yı camiye dönüştürmesindeki aceleciliğinde aslında tüm dünyaya bir mesaj vardı. Bu mesaj ise, İslamiyet’in üstünlüğü ve Ayasofya’nın İslam alemi için ne kadar kıymetli olduğuydu.

481 YIL CAMİ OLARAK KALDI

481 yıl cami olarak kalan Ayasofya, 1934 Mustafa Kemal Atatürk’ün imzaladığı Bakanlar Kurulu Kararı ile müzeye dönüştürüldü.

Baalbek, Aspendos, Ephesos, Tarsus gibi Anadolu ve Suriye’deki antik şehir kalıntılarından gelen sütunlarla inşa edilen Ayasofya’da yeşil somakiler Eğriboz Adası’ndan, beyaz mermerler Marmara Adası’ndan, pembe mermerler Afyon’dan ve sarı mermerler Kuzey Afrika’dan getirildi.

Doğu Roma Döneminde İmparatorluk Kilisesi olması nedeniyle altın ve gümüş mozaiklerle süslenen tarihi yapı, imparatorların taç giyme merasimlerinin yapıldığı mekandı. Fatih Sultan Mehmet’in fetihten sonra da bu mozaikleri yok ettirmedi, Osmanlı Sultanı’nın bu hareketi tüm dinlere karşı hoşgörüsünün de kanıtıdır. Fetihten sonra camiye dönüştürülen Ayasofya’nın içine mihraplar, minber, müezzin mahfilleri, vaaz kürsüsü ve maksureler eklendi.

OSMANLI CAMİLERİ AYASOFYA’DAN ESİNLENDİ

Minarelerini ise, Mimar Sinan yaptı. Mimarisiyle şuanda bile görenleri adeta büyüleyen yapının izleri Osmanlı zamanında yapılan diğer camilere de yansıdı. Bu camiler, Ayasofya’dan esinlenerek yapıldı.

Sultan Abdülmecid Dönemi’nde ise, “Allah, Hz. Muhammed, Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin” yazılı İslam aleminin en büyük hat levhaları olarak bilin 8 adet hat levhası da Ayasofya’ya eklendi.

Günümüzde yerli ve yabancı turistlerin büyük beğenisini toplayan tarihi yapının camiye dönüştürülerek içerisinden namaz kılınacak günlerin gelmesi uzun bir zamandır bekleniyordu. Nihayet dün Danıştay'ın aldığı kararla Ayasofya müze statüsünden çıkarıldı ve yeniden cami oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan 24 Temmuz 2020 Cuma günü, cuma namazı ile birlikte Ayasofya'nın ibadete açılacağının müjdesini verdi. Bundan sonra Ayasofya'ya biletle değil abdestle girilecek. 

DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal