Atatürk Havalimanı'nın doğu-batı pistleri acil kullanım için açık tutulmaya devam edecek!

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Atatürk Havalimanı'nın kuzey güney pistlerinin bulunduğu bölgenin millet bahçesi olarak hizmet verecek. İşte haberin detayları...

18.05.2022-17:50 - (Son Güncelleme: 18.05.2022-17:50) Atatürk Havalimanı'nın doğu-batı pistleri acil kullanım için açık tutulmaya devam edecek!

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından, Atatürk Havalimanı konusu hakkında bazı basın yayın organlarında çıkmış olan haberlerin ve bazı siyasilerden gelen iddialarının gerçeği hiçbir şekilde yansıtmadığını açıkladı. Yapılmış olan açıklamada ise Atatürk Havalimanı'nın tamamen ortadan kaldırılmayacağı, doğu-batı pistlerinin acil durumlar için kullanılmaya devam edileceği açıklandı. Atatürk Havalimanı'nın taşınmasının sebeplerinin de yer verilen açıklamada ise, ''Türkiye'ye havacılık sektöründe büyük hizmetler sunarak kapasitesini doldurmuş; şimdi de İstanbul'a ihtiyaç duyduğu yeşil alanları sunarak milletin hizmetinde kalmaya devam edecek Atatürk Havalimanı ile ilgili kamuoyuna söylenen yalanları bir kez daha düzeltme görevi, milletimizden aldığımız onayla yeni Türkiye'yi inşa eden bizlere düşmektedir. İlk hali 1912 yılında inşa edilen, 1953 yılında günümüzdeki havalimanları fonksiyonları ile kullanılmaya başlayan Atatürk Havalimanı, 4 milyonluk nüfus yoğunluğunun olduğu yoğun yerleşim yerlerinin tam ortasında kalmış. Konumu ve çevresindeki yoğun yerleşim nedeniyle kullanım kapasitesini artırılamamış. Günlük bin 100 uçağa varan hava trafiği nedeniyle kapasitesinin kaldıramayacağı bir noktaya ulaşmış. Kapasite aşımı nedeniyle uçakların inişi öncesinde havada saatlere varan turlar atmasına yol açan yoğunluğa sahip. Havadaki yoğunluğun yerdeki hareketliliğe de yansıdığı, böylece zaman, yakıt kayıpları artan biçimde yerde de devam eden, şehrin araç trafik yoğunluğunu ciddi biçimde etkileyen, yüksek karbon salınımı ve gürültü nedeniyle çevreye olumsuz etkileri üst düzeyde olan bir havalimanına dönüşmüştü. Bizler, gençlerimize ekonomi başta olmak üzere her açıdan daha güçlü bir Türkiye emanet edebilmek için var gücümüzle çalışırken, birileri hep yaptıkları gibi iftira ve yalanlarla dolu haberleriyle milletimizi kandırabileceklerini düşünüyorlar'' ifadelerine yer verildi.

''Markaların önünü kesmek akıl dışıdır'' 

Atatürk Havalimanı bugün hala ‘havalimanı olarak' kullanılsaydı sıkıntılar yaşanabileceği belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İstanbullular trafikte saatler kaybedecekti: ‘29 Ekim 2018'de dünyanın hizmetine sunulan İstanbul Havalimanı'nın açılışı ile birlikte D100 Topkapı - Yenibosna, İstoç - Kuyumcukent (Basın Ekspress) D100 Sefaköy - Ambarlı güzergâhlarında trafik sıkışıklığından kaynaklı zaman kaybında yüzde 30'a varan iyileşmeler elde edildi.'' 

THY sıradan bir havayolu markasına dönüşecekti: ''Türkiye'nin hedeflerine ulaşmasında çok önemli roller üstlenen, dünya çapında tanınan ve tercih edilen ülkemizin en değerli markalarından Türk Hava Yolları (THY), istikrarlı büyümesini sürdürebilmek için 2010'lu yılların ilk yarısında uçuş sayıları, taşıdığı transit yolcu ve kargo miktarını artırmak için harekete geçti. Ülkeye döviz girdisini sağlama ve kargo taşımacılığı ile küresel krizlere direncini artırma stratejileri ile THY, büyüyerek dünyanın en iyi havayolu şirketlerinden biri olmayı, dünyanın en çok noktasına uçabilmeyi başardı. THY'nin gelişimi, turizmden lojistiğe birçok sektöre, dolayısıyla da ülke ekonomisine doğrudan ve dolaylı etki etmektedir. THY'nin bu gelişimini de destekleyen yatırımlar, Türkiye'nin, milletinin yararınadır. Gelişen sektörlerin, markaların önünü kesmek akıl dışıdır.'’ ifade edildi. 

Türkiye, havacılıkta küresel bir merkeze dönüşemeyecekti: ‘‘Türkiye'nin bayrak taşıyıcılarından THY'nin bu stratejisi, İstanbul'u daha sık kullanılan bir havacılık merkezine dönüştürürken, 4,5 milyon ton ile Türkiye'nin toplam hava kargo kapasitesinin 3 katına tek başına sahip. Şuan yıllık kapasitesi 120 milyon olan, 200 milyona çıkarılabilmesi mümkün olan İstanbul Havalimanı ile ülkemiz, küresel bir havacılık merkezine dönüşmüştür.'’ dile getirildi. 

Bölge gürültü kirliliğinde boğulacak, İstanbul nefes alamayacaktı: ‘‘Türkiye'nin havacılıkta vites yükseltmesi, THY'nin havacılık sektöründe küresel bir marka olmanın ötesindeki hedefleri, Atatürk Havalimanı'ndaki yoğunluğu, kapasitenin üzerine taşımıştır. Her gün bin 100 uçağın inip kalkabildiği, yılda 460 binin üzerinde uçağı ağırlayan Atatürk Havalimanı, bu yoğunluğu ile; 1 milyon ton karbon emisyonunu, İstanbul'da nüfusun en yoğun olduğu bölgeye vermekte idi.'’ diye söyledi. 

Muazzam bir gürültü kirliliğine sebep oluyor: ''Şehrin 4 milyonluk nüfusun bulunduğu bölge nefes alamıyordu. 305 bin ağaca eş değer olan karbon salınımı bugün ortadan kalkarken, her gün bin 100 uçağın sebep olduğu gürültü kirliliği de sona erdi. Yerine inşa edilecek Millet Bahçesi ile şehrimiz ve bölgemiz devasa ölçekte bir yeşil alana kavuşacak. Böylece Atatürk Havalimanı, fonksiyonu değiştirilerek ‘yeşil alan' olarak milletimize hizmet sunmaya devam edecektir.'' ifade edildi.

Havada beklerken saatler kaybedilecekti: ''Türkiye'nin sivil havacılıkta büyümek için, dünyada sözü geçen bir havacılık ülkesi olabilmek için attığı adımlar, dönemin mevcut fiziki koşulları çerçevesinde yetersiz kalmaktaydı. Atatürk Havalimanı'ndaki yoğun hava trafiği uçakların havada 15 ila 60 dakika boyunca tur atmalarına, bu da zaman, çevre ve yakıt maliyetlerinde önemli oranda bir artışa sebep olmaktaydı. Yerde yaşanan yoğunluk ise İstanbul'da Atatürk Havalimanı'na inmek için uçakların kalkış izinlerinin vaktinde verilememesine, dolayısıyla uçuşlarda saatler süren rötarlara da yol açmaktaydı. İstanbul Havalimanı sayesinde uçakların uçuş sayısı nedeniyle havada bekleme süresi ortadan kalkarken, rötar sürelerinde de uçuş yoğunluğu nedenli rötarlar tamamen ortadan kalkmıştır." dedi.


YORUM YAZ..

En Çok Okunanlar

Modal