Adana’da oto galericilik yapan İbrahim Ünverdi, kazandığı 215 bin TL’yi Ramazan Çimen’e verdi. Ramazan Çimen ise bu para ile ortadan kayboldu. Olaydan birkaç gün sonra ise Ünverdi, Çiman’e ulaştı. Çimen parayı borcu olan tefeciye kaptırdığını söyleyerek telefonunu kapadı.
Olayın devamında Ünverdi, başka bir personelinden Çimen’in bir koronavirüs hastasından 500 TL karşılığı tükürük satın aldığını ve içeceğine koymaya çalıştığını öğrendi. Bu süreçte ise Çimen, Ünverdi ve ailesine tehdit mesajları attı. Ünverdi’nin şikâyeti üzerine Çimen, 10 Şubat 2021 tarihinde gözaltına alındı ve ev hapsi cezasına çarptırıldı.
Bu olayın basına yansıması ile Ramazan Çimen tehditlerini arttırdı. Çimen, Ünverdi’nin cep telefonuna 'seni virüsle öldüremedim kafana sıkacağım' diye mesaj attı. Bu olayların üzerine Ünverdi’nin avukatı, Çimen hakkında 'biyolojik silah kullanmak sureti ile nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs, hakaret, yağmaya teşebbüs' suçundan tekrar şikâyette bulundu.
Bu iddia üzerine Çimen, 14 Temmuz tarihinde gözaltına alındı. Hakkındaki suçlamaların reddeden Çimen, şu savunma olarak; ‘Bu kişinin içeceğine virüs bulaştırmadım. Bu kişinin amacı adli makamları oyalamaktır. Bu kişi iftira atarak yargıyı etkilemeye çalışmaktadır’ cümlelerini kullandı. Nöbetçi mahkemeye sevk edilen Çimen, ‘yağma’ suçundan tutuklandı.
Olayla ilgili açıklamalarda bulunan Avukat Oğuzhan Mete Karabıyık, müvekkili öldürmeye çalıştığını iddia ettiği Ramazan Çimen hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirtti. Avukat Karabıyık; "Virüsle adam öldürmeye teşebbüs suçlamasıyla açtığımız dava, trajikomik olarak göz ardı edilmişti.’ Dedi. İnsanların bu olayın trajikomik kısmı ile ilgilendiğini söyleyen Çimen; bu yönden bakılarak davanın basitleştirildiğini söyledi.
Bu olayın basitleştirilmemesi gerektiğini vurgulayan Karabıyık; ‘Unuttukları bir durum da şu; bu virüs günümüzün vebası olarak nitelendiriliyor. Devletler bu hastalıkla mücadele ederken, kişilere öldürmeye teşebbüste araç olarak kullanılmasına sessiz kalınmaması gerekiyor. Yani bir silah, bıçak ya da herhangi bir zehir nasıl silah olarak değerlendiriliyorsa aynı şekilde Covid-19 hastalığının bulaştırılması da aynı şekilde değerlendirilmeli’ ifadelerini kullandı.
Galericilik yapan İbrahim Ünverdi ise Ramazan Çimen'in kendisini öldürmeye çalıştığını iddia etti. Yaşananlar ile ilgili konuşan Ünverdi; "Bu şehrimize yapılmış bir suikasttır. Korona tükürüğünün içeceğe karıştırma yöntemiyle insanlara öldürme taktiği verdi. Bu suçun ağır olması lazım ki insanlar bu suça yeltenmesin. Bu adam ülkemizi rezil etti. Virüsle ailemi yok etmeye çalıştı. Çok zor zamanlar yaşadık. Artık cezaevinde olduğunu biliyorum. Eşim ve çocuklarım çok rahatladı’ dedi.
Oto galerici olan İbrahim Ünverdi, Ramazan Çimen'e 250 bin lirasını emanet etti. Çimen ise bu parayla ortadan kayboldu.
Olayın devamında ise Ünverdi, Çimen'in 500 lira karşılığında koronavirüs hastası birinin tükürüğünü satıl aldığını ve kendi çayına karıştıracağını öğrendi.
Bu olay üzerine hakkında dava açtı. Çimen ise ev hapsine çarptırıldı ama bu süreçte tehdit mesajlarını sürdürdü. Ünverdi'nin avukatı Oğuz Mete Karabıyık, bu tükürüğün bir biyolojik silah olarak sayılması gerektiğini söyledi ve tekrar Çimen hakkında dava açtı.
Tehditlerine devam eden Çimen, hakkında dava açıldı.
Çimen, bu dava sonucunda tutuklandı.