16 Kasım 2000 Ahmet Kaya'nın ölüm tarihi. Her 16 Kasım Ahmet Kaya sevenlerden bazıları Paris'e gidip mezarında ziyaret ederken bazıları da şarkılarını dinleyerek onu anıyor. Anadolu müziğinin 20. yüzyılda en bilinen isimlerinden Ahmet Kaya, 16 Kasım 2000 tarihinde Paris'te hayatını kaybetmişti. Öldüğünde 43 yaşındaydı. Söz yazarı, bağlama ustası ve vokallik yapan Ahmet Kaya, doğduğu yerden çok uzakta öldü.
Kürt kökenli bir ailenin 5. çocuğu olarak doğan Ahmet Kaya Malatya'da dünyaya gelse de aslen Adıyamanlıdır. Geçim sıkıntısı sebebiyle ailesiyle birlikte 1972 yılında İstanbul'un Fatih ilçesine çalışma ümidiyle göç ettiler.
Ahmet Kaya şarkılarıyla birçok insanın yüreğine hala dokunuyor. Suçlamalar sebebiyle Paris'e kaçan Ahmet Kaya, 2000 yılında Paris'te kaldığı evde kalp krizi sebebiyle hayatını kaybetti. 30 bin kişinin katıldığı törenle Paris'te defnedildi.
Katarlar gelir geçer, bir geceden bir geceye Yüreğim yare yare, iz bırakır bin acıya Gün olur şafaklanır, karanlıklar bin parçaya Gün olur şafaklanır, karanlıklar bin parçaya
Sonbahar damlardı, damlarımıza Biz seninle sararırdık Sonbahar damlardı, damlarımıza Biz seninle sararırdık
İlk yazda bitti telaşım Alnımda hep kavga duruyor Vakitsiz hırstan mı? Bahardan mı yoksa aşktan mı?
Bir fidandım derildim Fırtınaydım duruldum Yoruldum çok yoruldum Siz benim neler çektiğimi Nereden bileceksiniz
Bozar mı sandın acılar. Belaya atlar giderim. Kurşun gibi, mavzer gibi. Dağ gibi patlar giderim.
Kuş ehline durak olmaz Durur ise yüzüm gülmez Ben uçmasam bahar gelmez Gonca güllere güllere.
Beni vur beni onlara verme Külüm al uzak yollara savur Dağılsın dağlara dağılsın Bu sevdamsın ama sen ağlama dur.
Başım belada,üzerime kan sıçramış doğarken Uykularım yarıda kalmış, başım belada Senelerce kuralsız yaşamışım Nere gitsem çaresi yok Nere gitsem çaresi yok yanmışım
Ağladım gözyaşlarım düştü ateşe Yine de bu yangını söndüremedim Bağıra bağıra yazdım seni içime Bir kez olsun yüzünü güldüremedim