Vahşiliği ve Sapıklığıyla Tarihe Geçen İmparator: Caligula
Tarihe baktığınızda korkutucu, cesur ya da adil birçok imparatoru okumuş, hayatları hakkında bilgi sahibi olmuşsunuzdur. ama bu imparator hiçbirine benzemiyor...
Tarihe baktığınızda korkutucu, cesur ya da adil birçok imparatoru okumuş, hayatları hakkında bilgi sahibi olmuşsunuzdur. ama bu imparator hiçbirine benzemiyor, gaius julius caesar augustus germanicus tarihteki bilinen adıyla caligula vahşiliği ve akla durgunluk veren sapıklıklarıyla insanı hayrete düşürüyor.
Yaptıklarıyla sadece yaşadığı dönemin değil, tarihin de en kötü hükümdarı olma ünvanını kimseye kaptırmıyor. öylesine zalim öylesine akıl dışı hareketlerde bulunmuş ki, dönemin halkı tanrının varlığına inanmayı reddetmişler. gelin bu ruh hastası imparatorun yaptığı kötülükleri birlikte inceleyelim.
Kendini asla sevmezdi
Gaius julius caesar augustus germanicus imparatorun gerçek adıdır. ancak çok kısa boylu olduğundan dolayı ''küçük bot'' anlamına gelen caligula lakabı takılmıştır. daha küçük yaşlarda babasıyla savaşlara katılırmış, bu savaşlarda boyunun kısalığından dolayı bu lakap ona verilmiştir. bu durum da onda saplantı haline gelmiştir. hatta taç takma töreninde halk küçük keçi diye dalga geçmiş, o da bu durumun intikamını almak için yemin etmiştir. nitekim halk bu söyleminde ne kadar büyük bir hata yaptığını sonradan ziyadesiyle anlayacaktır.
Tam bir ruh hastasıydı
Caligula kelimenin tam anlamıyla bir manyak olarak karşımıza çıkıyor. tahta çıkar çıkmaz paranoyaklık belirtileri ağır bir şekilde ortaya çıkmıştır. o dönem bilinmese de şizofreni olan bu hastalığın çevresindeki kişiler tarafından zehirlenerek yapıldığından şüphelenmiştir. bu şüphesini sorgulamadan çevresindeki herkesi öldürmüştür. buna aile bireyleri de dahil olmuştur.
Böyle olmasının sebebi hastalık mıydı ?
Bunu düşündüren ana sebep, caligula başa geldiğinde herkes onun roma'yı yönetiminden oldukça memnun olması. hatta öyle ki halk caligula geldiğinde bayram etmiştir. çünkü vergileri kaldırmış, suçluları içeri atmış, halk refaha ermiştir. ama asıl olay hastalandıktan sonra değişmiştir. caligula, hasta olduktan sonra sapıklığı ve vahşiliği ortaya çıkmıştır. eski tarihçiler onun sara, şizofren, beyin humması gibi hastalıklara yakalandığını söylüyorlar.
Tam bir ölüm imparatoruydu
Öldürmek onun için keyif verici bir hal almıştı. öyle ki canı istediği zaman, sıkıldığı zaman talimatı verir ve o kişiyi öldürtürmüş. bunda dönemin en güçlü imparatorluğu olmasının da rolü büyüktür. çünkü bu ona sınırsız bir güç vermiştir. yattığı kadınları keyfine göre öldürmüştür.
İşkence onun en büyük eğlencesiydi
İşkence yapmayı bir hobi haline getirmişti. en sevdiği işkence de insanlar vücutlarını parçalamaktı. bu ilk başta işkence gibi durmasa da caligula o kadar da insaflı biri değildi. bu iş özel aletler üretmişti. kemiklerini, omuriliğini yavaş yavaş söker, işkence yaptığı kişinin hemen ölmemesi için çalışmalar yapardı.
Sınırları fazlasıyla zorlardı
Böyle bir manyağın tabiki normal işkencelerle tatmin olamayacağını tahmin edebilirsiniz. caligula, kurbanlarını ters çevirir ve testislerini koparıp çiğnermiş. bazen de yabani hayvanları günlerce aç bırakıp kurbanlarına canlı canlı atıp izlermiş. bunu ulu orta gösteriler halinde yaparmış. izleyenler arasındakileri de seçip hayvanlara atmışlığı da rivayet edilir.
‘’ben bir tanrıyım ! ‘’
Manyaklık derecesi öyle bir noktaya varmış ki, en sonunda kendini tanrı ilan etmiş. mitolojik tanrılar gibi giyinip ortalıkta dolaşmak onun bir hobisi olmuş, hatta roma’daki tanrı heykellerinin kafasını kestirip yerine kendi kafasını yaptırmış.
Atını senatör yaptı
Sınır tanımazlığı onu her defasında farklı bir noktaya çekiyordu. atını hem rahip hem de senatör seçmek istedi. hatta atına mermerden bir ev yaptı. yerleri altından yapraklarla donattı. mermerden olan evin her yanını lüks eşyalarla donattı.
Bakirelerin kızların idamı yasaktı, ama..
Kendini tanrı ilan eden bir imparatorunuz olsa da kurallar geçerliliğini kısmen sürdürüyordu. roma kanunlarına göre bakire kızlar günahsız sayılır ve idam edilemezdi. bir keresinde 12 yaşındaki kızın idam edilmesi gerekiyordu ancak bakire olduğu için idam edilemiyordu. caligula bunun üzerine meydanda bu küçük kıza tecavüz ederek idam edilmesini emretti.
Halka açık idamlar en sevdiği aktiviteydi
Bunu bir nebze anlayabilirdik. neticede geçmişte de meydan idamları çok rastlanan bir durumdu. ancak bu ruh hastası imparator bunu hobi niyetine yapıyordu. bir keresinde kendine hakaret ettiği gerekçesiyle bir aileyi babasından başlayarak en küçük çocuğa kadar meydanda idam ettirmiştir.
Kız kardeşiyle herkesin içinde..
Birçok sapıklığı tek bünyede toplayan caligula, ensest ilişki gibi sapıkça bir şeyi tercih etmesine elbette şaşırmadık. öz kız kardeşiyle halka açık yerlerde ilişkiye girmeyi çok severdi. bunu için kardeşi kabul etmezse öldüreceğini söylermiş. bunlar tarih kayıtlarında mevcuttur.
Ruhunu şeytan mı ele geçirdi ?
Caligula ilk başlarda öylesine güzel, öylesine adil bir yönetim sergilemiş ki halk bu değişimin sebebinin şeytan olduğunu düşünmüş. çünkü böyle bir şeyle daha önce karşılaşmamışlar. daha sonra o kadar bezginlik gelmiş ki, kendi muhafız birliği tarafından öldürülerek ceseti parçalanıp köpeklere atılmış. not : fotoğrafların bir çoğu caligula'nın hayatının anlatıldığı filmden alınmıştır. film youtube da dahil olmak üzere bir çok platformda bulunmaktadır. film ağır şiddet ve cinsellik sahneleri içerdiğinden burada paylaşım yapmayacağız. ancak 18 yaşından küçüklerin filmi izlememesini şiddetle tavsiye ederiz. hatta 18 yaşından büyükler için de bu filmin fazlasıyla ağır görseller içerdiğini söyleyebiliriz.
