Küresel Su Krizini Önleyebilecek 5 Etkili Teknoloji!
Bu yıl da önceki yıllarda olduğu gibi gündeme gelen ‘su kıtlığı‘ kar ve yağmurların yağmasıyla yerini başka sorunlara bıraktı.
Bir diğer yöntem ise yine doğal yol ile oluşan bulut yoluyla oluyor. Cloud Seeding adı verilen bulut tohumlama/besleme yöntemi yağmurun iyileştirilmesine dayanıyor. Havadan su toplama hacmini artırmayı hedefe alan bu teknoloji sayesinde küçük partiküller bulutlara ve çevreye dağılıyor. Bu parçacıklar, yağmur damlaları veya buz kristalleri için bir başlangıç noktası görevi görüyor ve oluşumlarını destekliyor. Bu da yağmur veya kar yağma olasılığını artırıyor. Bu yöntemle birlikte yağışların yüzde 20 oranında artabileceği söyleniyor.
Küresel ısınma ve su kıtlığının çözümleri aslında ortak da denebilir. Buharlaşmanın en aza indirilmesi ise bir diğer yöntem oluyor. Kuru alanlar az miktarda yağış aldığından, burada bazı işlemlerin yapılması gerekiyor. Burada da karşımıza iki ana mikro havza yağmur suyu toplama sistemi türü çıkıyor. Birincisi, yüzey akışının toplandığı ve tanklarda veya benzeri cihazlarda depolandığı çatı sistemleri aracılığıyla su hasadı bir diğeri ise bir su toplama havzasından akan yağmur suyunun küçük bir havuzda veya ekili bir alanında toplanmasını içeren tarım için su hasadıdır .
Yıllardır gündemde olan deniz suyunun tuzdan arındırılması halen çok masraflı bir işlem olarak kayıtlara geçiyor. Deniz suyunun tuzdan arındırılması, membran teknolojisi ve malzeme bilimindeki gelişmeler nedeniyle daha hızlı büyüyor. Bu ilerlemelerin 2030 yılına kadar üretim maliyetlerinde önemli bir düşüşe neden olacağı tahmin ediliyor .
Buzdağları potansiyel olarak su kaynağı olabilir. Buzdağını kutup buzullarından su kıtlığı olan bir ülkeye çekmek, su kıtlığı için pratik bir çözüm gibi görünmeyebilir. Ancak bilim insanları, akademisyenler ve politikacılar buzdağı hasadını potansiyel bir tatlı su kaynağı olarak düşünüyor. Bu sebeple de önemli çalışmalar yapılıyor.
Su ve iklim değişikliği birbirine bağlıdır, bu nedenle iklim değişikliği, kuru alanlarda aşırı kuraklık yaşanmasının olasılığını artırıyor. Geleneksel olmayan su kaynaklarının potansiyelinden yararlanmak, su kaynağı kaynaklarını çeşitlendirirken, su kıtlığı yaşayan toplulukların iklim değişikliğine karşı direncini artırmaya yardımcı olabilir.