12.01.2024-12:56 (Son Güncelleme:12.01.2024-18:12)

Gözleriniz sizlere ne kadar ömrünüzün kaldığını söylüyor!

Şöyle bir düşündüğümüz zaman acaba ne kadar ömrümüzün kaldığını öğrenmek ister miydik? British Journal of Ophthalmology'de yayımlanan bir çalışmaya göre, gözlerden yaşam beklentisine dair önemli ipuçları taşıdığı ifade ediliyor. Uluslararası araştırmacılar bir araya gelerek, bir ekip oluşturdu. Ekibin yaptığı çalışmanın sonucuna göre; bireyin retinasının biyolojik yaşının ölüm riski ile ilişkilendirilebileceği ifade ediliyor.

Bu ilginç çalışmanın ayrıntıları oldukça dikkatleri çekti. İnsanların gözleri üzerinde yapılan bu çalışma uzun yıllar takibi yapıldı. Ayrıca yarım milyon insanın takip edilmesiyle birlikte katılımcı sayısı da oldukça dikkat çekti. Gözlerdeki retinanın bir yaşı olduğunu bu yaş ile kişinin kendi kronolojik yaşı karşılaştırıldı ve ortaya bir ‘‘retina yaş farkı’’çıktı.

Gözlerdeki retinanın biyolojik yaşı!

Çalışmaya imza atan araştırmacılar; 40 ila 69 yaş arasındaki katılımcıları ele alarak, ortalama 11 yıl takip etti. UK Biobank çalışmasının bir parçası olarak herkesin fundusu (gözün arka yüzeyi) tarandı; yarım milyon katılımcıya ulaşıldı ve onlardan derinlemesine genetik ve Sağlık bilgileri içeren büyük ölçekli bir biyomedikal veritabanı ve araştırma kaynağına ulaşıldı. Araştırmacılar, her retinanın "biyolojik yaşını" o kişinin kronolojik yaşıyla karşılaştırdı ve birçok katılımcıda "retina yaşı farkı" olduğuna dair önemli bulgulara ulaşıldı.


Ulaşılan tüm bulgular karşılaştırıldı

Araştırmacıların aktardığı bilgiye göre, Gözlerdeki retinalarda gözlemlenen büyük boşluklar, kardiyovasküler hastalık veya kanser dışındaki herhangi bir nedenle yüzde 49 ila 67 daha yüksek ölüm riskleri olabileceği ifade edildi. Bu, yüksek tansiyon, vücut kitle indeksi (BMI), yaşam tarzı alışkanlıkları ve etnik köken gibi potansiyel olarak etkili faktörlerin etki ihtimalleri düşünülerek araştırmanın sonucuna eklendi. Yeni bulgular, retinal yaş farkının, özellikle kardiyovasküler olmayan hastalıklar/kanser dışı ölümler olmak üzere, artan ölüm riskinin bağımsız bir göstergesi olduğunu belirledi. Araştırmacılar tarafından ulaşılan tüm bu bulgular retina yaşının yaşlanmanın klinik olarak önemli bir biyobelirteç olabileceğini düşündürmekte olduğu ifade edildi.

‘‘Küçük ipuçlarına ulaştık’’

Bilim insanları, yaş aralığındaki her bir yıllık artış için, herhangi bir nedenden veya belirli bir nedenden ölüm riskinde sırasıyla yüzde iki ve üç artışa ulaştılar. Bulgular, retinadaki küçük damar ağının, vücudun dolaşım sistemi ve beyninin genel sağlığının güvenilir bir göstergesi olduğuna dair kanıtları da destekliyor.


Çalışmamızda yapay zekaya yer verdik!

Araştırma ekibinin ulaştığı sonuçlara göre şu şekilde bir sonuç ortaya koydu: ‘‘Hastalık ve ölüm riskleri yaşla birlikte artarken, aynı yaştaki insanlar arasında retinanın görünüşünün önemli ölçüde farklılık gösterdiği açık. Bir kişinin retina yaşını fundus görüntülerinden doğru bir şekilde tahmin etmek için "derin öğrenme" olarak bilinen gelişmiş bir yapay zeka kullandık. Sağlık durumu nispeten iyi olan 11 bin 52 katılımcının sağ gözünden alınan yaklaşık 19 bin 200 fundus görüntüsünü kullanarak tarama modelini doğruladı. Bu, tahmini retina yaşı ile gerçek yaş arasında, üç buçuk yıl içinde genel bir doğrulukla güçlü bir ilişki olduğunu gösterdi. Sol göze uygulanan aynı işlem de benzer sonuçlar verdi.’’

Hangi bulgulara ulaşıldı?

Araştırmacılar, daha sonra kalan 35 bin 917 kişide retina yaş farkını değerlendirdi. Çalışma süresi boyunca Bin 871 (yüzde beş) katılımcı hayatını kaybetti. Bu gruptan 321'i (yüzde 17) kardiyovasküler hastalıktan, Bin 18'i (yüzde 54,5) kanserden ve 532'si (yüzde 28,5) bunama dahil diğer nedenlerden hayatını kaybetti. Araştırmalar bu sonuçların değerlendirmesine göre şöyle bir açıklamada bulundu: ‘‘Katılımcıların yarısından fazlası da retinaları gerçek yaşından daha yaşlı görünen ‘‘Yüzde 51 hızlı yaşlananlar" kategorisine girdi. Bu grup üç yıldan fazla retina yaş aralığına sahip kişilerken çalışmanın yüzde 28'i beş yıllık bir farka ve yüzde 4,5'i ise 10 yıldan fazla bir farka sahip.’’

Araştırmanın sonucu ne çıktı?

Yapılan tüm bu çalışmanın sonucuna göre, önceki araştırmalarla birleştirilen yeni bulgular, "Retinanın yaşlanma sürecinde önemli bir rol oynadığı ve yaşlanmanın ölüm riskini artıran kümülatif hasarlara duyarlı olduğu hipotezini destekliyor. Bulgularımız, retinal yaş farkının, ölüm riski ile yakından ilişkili, yaşlanmanın potansiyel bir biyolojik olarak kendisini gösterebileceği ve risk sınıflandırması ve özel müdahalelerin sunulması için bir tarama aracı olarak retina görüntüsünün potansiyelinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor" sonucu ortaya çıkıyor.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr