RTÜK’ün dijital platformlarla ilgili denetleme kararını nasıl yorumlamak gerekir? Haber365'te yayınlanan Analiz ve Akış programında Halit Emre Aydın ve Furkan Hasdemir, RTÜK’ün tartışılan kararını ele alıyor.
rtük’ün dijital platformlarla ilgili denetleme kararını nasıl yorumlamak gerekir?
F.K: RTÜK Dijital platformlarla ilgili bir denetleme kararı aldı. Kimisi olumlu karşılarken kimisi olumsuz karşıladı. Siz bu konuda ne dersiniz?
H. E. A: Öncelikle ben RTÜK'ün dijital platformlardaki yayınları usülen nasıl denetleyeceğini tam olarak bilmiyorum. Esas itibari ile biliyoruz. Muhtemelen TV'lerde gösterilmesi ile alakalı RTÜK'ün tedbir aldığı bir takım sahneler veya görüntülerle ilgili olarak RTÜK dijital platformların denetlenmesi gerektiğine kanaat getirdi. Ama bunu usulen nasıl yapacak? Televizyonlarda RTÜK kaydı vardır. Televizyonlar kendi kayıtlarını RTÜK'e ulaştırırlar. Şikayet durumu söz konusu olduğunda RTÜK o kayıtları inceler ve bir karar verir. Şimdi dijital platformlar esas itibari ile denetleneceği belli ama usulen nasıl olacağını bilmediğim için yasakçı veya doğru bir karar deme noktasından biraz uzağım. Sadece herhangi bir yayının denetlenmesi konusunda hemfikirim. Ama bunun şeklinin televizyonlarda olduğu gibi olmaması gerektiğini düşünüyorum. Televizyonlara göre çok daha özgür ortamlarda çocuk ve gençlerin ahlaki gelişimine aykırı eylem gibi sahnelerin engellenmesi cihetinde televizyonda yapıldığı gibi yayının durdurulması ya da para cezası üzerinden değerlendirilirse veya yayın yayınlandıktan sonra incelenmesi söz konusu olursa bence bu çok doğru bir eylem olmaz. Bence denetlenmeli çünkü gerçekten o dizilerde ve filmlerde çocuklar ve gençler için normalleşmemesi gereken şeyleri normalleştirecek bir takım eylemsellikler var. Bu denetimleri sinema tarzı olması gerekir. Sinemada bir filme bir yaş aralığı verilir. O yaş aralığı dışındaki insanlar o filme giremezler. Dijital platformlardaki içeriğin denetiminin de içerik yayınlandıktan sonra yasaklanması, durdurulması ve para cezasının kesilmesi yerine digital abonelik sistemi olduğundan daha teknik bir sistem ve belli yaş aralığına göre izlenmesi televizyona göre çok daha kolay. Televizyonlar + ibaresi ile yazılan uyarılar çocukları engelleyen bir unsur değil. Ama dijital platformlarda o yaş ibaresinin dışındakilerin izlenmesi engellenebilir. Bu teknik denetim hem çocuğunu kendi inancı ile yetiştirmek isteyenlerin çocuklarını korumaya vesile olur hem de gerçek anlamda bir yasakçılıktan da bizi kurtarır.
F.K: Yani siz uygulamada bir güncellenmeye gidilmesi taraftarı mısınız?
H. E. A: TV'lerde olduğu gibi olmaması gerektiğinin sinemadakiler gibi teknik bir alt yapıyla gerçekleştirilebileceğini düşünüyorum.
F. K: Peki, bu konu kamuoyuna aktarılırken bir iletişim eksikliği olduğunu düşünüyor musunuz?
H. E. A: Bu bağlamda her anlamda var. Her şeyi eleştirme noktasında motivasyonu yüksek olan insanlar varken nasıl
bir iletişim kurmaya çalışırsanız çalışın olmaz. Decart'ın bir lafı var: "Karşınızdaki insan irrasyonelse onu rasyonel argümanlarla ikna edemezsiniz" Benzer menvalde Mevlananın bir sözü var: " Senin ne anlattığın değil karşıdakinin ne anladığı önemlidir."
F. K: Peki, meselenin ikinci ayağını soralım. Küresel çaptaki dijital yayınların ülkelerde ofis açması tartışmasında siz
hangi taraftasınız ve sizce nasıl olmalıdır?
H. E. A: Devlete vergi ödemek zorundalar. Devletimiz en son buna reklam verene stopaj gibi bir uygulama getirdi. Bu işin çözümü Türkiye'de Google alternatifi olsa onlar da Türkiye'nin pazar büyüklüğünü yadsıyamazlar ve Türkiye'de ofis kurup yayıncının, ülkenin ve reklamcının taleplerini yerine getirirler. Alternatifsizlik her zaman tröst ortaya çıkartır. Bahsedilen şirketlerin hacimleri belli. Türkiye'nin onların içindeki payı belli. Ancak onlar Türkiye'yi bir tehdit olarak görmüyorlar. Google mı yasaklayacak? mesela diyor.
F. K: Konuyu bitirmeden size şunu sormak istiyorum: En sevdiğiniz 3 Netflix dizisi nedir?
H. E. A: La Casa De Papel, Escobar ve Game of Thrones.
F. K: Peki. en sevdiğiniz üç Türk dizisi nedir?
H. E. A: Ezel, Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Deli Yürek
F. K: En sevdiğiniz üç dizi sıralaması yapsanız yabancı diziler mi ağırlıkta olur yerli diziler mi?
H. E.A: İki yabancı bir yerli olur.
F. K: Daha demin konuştuğumuz alternatif noktasında içerik konusunda da alternatif üretmemiz gerekmiyor mu?
H. E. A: İçerik noktasında ben doğru bir referans değilim. Türk dizileri bu anlamda uluslararası muadilleri ile rekabet edebilecek düzeyde. Ve dizilerden çok ciddi bir ihracat geliri var.
Haber365
bilgi@haber365.com.tr
SIRADAKİ VİDEOLAR