27.01.2022-10:54 (Son Güncelleme:27.01.2022-12:52)

ABD-İngiltere-Rusya Üçgeninde Ukrayna Tiyatrosu

Savaş ha çıktı ha çıkacak diye dünyayı tetikte tutan Ukrayna Krizi’nin bir düzmece olduğu yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

Erdal Şimşek| ANALİZ

ABD, İngiltere ve Rusya’nın Batı Avrupa’yı daha da etkisizleştirmek ve dünyayı yeniden paylaşmak amacıyla bu suni krizi çıkardığı tezleri gittikçe ağır basıyor. Kamuoyu önünde birbirleri aleyhinde sert sözler söyleyen adı geçen üç ülke, perde gerisinde anlaşma masasında kadeh tokuşturuyorlar. Fransa’nın NATO’yu işlevsiz kılma amacı ile ABD’nin yeni silahlı dünya düzeni kurma çabaları Ukrayna Krizi etrafında birleşerek yeni bir dünya düzeni kurmaya çalıştıkları anlaşılıyor. Almanya ve Alman merkezli Batı Avrupa’nın dışlandığı bu sistemde Balkanlar yeniden ABD-Rusya-İngiliz triosunun sömürge alanı oldu.

Avrupa’yı bölmek için Fransa’yı yedeğine alan ABD, bu paylaşımda Romanya ve Romanya’nın Kara Deniz’e açılan kıyılarını bu ülkeye peşkeş çekiyor. Türkiye’nin diskalifiye edilmeye çalışıldığı bu yeni düzende Rusya’nı ABD-İngiliz ikilisinin dışında bir politika izlemeye çalıştığı gözlemleniyor. Türkiye’nin özellikle Kafkaslardaki gücünü göz önünde bulunduran Rusya, yumuşak giciş politikasını izlemeyi tercih ediyor. Rus lider Vladmir Putin ile Recep Tayyip Erdoğan’ın dostluk ilişkisi üzerinde bu yöntemi yürütmeye çalışan Rusya, Türkiye’yi önümüzdeki yıllarda olmasına kesin gözü ile bakılan çin yayılmacılığına karşı bir sibop veya müttefik olarak tutmaya çalışıyor. Türkiye’nin neredeyse resmi devlet politikası haline gelen Kızıl Elma idali, bütün Türk dünyası ve Türk boylarını kapsıyor. Ve Çin’in yayılmayı hedeflediği coğrafyanın neredeyse yarısı Türk coğrafyası ve bu da Türkiye’yi birinci derecede ilgilendiriyor. Türkiye’nin bu hassasiyetinden dolayı Rusya, Tür devletini Orta Asya ve Sibirya savunmasında kendisine müttefik olarak tutmaya çalıştığından dolayı, ABD-İngiliz ikilisinin Kara Deniz politikasına ve Avrupa’nın yeniden paylaşım projesine tam olarak katılmıyor. Ukrayna’da tiyatronun oynandığı dün Paris’te yapılan bir toplantı ile ortaya çıktı. Paris'te görüşmek üzere bir araya gelen Rusya, Ukrayna, Fransa ve Almanya devlet başkanlarının danışmanları, 2014 yılındaki Minsk Anlaşması ile varılan ateşkesi sürdürme taahhütlerini yeniden teyit eden ortak bir bildiriyi Fransa Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde yayınladı.

Açıklamada, "Minsk anlaşmalarının uygulanmasıyla ilgili diğer konulardaki farklılıklara bakılmaksızın ateşkese koşulsuz uyulmasını destekliyorlar" denildi. Bu açıklama, oynanan dramatik tiyatronun “resmi oyun metni”dir Sırasıyla Eylül 2014 ve Şubat 2015'te varılan Minsk anlaşmaları, Nisan 2014'ten bu yana 14.000 kişinin ölümüne neden olan Donbas'ta hükümet birlikleri ve silahlı Rus milisler arasındaki çatışmayı sona erdirmek için gereken adımların ana hatlarını çiziyor. Rusya'yı Paris'te Kremlin Genelkurmay Başkan Yardımcısı Dmitry Kozak, Ukrayna'yı ise Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak temsil ederken, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Şansölyesi Olaf Scholz'un danışmanları da görüşmelere katıldı. Türkiye, Avrupa ve Kara Deniz merkezli tiyatroda soğukkanlılığını korudu hep. Erdoğan liderliğindeki Türkiye, II. Dünya Savaşı’ndaki soğukkanlılığın da üstünde bir tavır sergileyerek kendisini korumayı başardı. İçeride ve dışarıdaki eleştirilere aldırış etmemek lazım. Türkiye’nin bu soğukkanlı tutumunu “pasiflik”le suçlayanlara bakın ne demek istediğimiz daha çıok net anlaşılır. Türk siyasi liderliğinin bu oynanan tiyatroyu ya başta fark etti ya da sonradan. Ama hiç biri önemli değil. Önemli olan Türkiye’yi bu kirli oyundan uzak tutarak tarih önünde mahkum ettirmekten kurtarmasıdır.

DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr