Haber 365
Haberlere Hızlı Erişin Son Dakika Haberleri ve Gelişmeleri Anında, Herkesten Önce Öğrenmek İçin;
Takip Et
Sorunlu Rekabet
Hasan Birgül
Sorunlu Rekabet
29.11.2021 Pazartesi 14:41

Dünya Ticaret Merkezi’ne saldırının ertesi gününde, New York Times’ın yorumcularından biri köşe yazısında şöyle yazıyordu:” Bundan sonra bizi bekleyen büyük tehlike teknolojik ya da tıbbi bir buluş değil, bir korku düzeninin sistemsel oluşumu olacaktır.” demiştir. Gerçekten de küresel salgın, iklim değişikliği ve göçmen sorunları artık ülkeleri ciddi anlamda zorlarken, süper güçlerin sokak kavgası durumu işin içinden çıkılmaz bir duruma getiriyor. Tam da dünyanın pandemiyle mücadele ettiği ve iklim değişikliğine karşı seferber olmak için bir araya gelmesi gerektiğinde, jeopolitik gerilimler tırmanıyor ve iş birliği umutlarını tehdit ediyor. Çin ile ABD arasındaki jeopolitik gerilimler artış gösteriyor. Bununla birlikte, pandemiyle mücadele etmek ve iklim değişikliği tehdidini karşılamak için kapsayıcı küresel iş birliğine önemli bir ihtiyaç var. Önde gelen güçlerin bu rakip talepleri nasıl yönettikleri, önümüzdeki yıllarda küresel kalkınmanın gidişatını belirleyecek. Fakat bu iki gerilim ve AB’deki çıkmaz Rusya’nın tansiyonu yükseltmesi durumları zor bir hale getiriyor. Geçtiğimiz birkaç hafta boyunca ABD ve Çin, artan gerilimlerin kontrolden çıkmasını önlemek için bazı önlemler almaya çalıştılar. İsviçre'de Çinli mevkidaşı Yang Jiechi ile yaptığı son görüşmenin ardından ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan uzlaşmış gibi görünüyorlardı. Fakat bu söylem ne kadar hoş karşılansa da gerçek şu ki ABD ve Çin hala derinleşen bir rekabete kilitlenmiş durumdalar. ABD’nin Avustralya’ya nükleer denizaltı tedarik etme kararı Çin’i sinirlendirmişe benziyor. ABD uzun bir aradan sonra küresel satranç tahtasında önemli bir hamle yaptı.

 

Çin’in Suriye’de son dönemlerde etkin olması da ABD’nin sinirlerini yıpratmaya başladı. Fakat Çin’in denizaşırı ilerlemesini durdurmak için önemli bir hamle de bulundu. ABD’nin Avustralya’da Nükleer Deniz Altı projesi Çin’in planlarını bölgede birazcık aksatabilir saygıdeğer okurlar. Geçtiğimiz ay Pittsburgh’ta AB ve ABD yetkilileri, Çin'e karşı savunma önlemlerine duyulan ihtiyaca özel önem vererek ticaret ve teknoloji konusundaki yeni müzakereler için bir gündem belirlediler. Washington, DC'de, Tayvan'ın potansiyel bir Çin işgali hakkındaki spekülasyonları yaygınlaşıyor ve çok sayıda karara yol açıyor. Bu karar da denizaltı projesi gibi önemli bir stratejik olaylara sebebiyet veriyor. Giderek otoriter ve iddialı bir Çin, tek jeopolitik endişe değil. Rusya da revizyonist bir tehdit oluşturuyor; Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, Ukrayna’ya meydan okuyan ve Ukrayna'nın Donbas bölgesindeki savaşın ele alınmasında diplomasinin faydası veya Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesinden kaynaklanan konular hakkında şüphe uyandıran açıklamalar yapmaya devam ediyor. ABD'deki pek çok kişi Çin ile Tayvan üzerinden savaşa doğru bir sürüklenme gördüğü gibi, Avrupa'daki pek çok kişi de Rusya ile Ukrayna üzerinden benzer bir tırmanıştan endişe duyuyor. Aynı roller farklı senaryolarla karşımıza çıkacağını düşünüyorum. Fakat daha büyük zorlukların üstesinden gelmek için iş birliğine duyulan ihtiyaç açık bir diplomasiyi beraberinde getiriyor. Herkes güvende olana kadar kimsenin güvende olmadığı gerçeği her zamankinden daha önemli şu sıralar.