Haber 365
Haberlere Hızlı Erişin Son Dakika Haberleri ve Gelişmeleri Anında, Herkesten Önce Öğrenmek İçin;
Takip Et
Çevre ve Doğa Savaşçısı Üstad Sadık Albayrak
Dr. Ömer Aydın
Çevre ve Doğa Savaşçısı Üstad Sadık Albayrak
08.05.2020 Cuma 13:52

Geçen hafta bir gece vakti, twitter hesabıma DM den bir mesaj düştü.

“Yazınız çok güzel olmuş. Beyefendi de okudu. Numaranızı alabilir miyim? Sizinle iletişim kurmak istiyorlar Üstad Sadık Bey. Ben size bir numara bırakayım. Sadık Bey kendilerini aramanızı ilettiler.”

Bırakılan telefonu aradım.

Aydın isminde bir kardeşimiz açtı. Üstad’ın İstanbul’daki işlerini takip ediyormuş.

16 Nisan’da yayınlanan “Gerçeğin Peşinde Cesur Bir Yiğit SADIK ALBAYRAK” yazım üzerine arıyormuş.

Beni çok aramış, bulamamış. Sonunda yazımın altındaki twitter adresim dikkatini çekmiş. Oradan ulaşmaya akıl etmiş.

Benimle iletişim kurunca inanılmaz mutlu oldu. Çünkü Sadık Abi “Beceriksiz, Ömer Aydın’ın telefonunu hala bulamadın mı?” diye birkaç defa takılmış ona.

Üstad sürekli telefon değiştirdiğinden ondaki benim telefonum da kaybolup gitmiş.

Aydın Bey Sadık Abi’nin yeni telefonunu verdi bana. Benden telefon beklediğini de sıkı sıkıya tembihledi.

Vakit geç olmasına rağmen verilen telefondan aradım Sadık Abiyi. Çok memnun oldu.

Korona salgını başlayınca, baba ocağı Trabzon Dernekpazarı Yenice Köyü’ne atmış kendini.

Orada tamamen organik bir dünya kurmuş kendine.

Ufak tefek şikayetleri dışında sağlığı yerinde.  

Sabah namazından sonra öğleye kadar uyuyor. 

Öğleden sonra bahçeye çıkıyor, çiçeklerle ağaçlarla ilgileniyor, patates, soğan, salatalık gibi sebzelerden ekiyor.

 

Yardımcısı var. Köpeği Kıtmir hep yanında. Gezen tavukları peşinde. Tüketmeği organik yumurtaları İstanbul’a, torunlarına gönderiyor.

Akşamları geç yatıyor. Televizyon seyrediyor, Kuran-ı Kerim başta olmak üzere, çeşitli kitaplar okuyor.Yayına hazırladığı yeni eserleri için hazırlık yapıyor.

Yaklaşık bir saat süreyle sohbet ettik.

78 yaşında olmasına rağmen zımba gibi.

Hafızası müthiş. Heyecanı yerinde. Değerlendirmeleri fevkalade.

Yayına hazırladığı kitaplarını, daha önce yayınlanan kitaplarının yeni basımlarını konuştuk.

Gitti gideli detaylı ufuk turu yapacağı dostlarından uzak kalmış.

Aklınıza ne gelirse konuştuk.

Neredeyse değinmedik konu bırakmadık.

Geçmişten günümüze, siyaset üzerine değerlendirmelerde bulunduk.

Ramazan’ı köyde geçiriyor. Bayramdan sonra belki İstanbul’a dönüp kabaca tasnif ettiği kitaplarını düzenleyip yeni kütüphanesine yerleştirecek.

Ama gönlü PARMA YAYLASI’ndan yana.

 

2000 metre rakımlı BARMA (yöresel şivede PARMA diye söyleniyor) YAYLASI  Sadık Abi için özel öneme haiz. Orada yeniden doğmuş gibi oluyor.

Yaylada su kuyusu vurdurmuş, havuz yaptırıyor. Alabalık yetiştirip fazlasını İstanbul’a çocuklara göndermeyi planlıyor.

Barma Yaylası’nın başkaca çok özel bir durumu da var.

Burada Türkiye’nin en büyük ve tüm özellikleriyle gerçek bir yüksek rakım turbalığı mevcut.

Turbalık toprak bahçe, çiçek ve süs bitkilerinde kullanılan TORF cinsi çok özel bir toprağın kaynağı. Bu nedenle çevredeki yaylacılar ve peyzajcılar  tarafından yayla toprağı sürekli talan edilip yağmalanıyor.

 

Üstad Sadık Albayrak BARMA Yaylası ve buradaki Turbalığın koruma altına alınması için çevre ve doğa adına yıllarca yayla ve toprak yağmacılarıyla ve elbette bürokrasiyle savaştı.

Verdiği büyük mücade sonucunda 2019 yılı Kasım ayında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Barma Yaylası 1. Derece Doğal SİT alanı olarak olarak tescillenerek koruma altına alındı.

Sadık Abi “Eğer benim Cumhurbaşkanımızla özel hukukum olmasaydı, bürokrasiyi aşıp bu koruma kararını aldıramazdım. O kadar yani.” Diye dert yanmayı da ihmal etmedi.

Ayrılık vakti gelince, tüm okuyucularına, sevenlerine duacı olduğunu belirterek, ‘Hayırlı Ramazanlar’ dileklerini, selam ve sevgilerini sunduğunu iletmemi isteyip,

”BARMA Yaylasına ve buradaki Turbalığa sahip çıkalım. Bu konuda en büyük destekçim KTÜ de Doçent Coşkun Erüz’dür. Coşkun Erüz Hocayı bul. Sana detaylı bilgi versin. Bu konuyu önümüzdeki yazında ele almanı isterim.” diyerek beni uğurladı.

Küçük bir araştırmadan sonra Doç.Coşkun Erüz’e ulaştım.

Coşkun Erüz Bey KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesinde Doçent Öğretim Üyesi olarak görev yapıyor. Aslen Gümüşhane Torullu. Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği (DOĞA-TARİHİ) Başkanı. Gönüllü TEMA üyesi.

Trabzon’un Dernekpazarı ilçesi BARMA Yaylası’nda ve çevrede bulunan, endemik ve nesli tehlikede olan  bitki ya da hayvan türlerini içinde barındıran, Türkiye’nin en büyük turba bataklığını korumak için sürekli çalışıyor.

Doç Dr. Coşkun Erüz kendisiyle telefonla konuştuktan 3-4 saat sonra Barma Yaylası ve Turbalığı ile ilgili çalışmalar hakkında bana attığı bilgilendirme mailini şöyle tamamladı.

“Merhaba Ömer Bey,

Benden istediğiniz bilgilendirme  yazısını gönderiyorum. Barma ile birlikte diğer iki çok önemli Turbalığın da koruma altına alınması için bilim insanları olarak 10 kişilik bir ekiple çaba gösteriyoruz.

Ben ekibin görünen yüzü olsam da, o bilgilerin arkasında 30 yıllık bilimsel tecrübeye sahip büyük bir ekip var. 

Bu güzel ülkemiz bürokrasi, siyasetle değil de, liyakatle iş yapmaya başladığında, siyasi görüşe değil de, bilim ve bilgiye değer verdiğinde, her konuda hak ettiği ileri seviyeler gelecektir.

Bilimin siyasi görüşü olmaz doğruları ve gerçekleri olur. 

Bilimin ve liyakatin hakim olması ve Allah'ın, ülkemizi  bilimin ışığından mahrum etmemesi temennisi ile

Saygılarımla, “

ŞİMDİ GELİN, DOÇ DR COŞKUN ERÜZ HOCA’MIZIN BARMA (PARMA) YAYLASI VE TURBALIKLAR  HAKKINDAKİ  BİLGİLENDİRİCİ YAZISINI BİRLİKTE OKUYALIM.

33 hektar turbalık alanı ile Türkiyenin en büyük yüksek rakım turbalıklarından birisi olan Trabzon Barma Yaylası, 9-10.000 yılda oluşmuş turbalık ve çevresi, sahip olduğu endemik ve nesli tehlikede olan bitki ve hayvan türlerinin korunabilmesi için 2019 yılı kasım ayında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 1. Derece Doğal SİT olarak tescillenerek koruma altına alındı.

Avrupa’nın en güney sınırında bulunan ve Türkiye’nin tüm özelliklerini koruyabilen en büyük, yüksek rakım 1600-2100m turbalıklarına Trabzon ev sahipliği yapıyor.

Bu turbalıklar Barma Yaylasında, Yılantaş Yaylası( Araklı) ve Ağaçbaşı ( Sürmene-Köprübaşı) Yaylasında bulunmaktadır.

Ağaçbaşı Turbalığı 24 haziran 2019, Barma Yaylası Turbalığı 25kasım 2019 tarihinde Mutlak Korunacak 1.Derece Doğal SİT olarak tescillenmiştir.

Bu alanlar aşağıdaki haritalarda görülmektedir.

   

Ekolojik açıdan önemli olan Barma Turbalıkları, yaylası ve çevresinde oluşan 1260 hektarlık bir alan tescillenerek koruma altına alınmıştır. Koruma altına alınan alan içerisinde turbalıkların bulunduğu alanlar, izne tabi bilimsel çalışmalar dışında hiçbir çalışma ve müdahaleye izin verilmeyecek “Mutlak Koruma Alanı” (kırmız çizgili alan),yYayla yerleşiminin olduğu alan geçici dahi olsa tüm yapı ve altyapı uygulamalarının kontrol altında ve izne tabi olacağı “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” (sarı çizgili alan) ve yerleşim alanları dışında kalan dış koruma alanı ise, devletin koruma amaçlı uygulamaları harici tüm müdahalelere kapalı “Nitelikli Koruma Alanı” (Yeşil çizgi ile kapatılan alan) statüsünde olmak üzere tescillenmiştir.

Barma Yaylası Koruma alanında, sürdürülebilir koruma, sürdürülebilir yaylacılık, koruma ve kontrollü sağlamak üzere mevzuat ve gerekli yatırım planlamaları yapılmaktadır.

Koruma ve gelişimin kontrol altında tutulması için gerekli olan Koruma İmar Planı, Alan Yönetim planı ve Uzun devreli Gelişim Planı Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir.

Aynı şekilde Turbalıklar ve yayla koruma alanlarının kontrol altında tutularak, eğitim, araştırma ve doğa turizmi kapsamında yaylayı ziyaret edecek ziyaretçilerin yaylayı dolaşabileceği patika yollar, yaylaya uyumlu doğal malzeme ile eğitim ve kontrol birimi yapılması, harita, yönlendirme tabelaları ve yaylaya ve vadilere hakim noktalarda zemin düzeltilerek yapılacak seyir platformlarının tasarlanması ve imalatı işi Trabzon Büyük Şehir Belediye Başkanlığı tarafından yürütülmektedir.

Bir aksilik olmaması durumunda bu yıl içinde, Doğu Karadeniz’de, tüm yasal düzenlemeleri, gelişim ve yönetim planları hazırlanmış ve doğaya uyumlu ve minimum müdahale ile gerçekleştirilecek altyapı birimleri ile örnek koruma alanı olarak, bilimsel çalışma ve doğa eğitim uygulamaları, kontrollü doğa turizmi uygulanan bir proje olarak ülkemiz, dünya ve insanlığına kazandırılacaktır.

Koruma alanı yakınında bulunan Görnek yaylası ve Sultanmurat yaylalarında yeterince konaklama vb. tesis olması dolaysı ile korunan alanda bu tür yatırımlar öngörülmemektedir.

Yerel halkın çormalık, tezeklik şeklinde adlandırdığı turbalıklar ve çevresinin koruma kararı ile, ender ve tehlike altındaki yüksek rakım turba bataklıkları ile birlikte Barma’da bulunan endemik ve tehlike altındaki bitki ve hayvan türleri, turbalığın ekosistem bütünlüğünü ve tür çeşitliliğinin devamlılığının sağlanması amaçlanmaktadır.

Turbalık sadece turbalıkta yaşayabilen böcek yiyen bitkiler ve Kafkas semenderi koruma altında olan hayvanlar ve turbalık oluşumunda en önemli yere sahip olan bataklık yosunu gibi 25 cıvarında sadece bataklıklarda bulunan bitki türünü barındırmaktadır.

Barma ve diğer Turbalıklar, ekolojik ve jeolojik önemleri bilinmediği ve tanınmadıkları için son yıllarda hızla yok olmaktadır.

Çünkü turbalıklar yerel halk tarafından tezeklik olarak adlandırılarak kesilip kurutulmak sureti ile yakacak olarak kullanılmakta, ayrıca özel teşebbüs ve kamu kurumları tarafından fidan ve fide toprağı olarak sera yetiştiriciliğinde kullanılmaktaydı.

Yıl boyu havadaki yağmur ve sisle gelen su ve nemi emerek bünyesinde tutan turbalıkları otlak ve ev yeri açmak üzere yerel halk tarafından drenaj kanalları açılarak kurutulmakta idi. Ayrıca son yıllarda turbalıklar etrafında gelişen hızlı yapılaşma ve doğal yapı tahribatı, erozyon, yer altı su dengesinin bozulması ve kirlilik de turbalıkların zarar görmesi ve yok olmasına neden olmaktadır.

Barma Yaylası Turbalığı Doğal SİT Alanının planlanması ve korunması ile ülkemizde bulunan turbalık alanlar için örnek oluşturulacak ve eğitim, tanıtım ve koruma aktiviteleri ile turbalık alanların öneminin yaygın bir şekilde anlaşılması sağlanacaktır. 9-10.000 yıllık ekolojik, jeolojik, iklim arşivi olan turbalıklar, üzerinde yaşayan birçoğu endemik bitki ve hayvan türleri için kendine has yaşam alanlarıdır.

Turbalıklar sulak alan olmaları dolayısı ile çok sayıda böcek ve omurgasız hayvan barındırmakta, bu hayvan türlerini besin olarak tüketen çift yaşamlılar, sürüngenler ve kuşlar içinde de çok önemli bir yaşam ve beslenme alanı oluşturmaktadır.

Barma ve Trabzon un diğer Turbalıkları olan Ağaçbaşı ve Yılantaş Yaylaları ve çevresi vadiler, mevsimsel kuş göçlerinin yaşandığı bir havzada olmaları, orman, kayalık, turbalık, alpin çayırlar gibi 1500-2100m yükseklikte çok farklı habitatlara ve çok çeşitli yaban hayvanına da ev sahipliği yapmaktadır.

Barma Yaylası Turbalığı Doğal SİT alanı, Ağçabaşı Turbalığı Doğal SİT Alanı ve Yılantaş Yaylası Doğal SİT Alanı, Trabzon ve bölgenin ekolojik hazineleridir.

2000 metrelerdeki bu yaylalar ve vadiler yılın her mevsimi sis ve bulutlarla dans eden, her mevsim ayrı açan çiçeklerle renk cümbüşü yaşayan ve yeşilim doyumsuz her tonunu yayla sakinleri ve ziyaretçilere sunarlar.

Trabzon ve Doğu Karadeniz'in sahip olduğu yaratanın emaneti, ecdat yadigarı doğasını koruyarak gelecek nesillere bırakmak ve bu değerleri koruyarak, bilinçli ve sürdürülebilir doğa turizmi kapsamında değerlendirmek sureti ile yöre halkına, İsviçre gibi ekonomik refah sağlayacak büyük bir potansiyele sahiptir.

Twitter: @dromeraydin