Haber 365
Haberlere Hızlı Erişin Son Dakika Haberleri ve Gelişmeleri Anında, Herkesten Önce Öğrenmek İçin;
Takip Et
Sana Ne Yahu! Saaa naaa Ne!
Ahmet Tezcan
Sana Ne Yahu! Saaa naaa Ne!
16.04.2020 Perşembe 11:03

Hayır, bugün edebiyat yok. Hikaye de yok. Hakikatin tam ortasından, birebir yaşanmışlıklardan verdiğim temsiller, böylesi insan yapısına uygundur diyerek anlattığım hikayeler ve kişiler üzerine  “Gerçekten öyle oldu mu hocam? O adam gerçek mi kurgu mu?” diye sorup etmelerden bıktım. Gerçek olsa ne, olmasa ne, tablodaki ağacın ormandaki tıpkısını bulsan eline ne geçecek, hangi dersi çıkaracaksın bundan, hayatına, insanlığına ne katacak, Müfettiş Gadget misin mübarek?

Yok hikaye mikaye!

Bir eve toplaşıp Mevlid dinlerken, “Amine hatun Muhammed ânesi / Ol sadeften doğdu ol dür-dânesi / Çünkü Abdullah’dan oldu hamile” diyen mevlithanı kolundan tutup “Dur hele oğlum dur hele, kim kimden hamile kaldıydı, orayı kaçırdım” diyen dizi film meraklısı yaşlı teyzeler gibiyiz, nemize gerek tilavet bizim?

İbret damarımız tıkanmış, iffet damarımız çatlamış farkında değiliz!

Abbara üstümüze kapandı, sanrılarımızın, sarhoşluğumuzun karanlığı çöktü, sabahı bulur muyuz bilmem!

Şimdi lafı böyle ortadan söyleyince de faydası olmuyor, kimse üstüne alınmıyor, ille Corona virüsü gibi nokta atışı yapmak mı lâzım bilmiyorum. Meselâ iktidar çevresine dönüp şöyle mi demeliyim:

Yahu ne oldu size ey iktidar ahalisi, Covit19 mu kaptınız da birden ateşiniz yükseliverdi? Halüsinasyonlar falan mı görmeye başladınız, hayrola, aynada zombi mi var?

Köpeksiz köyde değneksiz, muhalefetsiz meydanda umarsız dolaşmaktan canınız mı sıkıldı da elinize kargılar, dilinize sövgüler alıp birbirinizle dalaşır oldunuz?

Bir bakanın ayman açık hatadan doğan sorumluluğu üstlenip istifa etmesinden; göreve geldiği andan itibaren yedi gün yirmi dört saat nasıl çalıştığını sağır sultanın, kör yamağın bile bildiği o bakana Cumhurbaşkanı tarafından “göreve devam” denilmesinden; nasıl bir kin, öfke, haset, fesat çıkardınız da Amip gibi bölünüp, Pac-Man gibi birbirinizi yemeye başladınız?

Hadise çoktan olup bitmiş, istifa verilip geri çevrilmiş, tencere tava balkona pencereye çıkan insanlar odalarına çekilmiş, hepsinin üstünden iki saat geçmiş iken hangi dürtü, sosyal medyadan biat manifestosu yayınlatıp “bir daha olmasın hııııı” edasında parmak sallatarak, közlenmiş yangını alevlendirebildi ki sana?

Nedir bu haliniz, bu nasıl pespayelik, şımarıklık, aymazlık ve dahi edepsizlik?

Siz; siyaset meydanını hayvanat bahçesi mi sandınız da Pelikanlar, Kartallar, Çakallar diye yuvalanıp birbirinize karşı ulumaya, birbirinizi ısırmaya, gagalamaya başladınız?

Derdiniz ne sizin?

O kadar suikastin, ihanetin, stresin, yorgunluğun ortadan kaldıramadığı liderinizi, olmaz olasıca tabirinizle “reisinizi”;  katillerden, teröristlerden, haşhaşilerden  ve hatta Corona Virüsten erken davranıp kahrından öldürmek mi istiyorsunuz?

Son marifetiniz bu mu olacak? Gerçek niyetiniz bu mu?

Hiç öyle başınızı başka tarafa çevirip kıç oynatmayın, “ama efendim muhalefet” falan demeyin! Yok muhalefet! Tek başınızasınız orada, dımdızlaksınız, her söyleminiz ve her eyleminizden sadece evet sadece siz sorumlusunuz!

Bahâ nedir tadına vardınız bir kere, “bahâne” üretmeye hakkınız yok!

“Ama muhalefet de şöyle” imiş; sana ne?

O öyle olacak tabii ki; Cumhuriyet’in ilanından bu yana tek parti dönemi hariç iktidar yüzü görmemiş bir siyasi oluşumun her söylediğinin ve her yaptığının kusuruna bakılmaz!

Muhalefet; iktidara erişebilmek, sizi oradan indirebilmek için var gücüyle saldıracak tabii ki, her algıya oynayacak, her dümene çark olacak, bir fazla oy için her kılığa girecek, İzmir’de sirtaki oynayacak, Diyarbakır’da puşi bağlayacak, İstanbul’da Yasin okuyup zekat toplayacak, onun işi bu, sen kendi işine, kendi içine baksana!

Çünkü oy diyor o, bu kadar oynaması gayet normal! Sen ona bakıp niye kendi kendini oymalara kalkışırsın bilader, hiç mi aklın yok?

Şunu hiç mi düşünmezsin:

Dünyanın her yerinde seçim süreçleri spekülatif ve provokatiftir; çünkü dünyanın her yerinde seçmen mantığıyla değil, duygularıyla oy verir. Bu yüzden seçim süreçlerinde bütün partiler seçmenin duygularıyla oynayacak kampanyalar yürütür, spekülasyon yapar, provoke eder.

Her seçim sonunda kazanan liderin balkon konuşmasında “Artık seçimler bitti, birlik beraberlik zamanı başladı, hadi kaynaşalım, kucaklaşalım” babında hep aynı cümleler kurması da bu yüzdendir.

Evet, seçimler duygularla kazanılır ama devlet ilkelerle yönetilir! İktidara geldin mi duygularından arınmak zorundasın, ilkelerle iş yapacaksın, eylemin de söylemin de ilkeli olacak!

“Tamam işte, Cumhurbaşkanı, bakanlar, milletvekilleri, partiyi yönetenler ilkeli olsun, ben sivilim, seçmenim, oy verir geçerim, beni alakadar etmez” diyemezsin! Böyle diyerek ilkesizliğin bütün herzelerini yiyip kendi oyunla oraya getirdiğin hükümeti çürütemez, devletin altını oyamazsın! İlkeler en başta seçmeni, yani seni bağlar, çünkü kokuşma çevreden başlar!

Bakma muhalefete! Boynun tutulmuş muhalefete bakmaktan haberin yok! Hele dön bir kendine bak!

Sana ne İsmail saymasını bilirmiş, bilmezmiş, 0,021’lik vak’a ölüm sabitesinden kakafoni üretir, orucun diyetinden mafyatik senaryolar yazar, sorulan soruları yok sayıp yalanlar söylermiş, sane yahu saaa naaa neee?

Seçim sana bitti, muhalefete değil! İlkelerle sen bağlısın, muhalefet değil! Devleti yöneten sensin yahu, farkında değil misin hâlâ, düşte misin, somnambül müsün nesin?

Ağzından çıkacak her sözün, elinden çıkacak her haltın esirisin bilader, anla artık bunu!

Sen “dava” deyip, “bahâ” derdine düşersen..

Seçim döneminde kapı kapı dolaşıp oy dilenirken, iktidara gelince kurum kurum dolanıp iş dilenirsen..

Yolunu çeviren trafik polisinin bununa bilmem ne ilçesi belediye meclis üyesi kartını dayayıp, arabanı çakarlarla 06Pavyon’a çevirir, koca öküzler gibi böğürterek dolaşırsan..

Dava deyip adını İslam koyduğun değerlere karşı her gavurluğu yaparsan..

O davanın, o milletin, o devletin asıl sahibi, seni yedi iklim iki cihana rezil etmek için hiç bahane aramaz, bir anda çakozlu paçoza dönüştürüverir!

İnandığın her değerin münkiri, sevdiğin her şahsiyetin katili olursun!

Bunu mu demeliyim illâ!

Sen söyle Leylâ!