Alp Rona Rodopman: ‘Fenerbahçe, Amatörlere En Çok Destek Olan Kulüp’

Fenerbahçe Doğuş Yelken Şubesi’nin olimpik milli sporcusu Alp Rona Rodopman, sarı- lacivertli ekibin amatör branşlara en fazla destek olan camia olduğunu belirtti.

25.04.2020-12:20 - (Son Güncelleme: 25.04.2020-12:19) Alp Rona Rodopman: ‘Fenerbahçe, Amatörlere En Çok Destek Olan Kulüp’

Fenerbahçe’nin amatör sporlara verdiği önem ve yetiştirdiği sporcularla herkese emsal teşkil ettiğini vurgulayan Alp, açıklamalar yaptı. Yelkenin Türkiye’de çok takip edilen bir branş olmadığını söyleyen 26 yaşındaki genç sporcu, branşın gerçek potansiyeline ve sarı- lacivertlilerin olanaklarının önemine de değindi.

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç’a kendilerine verdiği destekten ötürü teşekkürlerini sunan Alp, "Fenerbahçe, amatör branşlara Türkiye’de açık ara en çok destek olan kulüp. 15 yıllık Fenerbahçe kariyerimde bana bunu hep hissettirdiler. Böyle büyük bir kulübün parçası olmak çok güzel bir his. Ne zaman ’Fenerbahçe sporcusuyum’ desem yelken Türkiye’de çok popüler olmamasına rağmen her zaman insanların bakış açısı değişiyor. Başkanımız Ali Koç her konuda bizlerin yanında. Çok zor bir görevi olmasına rağmen Fenerbahçe’nin her branşına aynı şekilde önem veriyor. Bizler de tabii ki bunu hissediyoruz. Kendisine buradan teşekkür etmek istiyorum." dedi.

Spora desteğin yalnızca takım bazında devam etmesini imkansız olarak değerlendiren milli sporcu, şu şeklide ifade etti:

"Fenerbahçe, Türkiye’nin en büyük spor kulübü. Olimpiyatlara en fazla sporcu gönderen, en çok sporcu yetiştiren kulüp. Fenerbahçe’de çok ciddi bir emek ve çalışma var. Doğuş Grubu’nun desteğiyle bizim imkanlarımız dünya standartlarının ötesine geçti. Kulüpte kondisyonerden, diyetisyene, sporcu psikoloğuna kadar her türlü olanağımız var. Spora desteğin sadece kulüp bazında yürümesi imkansız. Devlet desteği olmadan sporun gelişmesi pek mümkün değil. Yelken branşındaki son 4 yıldaki gelişim ve profesyonelleşme başka amatör branşlara da örnek teşkil edecek nitelikte. Doğuş Grubu’nun ülkemizde ve kulübümüzde başlattığı bu çalışma umarım başka branşlara da önayak olur."

‘YELKEN BİSİKLETE BİNERKEN SATRANÇ OYNAMAK GİBİ’

Alp Rona Rodopman, yelken branşının dayanıklılık ve teknik yönden çok zorlu olduğunu belirtti.

Sporcular olarak yeni tip coronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle olağanüstü bir olayla karşı karşıya olduklarını açıklayan Alp, "Ben 14 yıldır yelken sporuyla ilgileniyorum. Genellikle normal şartlarda tüm hayatım yurt dışı kamplarıyla ve antrenmanlarıyla geçiyor. Benim için de bu kadar uzun süre evde kalmak biraz farklı bir durum. Ancak antrenmanlarımı yapmaya devam ediyorum. Deniz antrenmanlarına tabii ki de devam edemiyoruz bu süreçte. Onun yerine evde kondisyon antrenmanlarına devam ediyorum." dedi.

Alp, söz konusu zamanda genelde haftada altı gün olmakla birlikte günde iki idman yaptığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Yelken bir dayanıklılık sporu. Dayanıklılık yelkenin en önemli parçalarından bir tanesi. Onun dışında ayrıca teknik ve taktiksel bir sınıf. Çünkü rüzgar ve doğa bildiğiniz gibi çok değişken bir şey. O yüzden sürekli yelkenlerimizi, hareketlerimizi dalgalara ve rüzgara göre ayarlamamız gerekiyor. Basit bir örnek vermek gerekirse yelken bisiklete binerken satranç oynamak gibi. Denize çıkamamamız bizi çok etkiliyor. Sonuçta teknede biz hissiyat antrenmanları da yapıyoruz. Genelde 1 saat ya da 2 saat denizde kalıp hislerimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Antrenmanlarımı biraz değiştirdim açıkçası. Denizde yaşadığımız hareketleri biraz karaya da yansıtmaya çalışıyoruz. O yüzden simülasyon benzeri hareketler yapıyoruz."

‘EN ÇOK EKSİKLİĞİNİ HİSSETTİĞİM ŞEY ARKADAŞLARIMLA BULUŞMAK’

Alp Rona Rodopman, coronavirüs salgını zamanında en fazla eksikliğini hissettiği olayın arkadaşlarıyla görüşmek olduğunu söyledi.

İdmanları haricinde bu zamanda kitap okuyarak ve finansı takip ederek vakit geçirdiğini kaydeden Alp, "Sporculuk kariyerimin sonunda finans sektöründe ilerlemek istiyorum. Boş kalan vaktimde de herkes gibi film veya dizi izliyorum. Bunun dışında ailemle olmak benim için çok iyi bir fırsat oldu. Çünkü genellikle evden uzakta vakit geçiriyorum." şeklinde konuştu.

Normal durumlarda ailesiyle çok zaman geçiremediğini fakat salgın nedeniyle neredeyse 2 aydır ailesiyle beraber olduğunu söyleyen Alp, "En çok eksikliğini hissettiğim şey arkadaşlarımla buluşmak. Normal şartlarda yelken sporuyla ilgilendiğim için dışarda çok vakit geçiriyorum. Antrenmanlarımda ve günlük hayatımda. Açık havada vakit geçirmeyi çok özlüyorum. Denize çıkacağım günü iple çekiyorum." dedi.

Milli sporcu, yelken branşının Türkiye’de daha fazla başarılı olması gerektiğini belirterek, şunları açıkladı:

"Üç tarafı denizlerle çevrili olan bir ülkeyiz. Fakat buna rağmen yelken çok ön planda olan bir spor değil. Açıkçası bunun en büyük nedeni bence ekonomik. Çünkü yelken sonuçlarını uzun vadede alabileceğiniz bir malzeme sporu. Dolayısıyla çok emek ve bütçe gerektiriyor. Fenerbahçe Kulübü dokuz branşta sporcular yetiştiriyor. Yelken de bunlardan bir tanesi. Şu an yeni nesil bazında bakarsak ailelerin aslında daha bilinçli olduğunu düşünüyorum. Uzun vadede yelkenin ülkemizde çok daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum. Ayrıca kulübümüz Doğuş Grubu’nun sponsorluğuyla bu konuda çok ciddi bir yol aldı. Fenerbahçeli sporcular olarak dünyadan ve Avrupa’dan geri kalır bir yanımız yok hatta daha ilerisindeyiz diyebilirim. Bunun sonucunda ülkemiz yelken branşında en çok gelişen ülkelerden biri haline geldi."

‘EĞİTİM VE SPORUN BERABER YÜRÜDÜĞÜNE İNANIYORUM’

Milli sporcu, eğitim ve sporun birlikte devam etmesi gerektiğini ifade etti.

Ailelerin sporcuların gelişmesinde çok büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Alp, "Sadece yelken değil, sporun herhangi bir branşıyla uğraşan çocukların eğitim hayatlarına devam etmeleri de çok önemli. Eğitimlerini aksatmamaları çok önemli. Açıkçası ben eğitim ve sporun beraber yürüdüğüne inanıyorum. İkisinin de birbirini destekleyici çok yanı var. Ülkemizde spor ve eğitim bir arada olmaz gibi bir algı var. Spor kesinlikle eğitimsiz olmaz. İkisinin beraber devam etmesi lazım." şeklinde konuştu.

Olimpiyatlar nedeniyle eğitimine 1 sene ara verdiğini söyleyen Alp, konuşmalarını şu şekilde sonlandırdı:

"Tufts Üniversitesi ekonomi mezunuyum. Şu an kısa vadedeki en önemli hedefim olimpiyat seçmelerine kadarki dönemde sportif anlamda kendimi en üst seviyeye çıkarmak. Bunu yaparken kendimi başka konularda da geliştirmeye çalışıyorum. Onun dışında umarım olimpiyat kotasını alırım. Eğer vizeyi alıp ülkemi orada temsil edersem amacım olimpiyattan sonra yüksek lisansa başlamak. Sağlık her şeyden önce geliyor ama bu 1 yıllık sürenin uzaması benim avantajıma oldu. 1 yıldır sadece yelken yapıyorum."
DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal