Haber 365
Haberlere Hızlı Erişin Son Dakika Haberleri ve Gelişmeleri Anında, Herkesten Önce Öğrenmek İçin;
Takip Et
#SENSİZOLMAZ
Semra Aydın
#SENSİZOLMAZ
04.04.2020 Cumartesi 09:57

Bu fani dünya yolunda “yolcu” olduğunun farkında olan insan, yani düşünen, anlayan ve hissedebilen insan aynı zamanda çok “acı” çekiyor. Çünkü düşünen insan, düşüncesizlerin pas geçtiği bütün vebal duyguları da sırtlanıyor… Çünkü düşünmeyenlerin ve dahi düşüncesizlerin, düşünmedikleri ve sorgulamadıkları her mesele “farkında” olanın omuzlarına yükleniyor…

Saatlerin zamansızlığı gösterdiği anlardan biri…

Yer, mazlum bir kalbin yanı… Gece kapımızı çalmış.

Pencereden içeri karanlık sızarken, gözlerim hilâlde kalmış.

Gecenin zifiri karanlığında elim mazlum bir eli avuçlamışken, kalbim yaralı bir kalple atarken, gözüm kırmızı renkli bir hilâlde… Yakalarında “kırmızı hilâl” taşıyan onlarca düşünce ve yürek insanı da benimle. Saatler zamansızlığı gösterirken, evimden ve kızımdan çok uzakta, günlerdir yemek yemediği için bebeğine süt veremeyen bir annenin ellerini tutuyorum…

İnsan, Allah’ın yaratmış olduğu en şerefli mahlûk. Bu gerçeğin unutulduğu bir çağda, “bizi bekleyen birileri var” diyerek çıktığımız yolda Türk Kızılay ile birlikteyiz… İnsanın taşıdığı değeri anlatabilmek ve her insanın mutlaka açması gereken bir kapısının olduğunu göstermek gerek dünyaya...

Elini tuttuğum o annenin yanından ayrılırken kafamda sorular uçuşuyor yine…

Kalp kapısını veya gönül penceresini hiç açmayana, güneşin doğuşu nasıl anlatılır ki? Mazlum bir eli tutmayan biri, çiçeklerin renklerindeki çağrıyı duyabilir mi hiç? Küçük bir çocuğun gözündeki yaşı silmeyen biri, nefis bir yağmur sonrası gökyüzüne çizilen ebemkuşağındaki tebessüme nasıl cevap verir?

Unutuyoruz, unutturuluyoruz…

Oysa bizi bekleyen birileri var…

İnsan, sonsuzluğa uzanan yolculuğunu sürdürebilmesi için sisli bir vadi olan düşüncenin derinliklerinde bir yerde, kalbin en karmaşık lâbirentlerinin ucunda, ruhun gezindiği boyutların bittiği noktada bulunan o kapıyı mutlaka açmalı…

Çünkü o kapı açılmadığı takdirde kör, sağır ve dilsiz bir dünyada yaşamaya mahkûm olacağız.

Bu kapı aynı zamanda hilâle, aynı zamanda güneşe ve aynı zamanda iyiliğe açılan kapıdır. Anahtarı ise bütün karanlıklara ve acılara rağmen “sabırdır.”

Duymuyor musun?

Güneş senin de kapını çalıyor.

Haydi durma! Aç kapını!

Tak göğsüne hilâli ve göğsünü gere gere çık güneşe…

İyilik üzere gidilen yol bitmez.

“Ve sabret! Çünkü Allah iyilik edenlerin mükâfatını yitirmez”

Vesselâm!

Semra Aydın Avşar

Twitter: @semra1071