Çocuklarda Sık Görülen Yaz Hastalıkları Nelerdir?

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte çocuklarda çeşitli hastalıklar görülmeye başladı. Özellikle böcek ısırıkları, güneş çarpması ve enfeksiyondan etkilenen çocuklarda ishal ve ateş görülüyor. Uzm. Dr. Abdurrahman Yıldırım, yaz aylarında çocuklarda görülen hastalıklara ve alınması gereken önlemlere değindi.

23.07.2020-16:54 - (Son Güncelleme: 23.07.2020-17:00)

Haber365 Özel | Edanur Tekin

Hepimiz yaz aylarının gelmesini hasretle bekledik. Tatil planları kurduğumuz, yılın en güzel ve en heyecanlı dönemi olan yaz ayları, özellikle çocuklar için doyasıya eğlenebileceği, havuzda, su parklarında ve denizde özgürce oynayabileceği bir dönemdir. Ancak tatilde açık hava mekanlarının tercih edilmesi beraberinde birtakım hastalıkları da getiriyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Abdurrahman Yıldırım, yaz aylarında özellikle çocukların çok sık hastalandığını belirterek alınması gereken önlemler hakkında önemli bilgiler paylaştı. Yaz döneminde çocuklarda çok sık görülen hastalıklar ve tedavi yöntemleri hakkında merak edilenler haberimizin içeriğinde…

BÖCEK ISIRIKLARI NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Çocuklarda sık gördüğümüz yaz hastalıkları arasında kusma ve ishalle kendini gösteren havuz ve deniz sularından bulaşan bağırsak enfeksiyonları, üst solunum yolu enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonları, alerjik reaksiyonlar sıcak çarpması, güneş yanıkları, arı ve sinek gibi böcek sokmaları gelmekte.

Yaz sezonunda en sık görülen durumlardan biri de böcek ısırmalarıdır diyen Uzm. Dr. Abdurrahman Yıldırım, ‘Piknik alanlarında, tatil yerlerinde ve köylerde sık rastlanan böcek ısırmaları hafif cilt kızarıklığından hayati risk arz eden durumlara neden olabilmektedir. En sık görülenleri yaban arısı, eşek arısı, bal arısı ve kene ısırmalarıdır. Böcek sokması durumunda çeşitli reaksiyonlar ve enfeksiyonlar görülebilmektedir. Isırık bölgesinin su ve sabunla yıkanması en hızlı ve en kolay tedavi yöntemidir. Aynı zamanda arı sokmalarında buz uygulaması da sıklıkla tercih edilmektedir.

Yaz aylarında böcek sokması denildiğinde akla ilk gelenlerden biri de şüphesiz ki sivrisineklerdir. Yaz akşamlarının kâbusu olan sivrisinekler genellikle açık renkleri tercih etmektedir. Sinek ısırıklarından korunmak için uzun kollu, açık renkli ve vücudu serin tutan kıyafetler giyilmelidir’ dedi.

SIVI TÜKETİMİNE ÖZEN GÖSTERİLMESİ GEREKİR

Uzm. Dr. Abdurrahman Yıldırım, uzun süre güneş altında vakit geçiren çocuklarda güneş çarpması görüldüğünü belirterek, ‘Güneş çarpması sonucu çocukta şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma ve yüksek ateş görülür. Bu tip durumlarda çocuk serin ortamlarda tutulmalı, soğuğa yakın suyla duş aldırılmalı veya kısa süreli buz torbasıyla kompres uygulanmalıdır. Yapılan tüm müdahalelere rağmen ateş düşmüyorsa vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerekir.

Güneş çarpmalarının önüne geçmek için, gün içerisinde 11:00-15:00 arasında çocuklar dışarı çıkarılmamalı, koruyucu krem, şapka ve gözlük kullanımına özen gösterilmelidir’ dedi.

Yaz sıcaklarında aşırı terlemenin etkisiyle yüksek oranda sıvı kaybedildiğini de belirten Uzm. Dr. Abdurrahman Yıldırım, sıvı tüketimine özen gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

‘HAVUZ SUYUNDA BULUNAN VİRÜS VE BAKTERİLER ÇOCUKLARI HASTA EDİYOR’

Yaz aylarında çocuklarda sık görülen bir diğer hastalıkta enfeksiyonlardır. Yazın serinlemek amacıyla girilen havuzların uygun şekilde dezenfekte edilmemesi enfeksiyon hastalıklarına davetiye çıkaracağını belirten Yıldırım, 'Gün içerisinde onlarca kişinin kullandığı ve içerisinde çeşitli bakterileri barındıran havuzlara özellikle dikkat edilmeli. Havuz suyunda bulunan virüs ve bakteriler özellikle çocukların hastalanmasına neden olur. Hastalık kendini yüksek ateş, bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal ve baş ağrısı bulgularıyla gösterir. Temiz olmayan genel kullanıma açık havuzlardan cilt hastalıkları, mide-bağırsak hastalıkları, göz hastalıkları, kulak iltihabı, el-ayak hastalığı ve daha birçok enfeksiyon hastalığı gelişebilmektedir’ ifadelerini kullandı.

Bu enfeksiyonlar arasında en sık görülenin kulak enfeksiyonu olduğunu belirten Uzm. Dr. Abdurrahman Yıldırım, 'Özellikle kirli havuz sularından kaynaklanan mantar ve bakterilerden dolayı dış kulak yolunda kaşıntı, pis kokulu akıntı, ağrı ve hafif ateşin olduğu yüzücü kulağı olarak da adlandırılan bir tablodur. Bu gibi durumlarda hastaneye başvurulmalı ve tedaviye başlanarak havuz ve deniz bir süre ara verilmelidir’ dedi.

‘ÇOCUKLAR GIDA ZEHİRLENMESİNE KARŞI DAHA DUYARLI’

Yaz sıcaklarında çok çabuk bozulan ve hızlı bir şekilde bakteri üreten gıdaların zehirlenmelere neden olacağının altını çizen Yıldırım, 'Hijyenik yönden uygun olmayan koşullarda hazırlanan ve pişirilen yemeklerde üreyen bakteri ve virüsler gıda zehirlenmesine yol açar. Bu nedenle yaz aylarında hangi koşullarda hazırlandığını bilmediğiniz gıdaları tüketmekten kaçınmanız gerekir. Çoğunlukla hafif seyreden gıda zehirlenmeleri kişinin bağışıklık sistemine bağlı olarak ölümcül sonuçlar doğurabilir. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklar ve yaşlılar gıda zehirlenmesine karşı daha duyarlıdır’ diye konuştu.

BESİNLERİN TEMİZ OLUP OLMADIĞI UMURSANMIYOR!

Uzm. Dr. Yıldırım, yaz aylarında zehirlenmelerin ya da bağırsak enfeksiyonlarının çok daha fazla görülmesinin sebebi yiyecek ve içeceklerin temiz olup olmadığının umursanmadan tüketilmesidir diyerek şu açıklamalarda bulundu:

‘Özellikle suda bulunan mikroplar gözle görülmediği için temiz olduğu düşünülür. Yazın sıcak havadan dolayı yiyeceklerin bozulma olasılığı çok daha yüksektir. Bu yüzden açıkta satılan yiyeceklere pişmiş olsa dahi dikkat etmek gerekir. Özellikle sütlü, mayonezli, et ve kremalı yiyeceklerin bozulma riski daha yüksektir. Tatilde açık büfelerde yer alan bu tarz yiyecekler tercih edilmemelidir.

BAĞIRSAK ENFEKSİYONU BELİRTİLERİ NELERDİR?

Bağırsak enfeksiyonlarının da en önemli belirtisi karın ağrısı, kusma ve ishaldir. İshal durumunda yapılması gereken kaybedilen sıvının yerine konmasıdır. Çocuğun genel durumuna göre sıvı kaybı fazlaysa ağızdan ishal diyeti uygulanabilir. İshal diyetinde; bol su, ayran, yoğurt, kefir, yoğurt çorbası, haşlanmış patates, az yağlı makarna, pirinç lapası, muz, elma, şeftali gibi besinler yer alır. Kola gibi asitli içecekler vücut sıvı dengesini bozduğu için önerilmemektedir. Bunları alamayan çocuklar için özel olarak hazırlanmış tuzlu-şekerli ishal karışımları da kullanılabilir.’

Yıldırım, geçmeyen ve şiddeti giderek artan, kan içeren ishallerde, ağızdan sıvı alınamayan durumlarda mutlaka hastaneye başvurulması gerektiğini belirtti.

YAZ İSHALİNDEN NASIL KORUNULUR?

Yazın görülen ishalden korunmak için yapılması gerekenlere de değinen Yıldırım, 'Tükettiğimiz gıdaların yıkandığı suların temiz olduğundan emin olmalıyız. Mümkün olduğunca dışarıda satılan ve beklemiş besinler tüketilmemelidir. Özellikle yaz aylarında açıkta satılan dondurma çocuklar için önemli bir ishal etkenidir ve kaçınılması gerekir. Havuz tercihi olanlar için suyun temiz, bakımının düzenli yapılması ve klorlamasının tam olarak yapılmış olması önemlidir. Genel kullanıma açık havuz yerinden ziyade deniz tercih edilmelidir. İshale neden olan bakterilerin çoğu ağız yolu ile alındığı için ellerin temizliğine dikkat etmek gerekir. Çocuklarımıza bu konuda bizler örnek olmalıyız’ dedi.

GÜNEŞ YANIKLARINA VE İSİLİĞE DİKKAT!

Cilt hastalıklarının da yaz hastalıkları arasında önemli bir yer tuttuğunu belirten Uzm. Dr. Abdurrahman Yıldırım, yaz aylarında güneşin neden olduğu cilt hastalıklarının en başında güneş yanığı ve isilik gelir diyerek, 'Güneşin olumsuz etkileriyle ortaya çıkan güneş yanıkları özellikle açık tenli kişilerde görülür. Güneş yanıkları, önce deriyi kızartır daha sonra içerisinde sıvı dolu kabarcıklar oluşmasına neden olur. Yanık ilerledikçe derinin alt tabakasındaki sinir uçları etkilenir ve ağrının şiddeti giderek artar. Bu güneş yanıklarının etkisi yaklaşık olarak 72 saatte ortadan kalkar. Ancak ilerleyen dönemlerde cilt lekelerine, cildin erken yaşlanmasına ve hatta cilt kanserine bile yol açabilir.  Cilt yanıklarından korunmak için yüksek faktörlü ve mineral içeriklere sahip olan güneş kremlerinin kullanılması ve öğle saatlerinde güneş altında uzun süre kalınmamalıdır’ şeklinde konuştu.

Yazın görülen bir diğer cilt hastalığı da isilik diyen Uzm. Dr. Yıldırım, 'Ter kanallarının tıkanması sonucu deride kızarıklık ve kabarcıklar meydana gelir. Bu deri hastalığına ise isilik adı verilir. Terlemeye bağlı ortaya çıkan isilik kaşıntıya neden olur. Çocuklarda yaygın görülen isilik, göğüs, karın, boyun, kol ve bacaklar gibi vücut kıvrımlarında yer alır. Genellikle bir kaç gün içerisinde kendiliğinden iyileşen bu küçük kızarıklıkların uzun sürmesi durumunda mutlaka doktora başvurmak gerekir. İsilik oluşmaması için çocukları terletmemek, ince kıyafetler giydirmek ve her gün ılık duş aldırmak doğru olacaktır.  Aynı zamanda deniz, havuz ve diğer nedenlerden dolayı ciltte siğil ve mantar enfeksiyonu gibi bazı rahatsızlıklarda görülebilir. Bu nedenle özellikle terlikle gezilmesi ve deniz kenarında kullanılan tüm kıyafetlerin her gün yıkanması gerekir’ dedi.

LEJYONER HASTALIKLAR GÖRÜLEBİLİR

Yaz aylarında çok sık kullandığımız klimaya bağlı çeşitli hastalıklarında görülebileceğini belirten Yıldırım, ‘Hava yoluyla ulaşan bazı mikro organizmalar için uygun üreme ortamının oluşmasına neden olur. Lejyoner hastalığı olarak da bilinen klima hastalığı zatürreye varan ciddi solunum yolu hastalıklarının oluşumuna neden olur. Kalabalık olan AVM'ler ve restoranlarda kullanılan klimalar Covid-19 hastalığına neden olan Koronavirüsün birçok kişiye bulaşmasına neden olur. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin kolaylıkla etkilenebileceği bu hastalıktan korunmak için klimaların düzenli olarak temizlenmesi, özel filtreler takılması ve bakımının düzenli olarak yapılması gerekir’ dedi.

DÜŞMEYE BAĞLI YARALANMALARA DİKKAT!

Bisiklet, kaykay ve paten gibi aktivitelerde başlık ve dizlik kullanılması gerektiğini belirten Uzm. Dr. Abdullah Yıldırım, 'Koruyucu kullanılması bu tür kazaların hasarsız atlatılmasını büyük oranda engeller. Yaz aylarında çocuklarda sık görülen travmalar, açık alanlarda yapılan faaliyetlerin artmasıyla düşme ve çarpma sonucu oluşan kazalardır. Travma sonucu oluşan kanamalarda, kanayan yerin üzeri dikkatle açılmalı, kanayan yara temiz bir tamponla sarılıp elle bastırılmalı ve kalp hizasında tutulmalıdır. En yakın sağlık kuruluşuna gidene kadar bu pozisyon korunmalıdır.

Kemik kırıkları olması durumunda kol veya bacakta eklem dışında anormal hareketler, hareket kısıtlılığı, ağrı ve şişlik görülür. Bu gibi durumlarda eklem bölgesini hareketsiz hale getirmeye yardımcı kalın bir karton kullanılabilir. Ancak kırılma gibi durumlarda en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır’ dedi.

DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal