Ä°stanbul Kadın Akademisi Platformu, bir süredir kitap okuma atölyeleri yapıyor. Aynı kitabı okuyan, farklı demografik yapılara sahip kadınların bir araya gelerek etkileÅŸimde bulunmalarını çok kıymetli buluyorum. Bu ay için seçilen kitap Dr. Clarissa Pinkola Estés’in en bilinen kitabı Kurtlarla KoÅŸan Kadınlar. 29 Åžubat Cumartesi günü yapılacak atölyenin kolaylaÅŸtırıcılarından biriyim ve kitaptan çıkardığım birkaç dersi buradan da paylaÅŸmak istedim.
Yazar Dr. C.P. Estes, Jungcu bir psikanalist ve mitolog. Nasıl ki rüyalarımız bilinçaltımızda olan bitenin ÅŸifrelerini veriyorsa, mitler ve masallar da toplumsal bilinçaltına dair ipuçları veriyor. Yazar; masallar üzerinden kadınların korkularını, savaÅŸlarını, dertlerini, sorularını, sorunlarını, sevinçlerini ve en çok da farkında olmadıkları gücünü paylaşıyor bizimle. SaÄŸlıklı kurtların ve saÄŸlıklı kadınların belirli ruhsal karakteristikleri olduÄŸunu ifade ediyor.
Kurtlar ve kadınlar, doÄŸaları, araÅŸtırıcılıkları, büyük bir dayanıklılık ve güce sahip olmaları bakımından ortak özellikler taşırlar. Sezgileri çok güçlüdür, söz konusu yavruları, aileleri, eÅŸleri, sürüleri ise kurtlar da, kadınlar da “cesaretle” hareket ederler. DiÄŸer yandan kurtların ve kadınların, kendilerini yanlış anlayanlar tarafından yok edilmeye çalışılması da baÅŸka bir çarpıcı benzerliktir.
Ä°tiraf etmek gerekirse, kitap tek seferde okunup bir köÅŸeye bırakılacak bir kitap deÄŸil. Okuması zor ama içindeki psikolojik tahlilleri fark ettikçe ve kendi hayatınızla baÄŸ kurdukça keyif alacağınız bir kitap. Ve ben bu kitabı sadece kadınların deÄŸil, erkeklerin de okumasını çok isterim. Özellikle kız çocuÄŸu olan babalara tavsiyemdir.
Kitabın önsözüne ÅŸu cümlelerle giriÅŸ yapıyor Estes; “Hepimiz vahÅŸiye özlemle doluyuz. Bu özlemin kültürel olarak onaylanmış pek az panzehiri var. Bize bu tür bir arzudan utanç duymamız öÄŸretildi. Uzattığımız saçlarımızı duygularımızı saklamak için kullandık. Ama VahÅŸi Kadın’ın gölgesi gündüz ve gecelerimiz boyunca pusuya yatmış bir halde hâlâ varlığını sürdürmekte. Nerede olursak olalım, arkamızda tırıs giden bu gölge, kesinlikle dört ayaklı…”
Kendin Ol, Güçlü Ol!
“Güçlü olmak kas yapmak anlamına gelmez” diyor yazar. Korkmadan, kendi içinize yapacağınız yolculuk, kendi aydınlığınızla buluÅŸmanız, hep yeni ÅŸeyler öÄŸrenme çabası kadını güçlendirir. Bir baÅŸkasının seni kabul edip etmemesine, seni önemli bulup bulmamasına takılma. Biricik ve özel olduÄŸunu hatırla. Gerçekten kim olduÄŸunu aramaktan vaz geçme. Kendini bulmak istediÄŸinde aradığın güç, yine senin içinde. Ä°çine doÄŸru, özüne doÄŸru bir yolculuÄŸa çık. Karanlık yönlerinden korkma…
Bu yolculukta, bizi güçlü yapacak en önemli deÄŸer “kendimiz” olmak… “Kendimiz olmak, baÅŸkaları tarafından sürgün edilmemize neden oluyor ama baÅŸkalarının istediklerine uymak, kendimizden sürgün edilmemize yol açıyor” diyor yazar. Kadın bedenini ve kadın ruhunu yaralamaya, kadını kendinden uzaklaÅŸtırmaya çalışan bir düzenin içinde, düzene uymayan kadınlar güçlüdür. “EÄŸer kalıba uymaya çalıştıysanız ve bunu beceremediyseniz, ÅŸanslı olduÄŸunuz söylenebilir. Bir ÅŸekilde dışlanmış olsanız da, ruhunuzu korumuÅŸsunuzdur… ” diyor Estes.
Yaralarından Utanma!
“Derin bir yara izin varsa, o bir kapıdır. Eski, çok eski bir öykün varsa, o bir kapıdır. Gökyüzünü ve suyu tarifsiz çok seviyorsan, o bir kapıdır. Daha derin bir hayatı, eksiksiz bir hayatı, ortalama bir hayatı özlüyorsan, o da bir kapıdır… ” Her kapı, bulunduÄŸumuz bir yerden çıkış veya yeni bir yere giriÅŸtir. Öldürmeyen her acı, bizi sadece güçlendirir. Bir bitiÅŸ varsa, mutlak yeni bir baÅŸlangıç da olacaktır. Korkma…
Kendi iç sesimizi duymaya, içimizdeki diÅŸil gücü fark etmeye baÅŸladığımızda, hiçbir ÅŸey eskisi gibi olmuyor. Özgür, özgün ve üreten olarak, yola devam ediyorsunuz ve hem yolunuz hem de yol arkadaÅŸlarınız deÄŸiÅŸiyor. O zaman son sözü yine Estes’e bırakalım:
"Kendi vahÅŸi güzelliÄŸimizi kabullendiÄŸimizde, artık o da bakış açısının bir parçasıdır ve bir daha bundan ne etkilenecek kadar haberdar oluruz ne de onu yüzüstü bırakır ya da reddederiz. Bir kurt sıçradığı zaman ne kadar güzel olduÄŸunu bilir mi? Bir arslan oturduÄŸunda ne kadar güzel bir ÅŸekil oturduÄŸunu bilir mi? Bir kuÅŸ gürültüyle kanatlarını açtığında duyduÄŸu ses karşısında hayranlıkla karışık bir duygu hisseder mi? Biz de onlardan öÄŸrenerek, sadece kendi gerçek tarzımızda davranır ve doÄŸal güzelliÄŸimizden geri çekilmez ya da saklanmayız. Yaratıklar gibi biz de olduÄŸumuz gibiyizdir ve doÄŸru olan da budur."