Bilim Kurgunun Ötesinde Bir Yapım ‘Arrival’

Denis Villeneuve tarafından yönetilen 2016 yapımı Amerikan bilim-kurgu filmi alışılagelmiş uzay filmlerinin dışında bir yapım olarak sinemaseverlerle buluşuyor.

20.05.2020-16:26 - (Son Güncelleme: 20.05.2020-17:19) Bilim Kurgunun Ötesinde Bir Yapım ‘Arrival’

Haber365 (Kültür-Sanat Servisi) 2016 yılında vizyona giren Arrival adlı filmde, uzaydan gelen 12 geminin dünyanın farklı noktalarına iniyor ve olaylar gelişiyor. Uzay gemileri ilk geldiğinde bütün ülkeler birbirinden şüpheleniyor ancak sonrasında dünya dışından geldiğini anlıyorlar ve onların neden geldiğini araştırmaya koyuluyorlar. Alışılagelmiş uzay gemilerinden farklı tasarlanan gemideki uzaylıların amacını film sonuna kadar merak ediyoruz.

Uzaylılar ilk geldiğinde paniğe kapılan ordu onların dilini anlayabilmek için bir dilbilimciye ihtiyaç duyuyor. Amy Adams'ı dilbilimci Louis olarak izlediğimiz yapımda karakterimiz uzaylıların geldiğini gecikmeli olarak derste öğreniyor. Dilbilimci Louise bir cam bölmeden belli saatlerde onlarla iletişim kurmaya çalışıyor ancak konuşmadığınız birine bunu sormak kolay bir iş değil. Gerilim ve dramın ağır bastığı filmde Louise, uzaylıların dilini çözmeye çalışırken kendi problemleriyle yüzleşiyor. Dilbiliminin önemine de dikkat çekmek için yapılan filmde bir ana karakter daha o da Jeremy Renner’nin hayat verdiği teorik fizikçi Ian.

Tanışmalarından itibaren iyi anlaşan Ian ve Louise’ın uzaylıların niye geldiklerini öğrenmek için gösterdikleri çaba kitap tadında yavan yavaş ilerliyor. Bazı sinemaseverler tarafından sıkıcı olarak nitelendirilen yapım merak uyandırıyor.

Ahtapota benzeyen ve Heptapod olarak nitelendirilen uzaylılar, iletişim kurulan camda kendilerini tam olarak göstermiyorlar.
Louse’in uzaylıların dilini çözdükten sonra ona bir armağan veriliyor , zaman algısı değişiyor ve artık geleceğe yolculuk yapabiliyor. Filmin sonuna doğru aslında ilk sahnelerin geçmiş değil gelecek olduğunu anlıyoruz. Algısal olarak bir yolculuk yapılan filmde kahramanız aslında hikayenin sonunu filmin en başından bize gösteriyor.

Hangi gezegenden hangi teknolojik yöntemle geldiğini anlamadan buharlaşıp giden uzay gemisi bu gidişle bazı sinemaseverleri de hayal kırıklığına uğratıyor. Aslında amacın bir uzay filmi çekmek değil dilin önemine dikkat çekmek için çekildiğini anlıyoruz. Filmin bize verdiği mesaj ise şöyle: “üst düzey bir algı için yeni bir dil öğrenmeliyiz.”

Kısacası filmi büyük beklentilere girmeden izlemek lazım. Bazı sinemaseverler tarafından çok beğenilen yapım bazıları tarafından da acımasızca eleştirilmişti. Klasik bilim kurgu filmlerinin ötesinde olan yapımla ilgili son karar sizin…

DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

En Çok Okunanlar

Modal