Sebahattin Ali'nin en çok beğenilen eseri Kürk Mantolu Madonna eseri ana fikri, konusu ve özeti nedir?
Türk edebiyatının en popüler eserlerinden biri olan Kürk Mantolu Madonna, Sebahattin Ali’nin de en çok sevilen eserlerinden biri olarak hala kitap raflarında yerini alıyor. Sebahattin Ali’nin 1943 yılında kaleme aldığı roman, başkahraman Raif Efendi’nin Almanya’da geçirdiği 1 yıllık süreci ve o sürecin ardından yaşananları konu ediniyor. Türk Edebiyatının çok yönlü edebiyatçılarından biri olan Sebahattin Ali, öykü, roman, şiir, tiyatro ve köşe yazıları yazmıştır. İlk yazılarında çoğunlukla romantik bir dil ile kaleme alan Sebahattin Ali, daha sonra sosyal gerçeklikten eleştirel gerçekliğe uzanan bir çizgide eserlerini yazmıştır. Romanlarında genellikle bireysel temaları işleyen Ali, aşk ve evlilik temaları en önde gelen temalardadır.
KÜRK MANTOLU MADONNA’NIN ANA FİKRİ
Sebahattin Ali’nin en popüler romanı olan Kürk Mantolu Madonna’da vermek istediği asıl mesaj dünyadaki en basit kişisinin bile insanı hayrete düşürecek derecede farklı ve karmaşık bir ruha sahip olabilir. İnsanın aslında fiziksel ve zihinsel olarak çok zor ve çözülemez bir yapısı vardır. Ancak çoğu kişi insanın basit ve kolay olduğunu zannederek büyük bir hataya düşüyor.
KÜRK MANTOLU MADONNA’NIN ÖZETİ
Roman Rasim Efendinin iş bulma süreci ile başlamış olsa da esas konu Raif Efendinin Almanya’da ve döndükten sonra yaşadıklarıdır. Rasim Efendi birçok yere başvurur ancak olumlu yanıt alamaz ve eski bir arkadaşı olan Hamdi Bey aracılığıyla iş bulur. Rasim Efendi, Raif Efendi ile aynı odayı paylaşması ile romanın başlar. Raif Efendi’nin sessizliği, hal ve hareketleri Rasim Efendi’nin ilgisini çeker ve bir süre çalışma arkadaşını diğer insanlara sorar ancak istediği cevapları bir türlü alamaz.
Raif Efendi hastalığından dolayı uzun süre işe gelemez ve Rasim Bey biriken işleri Raif Efendiye götürdüğünde iş arkadaşının ailesi tarafından ezildiğini görür. Öleceğini anlayan Raif Efendi, Rasim’den iş yerindeki eşyalarını ister ve günlüğünü tuttuğu siyah kaplı defterini yakmasını ister. Ancak Rasim Efendi siyah kaplı defteri yakmadan önce Raif Efendi’nin hikayesini öğrenmek için defteri okur ve Kürk Mantolu Madonna’nın hikayesi böylelikle başlamış olur.
I. Dünya Savaşı’ndan sonra babasının isteği üzerine Almanya’ya gider ve sabun üretimi ile ilgili her şeyi öğrenmek ister. Okuduğu romanların etkisi ile büyüyen Raif, hayalini kurduğu Avrupa’ya gitmek için yakaladığı bu fırsatı hiç düşünmeden değerlendirir ve Almanya’ya gider. Burada bir pansiyona yerleşir ve babasının isteği üzerine sabun fabrikasında işe başlar. Bütün gün Almanya’nın farklı yerlerini gezen Raif sabun fabrikasına gün geçtikçe daha az gitmeye başlar. Raif bir gün gazetede ilanını gördüğü sergiye gider. Bu sergi Raif’in hayatının dönüm noktası olacaktır. Bu sergide gördüğü bir tablodan çok etkilenir. Güzel bir kadının portresi olan bu tabloyu görmek için Raif her gün sergiye gider.
RAİF VE MADONNA’NIN TANIŞMASI
Yine bir gün tabloyu seyrettiği bir sırada yanına bir kadın gelir ve gelen kadının yüzüne bakmadan tablodaki kadını annesine benzettiği yalanını söyler. Sergide konuştuğu kadını bir gün sokakta görür ve takip eder, onun şarkı söylediği yerde Maria Puder olduğunu öğrenir. Sergideki resmin kendi portresi olduğunu söyleyen Maria Puder ve Raif arkadaş olurlar. Ancak Maria Puder, Raif’i en başından aralarında duygusal bir yakınlaşma olmayacağı konusunda uyarmasına rağmen Raif, kadına çoktan aşık olmuştur.
RAİF VE MADONNA NASIL AYRILDI?
Raif Maria Puder ile arkadaş oldukları süre boyunca birçok yeri gezip dolaşırlar ve sonunda Maria Puder Raif’in aşkına karşılık verir ancak Türkiye’den gelen telgrafla ayrılmak zorunda kalmıştır. Babasının vefat ettiğini öğrenen Raif işlerin başına geçmek için Türkiye’ye döner ve Maria Puder en kısa zamanda yanına aldıracağına dair vaatlerde bulunur. Türkiye’ye döndükten sonra bir süre mektuplaşırlar ancak Maria Puder’den gelen mektupların arkası kesilir. Kürk Mantolu Madonna romanın sonunda Raif, Maria Puder’dan hiçbir haber alamaz ve terk edildiği kanaatine varır. Eski, sessiz hayatına geri döner.