Kardeş Kıskançlığının Belirtileri Nelerdir?

Kardeş kıskançlığına en büyük etken ebeveynlerdir. Ailenin yeni gelen çocuğa daha fazla ilgi göstermesi, çocuklarına olan yanlış yaklaşımı kardeş kıskançlığına sebep olur. Detaylar haberimizde...

06.03.2020-10:31 - (Son Güncelleme: 06.03.2020-10:26) Kardeş Kıskançlığının Belirtileri Nelerdir?

Kardeş kıskançlığının en önemli belirtileri arasında ebeveynlerden uzaklaşma durumu söz konusudur. Çocuklarınızdan birisi sizi yeterince dinlemiyorsa ve sizden koptuğunu düşünüyorsanız kardeşiyle arasında herhangi bir kıskançlık probleminin var olup olmadığını haberimizi incelemenizi tavsiye ediyoruz..

KARDEŞE KABA DAVRANIŞLARDA BULUNMA

Kardeşe karşı şiddet eğilimi ve onu her fırsatta hırpalaması kardeş kıskaçlığının en belirgin belirtisi arasında yer almaktadır. Çocuğunuz en ufak bir fırsatta kardeşini hırpalama girişiminde bulunuyor ve şiddet gösteriyorsa derhal bir önlem alınması gerekmektedir.

GECELERİ ALTINI ISLATMA

Altını ıslatma, parmak emme gibi alışkanlıklar, çocuğunuzda özgüven sorunu olduğuna ve onun ilgi istediğine işaret ediyor olabilir. Altını ıslatan bir çocuğunuz varsa kardeşiyle olan bağını gözlemlemenizi tavsiye ediyoruz.

SÜREKLİ SİNİRLİ OLMA HIRÇIN DAVRANMA DURUMU

Çocuğunuz sürekli hırçın davranmaya başladıysa ve siz ne yaparsanız yapın bu durumun bir türlü önüne geçemiyorsanız, kardeşiyle olan bağını mercek altına almanızın zamanı gelmiş demektir. Bu durumda hem kendi davranışlarınızı hem de çocuklarınızın birbirleriyle olan iletişimine dikkatlice gözden geçirmeniz tavsiye edilir.

  • Kardeş kıskançlığı diğer belirtilerini de şu şekilde ayırabilmemiz mümkün;
  • Kekemelik
  • Yürümeden emeklemeye dönme
  • Bebekçe konuşma
  • Biberonla beslenme alışkanlığına geri dönme
  • Yalancı emzik kullanmamasına rağmen bu alışkanlığına tekrar geri dönme
  • Anneye aşırı bağlılık
  • Konuşmanın gecikmesi
  • içe kapanıklık
  • Yalnız uyuyamama
  • Sürekli kabus gördüğünü söylemesi

KARDEŞ KISKANÇLIĞININ NEDENLERİ NELERDİR?

Kardeş kıskançlığının en önemli nedenleri ebeveynlerin davranış şekilleridir. Başka bir nedeni ise uzun süre tek büyümüş ve çok fazla ilgi görmüş bir çocuğun, kardeşi olduğunda ilginin tamamen ona karşı yoğunlaşacağı hissidir. Aslında iki durumda da odak nokta ebeveynlerdir. Ebeveynlerin davranış şekli kardeş kıskançlığının önlenmesine veya gelişmesine neden olan en önemli etkenlerdir.

Kardeş kıskançlığı nedenleri ile alakalı daha fazla bilgi almak için aşağıda vermiş olduğumuz bilgileri inceleyebilirsiniz.

Kıskançlık, temelde güvensizlikten kaynaklanır. O ana kadar kendine yöneltilen ilgi ve dikkatin kardeşine yöneltilmesinden doğan rahatsızlık en temel nedendir. Kardeşin doğmasıyla birlikte ona ayrılan zamanın azalması çocukta, kardeşe karşı gibi görünen ama aslında anne babaya karşı olan kızgınlık, kırgınlık gibi duyguların gelişmesine neden olabilir.

Çocuk kendini terk edilmiş, güvensiz ve desteksiz hissetmeye başlar. Kıskançlıkta rol oynayan bir başka etken de kardeşler arasındaki yaş farkıdır. Yaş farkı az olan kardeşlerde kıskançlığın görülme sıklığı, yaş farkı fazla olanlara oranla biraz daha yüksektir.

Cinsiyete göre de bazı farklılıklar yaşanabilir; çocuk kız ve doğan kardeş erkek ise, ana-babanın kendi cinsiyetinden hoşnut olmadığını düşünebilir. Ailelerin cinsiyete ilişkin görüşleri varsa ve bunu yansıtıyorlarsa, cinsiyete göre kıskançlık yaşanması kaçınılmaz bir durumdur.

Dışarıdan insanlar ve akrabalar da çocukta bazı olumsuz düşüncelerin doğmasına neden olabilirler. Kendisinden büyük bir kız kardeşi olan çocuğa saçlarının neden ablası gibi kıvırcık olmadığını sormak, abla ya da kardeşinin boyunun onu yakaladığını ve yakında onu geçebileceğini söylemek (sanki bunlar kötü bir şeymiş gibi) hem gereksiz hem de olumsuz etkileri olan yaklaşımlardır. Çocukların birbirleriyle rekabete girmelerini, kızgınlık duymalarını sağlayabilir.

KARDEŞ KISKANÇLIĞINA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Kardeş kıskançlığının önüne geçebilmek için sizlere birkaç önemli tavsiyede bulunacağız. Kardeş kıskançlığı çözüm önerileri arayışına girdiyseniz aşağıda vermiş olduğumuz bilgileri dikkatlice okumanızı tavsiye ediyoruz.

ÇOCUĞUNUZLA OLAN BAĞINIZI GÜÇLENDİRİN

Çocuğunuzu onu sevdiğiniz kadar başkasını sevemeyeceğine dair ikna olursa bu çatışma tamamen ortadan kalkacaktır. Her gün çocuğunuzla rutininize birer aktivite ekleyin. Ve hergün çocuklarınızla birlikteyken onlara ne kadar bağlı olduğunuzu anlatın. Çocuğunuz size her ne diyorsa söylediklerinin hepsini onun bakış açısıyla görmeye çalışın.

ÇOCUĞUNUZA GÜLÜMSEYİN

Kahkaha atmak veya gülmek çocuğunuzun endişeli halinin yavaş yavaş kaybolmasına yardımcı olur. Onun strese neden olan hormonlarını azaltmak, bağlanma hormonlarını da devreye sokmak için bol bol ona karşı gülümseyin.

ÖLMEK İSTİYORUM ARTIK!

Bu cümleyle karşılaşmanız kıskançlığın çok ileri seviyede olduğunu ve kıskançlık yapan çocuğunuza ayrı bir şekilde ilgi göstermeye başlamanız gerektiğinin en önemli işaretleri arasındadır.

Onun bu söylemine karşılık; Tatlım kendini o kadar kötü mü hissediyorsun gerçekten? Çok üzgünüm ve zor olduğunu biliyorum bu durumu telafi etmem için bana izin verebilir misin? Gibi sorular yöneltin ve ona bir yetişkinmiş gibi davranın. Bu şekilde konuşarak onun sakinleşmesini sağlayabilirsiniz.

Hamilelik döneminde babası ya da başka bir aile üyesi (anneanne, babaanne) büyük çocuğun bakımıyla ilgili yemek yedirme, banyo yaptırma, uyutma gibi işlere başlayabilir. Böylece anne hastanedeyken ya da bebekle meşgulken çocuk kendini ihmal edilmiş hissetmez ve yaşantısının değiştiği fikrine kapılmaz.

Anne baba aralarında iş bölümü yaparak, anne yeni bebekle ilgilenirken babanın diğer çocukla ilgilenmesi çocukta kendisiyle de ilgilenildiğini hissetmesini sağlar.

Kıskanan çocukla mümkün olduğunca nitelikli zaman geçirilmeye çalışılmalı, daha önce yapmaktan hoşlandığı alışkanlıklarını gerçekleştirmesine olanak verilmelidir. Yeni gelen kardeşle birlikte önceden gerçekleşen oyun parkına gitme, akşam yemeğinden sonra hikâye okuma gibi etkinlikler birden bire son bulmamalıdır. Bu sayede çocuk statü kaybına uğramadığını fark ederek özgüvenini yitirmeyecektir.

Yeni doğan bebeğe aşırı sevgi gösterisinde bulunmak yerine, var olan sevgiyi ilk andan itibaren paylaştırabilmeyi hedeflemek daha doğru olacaktır. Bebeğe sevgi gösterdikten hemen sonra panik içinde çocuğa da aynı şeyi yapmaya çalışmak doğallığın kaybolmasına ve çocuğun kendisinin zorla sevildiği gibi yanlış bir fikre kapılmasına neden olacaktır.

DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

En Çok Okunanlar

Modal