İstanbul'dan Sanat Yaptı

Bulgar uyruklu sanatçı Maria Kılıçlıoğlu, çok sevdiği İstanbul'un sembol haline gelmiş tarihini ve kültürünü bir heykelde birleştirdi.

04.09.2019-14:34 - (Son Güncelleme: 04.09.2019-14:02) İstanbul'dan Sanat Yaptı

41 yıl evvel eğitim amacı için İstanbul'a gelerek bu şehire aşık olduğunu bildiren Bulgar sanatçı Maria Kılıçoğlu, bu yıl üçüncüsü düzenlenen ve yerli yabancı birçok sanatçıyı davet eden "Artweeks@Akaretler" projesi çerçevesinde oluşturulan sergiye İstanbul hayranlığını yansıttığı heykeliyle dahil oldu. 

Galata Kulesi, Kız Kulesi, Ayasofya, Sultanahmet Camii, köprüler, martı ve kedi gibi İstanbul'un simgelerini neredeyse bir senedir hazırladığı heykelinde birleştiren Kılıçlıoğlu,  41 senedir Türkiye'de olmaktan mutluluk duyduğunu belirtti.

O tarihlerde adı İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi olan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde eğitim görmeye hak kazanan sanatçı, o dönemde yaşamında yeni bir pencere açıldığını ifade etti ve ekledi:

"Ben çok şanslı bir sanatçıyım. Çünkü İstanbul'a çok genç yaşta geldim. Akademi okudum. Ailem Paris, Avrupa'nın diğer şehirleri ve Rusya ile sürekli ilişki halindeydi. Ame ben hep derim ki batı benim için bir anne, ama Türkiye bir baba gibi. Burada büyüdüm. Burada okudum. Burada var oldum." 

"Ben İstanbul'a aşığım. Bu heykel benim hayatımda bir sembol ve simge. Bir anlatım. Bu şehir sırlarla dolu ve işin içinde mitoloji de var. Bu şehir katman katman tarih kokuyor. Su içinde ve tertemiz bir enerjisi var. Aynı zamanda bir tanrıça portresi var. Ben onu görüyorum. Orhan Veli şiirleri ve Bedri Rahmi'nin İstanbul anlatımları benim için çok önemli. Orhan Veli'nin şiirleri bana çok ilham verdi. Onun tabiriyle insan kapalı gözlerle dünyayı seyrederse sakin bir şekilde tüm sahneleri görür, rüzgarı ve kedileri hisseder, kuşların seslerini duyar. Ben gözlerim kapalı İstanbul'u dinliyorum. İstanbul çok detaylı bir şehir. Bir sembolü de yok. Kız Kulesi mi Galata Kulesi mi sembol olsun diye hep düşündük. O kadar zengin bir şehir ki. O kendi başına bir sembol. Ben de heykelimle bir sembol yapmak istedim. İstanbul 3 imparatorluğun torunlarının şehri, yani biz onun torunlarıyız. Bütün dünyanın gözü İstanbul'da. Napolyon 'İstanbul ölümsüzdür. Eğer benim şehrim olsaydı dünyanın merkezi yapardım.' diyor. Onun şehrinin olması gerekmiyor çünkü İstanbul'un kendisi bir merkez."

Kılıçlıoğlu, eserindeki simgesel ögelerle alakalı olarak da şunları dile getirdi:"Galata Kulesi var. Burası İstanbul'un en yüksek yeriydi tarihte. Kuşlar var. Biliyorsunuz martı İstanbul'un simgesi, ama kargaları da unutmamak gerekiyor. Kediler zaten İstanbul'un sembolüdür. Fakat herhangi bir kedi değil tekir cinsi sembolüdür. Ayrıca vapurların da İstanbul'da yeri ayrıdır. Sultanahmet ve Ayasofya da bambaşka öneme sahiptir. Ben bunların hepsini birleştirdim." 

 

Son Gündem Haberleri için aşağı kaydırınız.

 

DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal