Diyarbakır'da Polis Şehit Edenlerin Cezası Belli Oldu

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, polis memuru Atakan Arslan'ın şehit düştüğü silahlı saldırıya ilişkin tahkikatı bitirdi ve 2 sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi

13.Ağır Ceza Mahkemesi, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının Muhammed Emir Cura ve Ferit Aytekin ve onlara yardımda bulunan 4 sanık için hazırlanadığı iddianameyi kabul etti.

İddianamede, 30 Mayıs'ta şehit düşen polis Arslan'ın da aralarında bulunduğu görevli polislerin 5 Nisan Mahallesi'nde Cura, Aytekin ve Mehmet Aydın'ı şüpheli tavurlarından ötürü izlediği ifade edildi.

Aytekin ve Cura'nın, Şehit Polis Arslan'ın önünden geçerken ruhsatsız tabancalarını birbirleriyle değiştirmesiyle Arslan'ın 'dur polis' dediği ifade edildi.

İddianamede, Aydın, Aytekin ve Cura'nın ihtara uymayarak kaçmasıyla Arslan'ın şüphelileri kovaladığı ve yakaladığı esnada Arslan'a ateş ettikleri ve

Arslan'ın hastanede şehit düştüğü ifade edildi.

Öte yandan Cura'nın mahallede bulunan bir eve gittiği ifade edildi. Cura'nın saldırıda kullandığı silahı A.K'ye verdiği 'Bu silahı kaybedin, beni de bu beladan kurtarın' dediği aktarılan iddianamede Cura'nın ardından S.T. ile tişörtlerini değiştirdiği ve sonrasında evden çıktığı ifade edildi.

İddianamede, şu sözler kullanıldı:

 Şüpheli S.T. Cura'ya tişörtünü vererek, onun tişörtünü de kendisi alarak suç delillerini gizleme veya yok etmek kastıyla hareket ettiğine yönelik yeterli şüphe oluşmuştur. Şüpheliler A.K. ve M.E. de söz konusu silahı siyah poşete koyarak gece polise silah bulduklarına dair ihbarda bulunmuştur. Yapılan inceleme sonucunda Arslan'ın ölümüne sebebiyet veren silah ile aynı silah olduğu anlaşılmıştır."

İddianamede hadisenin meydana geldiği yerde tespit edilen kovan ve merminin Cura'nın kullandığı tabancadan çıktığının saptandığı ifade edildi.

İddianamede, Cura ve Aytekin'in suçu birbirine attığı kaydedilirken, şu sözlere yer verildi:

"Şüpheli Cura, yakalanmamak amacıyla görevi gereği ihtarda bulunarak müdahale eden polis memurunun hayati bölgelerine hedef alarak öldürmek kastıyla hareket etmiştir. Şüphelilerden Aytekin ise Cura'ya 'geldi geldi' diye bağırarak ve üzerindeki silahı maktule doğrultarak Cura'nın eylemine asli fail olarak iştirak etmiştir. Şüpheli Aydın ise ihtardan sonra şüphelilerin yanında bulunarak onlara manevi olarak cesaret verdiği ve sonradan polislerin takibini imkanını ortadan kaldırmak amacıyla farklı yöne kaçarak şüphelilerin eylemine yardım eden olarak iştirak etmiştir."

Şüphelilerin üzerlerine atılı suçları işlediklerine yönelik yeterli şüphenin oluştuğu, biyolojik inceleme raporları dışında tüm delillerin toplandığına işaret edilen iddianamede, "Olayda kullanılan 2 silahın şüpheliler Cura ve Aytekin'in olay öncesinde 2 kez el değiştirdiğinin sabit olması nedeniyle biyolojik inceleme raporlarının suçun sübutuna etki edecek nitelikte olmadığı anlaşılmıştır. Raporların mahkeme aşamasında da alınabileceği ve bu nedenle şüphelilerin cezalandırılmalarına karar verilmelidir"

İddianamede, Muhammed Emir Cura ve Ferit Aytekin'e, "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme" ve "ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 1 seneden 3 seneye kadar hapis, Mehmet Aydın'a "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme" suçuna "yardım eden" sıfatıyla 15 seneden 20 seneye kadar, olaydan sonra şüphelilere yardım eden A.K. ve M.E'ye, "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" ve "ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma" suçundan sene 1 sene 6 aydan 8 seneye kadar, S.T hakkında da ise "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 6 aydan 5 seneye kadar hapis cezası talep ediliyor.