Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Flaş İdam Açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Kültür ve Kongre Merkezi'nde Gazi ve Şehit Yakınları Atama Töreni'nde konuştu

27.10.2016-12:38 - (Son Güncelleme: 30.11.-0001-00:00) Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Flaş İdam Açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Gazi ve Şehit Yakınları Atama Töreni'nde konuşuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazi ve şehit yakınları atamasına ilişkin olarak, "2 bin 28 kişinin atamasını bugün gerçekleştiriyoruz. Bunlardan 419'u 15 Temmuz gazisi veya gazi yakını, 67'si de 15 Temmuz şehitlerimizin yakınıdır. Diğer atamalar da terörle mücadelede şehit olanların yakınlarından, mağdur, vazife ve hak malulü olarak kabul edilenlerden oluşuyor. Bugünkü atamayla birlikte sadece son iki yılda Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yaptığımız atama sayısı 17 bin 74 kişiyi bulmuştur." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı kouşmasından satır başları:

15 Temmuz şehitlerimizi, ülkemin değişik bölgelerinde şehadete koşan şehit kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına milletime başsağlığı diliyorum. Sivil şehitlerimizi bu arada tabi ki unutacak değilim, onları da rahmetle anıyorum. 15 Temmuz'da terörle mücadelede ve doğal afetlerde mağdur, malul ve gazi olarak hayatına devam eden kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.

Türkiye şehitlerimizin, gazilerimizin fedakârlıkları sayesinde ayaktadır, ayakta kalmaya devam edecektir. Bin yıldır yaşadığımız bu toprakları kendisine ebedi vatan yapmak için neredeyse kesintisiz bir şekilde kanını dökmüştür. Son 30-35 yılımızı şöyle bir gözümüzün önüne getirelim. Bölücü terör örgütü PKK 1984'den beri askerimizi, polisimizi, güvenlik görevlilerimizi, vatandaşımızın kanını döküyor. DHKP/C ve benzeri terör örgütleri büyük şehirlerimizde her fırsatta kan döküyor. DEAŞ 3 yılı aşkın süredir intihar saldırıları, bombalı araç eylemleriyle yüzlerce vatandaşımızı şehit etti. En son Gaziantep'te bir çocuğu vücuduna bomba sarmak suretiyle patlattılar. 56 kardeşimiz orada şehit oldu, 100'e yakın kardeşimiz yaralandı. Kendilerini hastanede ziyaret ettiğim o kardeşlerimizden bir kısmının kolu, bir kısmının ayağı, bunların bir kısmı çocuktu, hanım kardeşlerim de vardı. Bunlar acımasızca bunları yaptı.

BİZİM MİLLETİMİZ İÇİN ŞEHADET BİR ONURDUR

Bunların İslam'la alakası olamaz. Bunlar müslüman değildir. Son olarak FETÖ 15 Temmuz gecesi 246 vatandaşımızı, ayaklanmaya karşı kendini siper edecek kardeşlerimizden o bölgelere gelirken şehit olan 5 kardeşimizle bu sayı 246 oldu, onları da buna dahil ettik. 2 bin 194 vatandaşımız yaralandı. Bir kez daha bu FETÖ terör örgütüyle milletimin kanı döküldü. Bizim milletimiz için şehadet bir şereftir, onurdur, ayrıcalıktır. Az önce değerli hocamız okuduğu ayetinde; Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyiniz, onlar diridirler, ama siz bilemezsiniz, diyor yüce Rabbimiz. Onlar bizimle beraber, biz öyle inanıyoruz. Askerimiz ve polisimiz, güvenlik görevlilerimiz ölürse şehit, kalırsa gazi olacağını bilerek bu onura nail olmayı arzulayarak gittiler. Arif Nihat Asya merhumu şehitler tepesi boş değil, toprağını kahramanlar bekler, bir bayralanmak için rüzgar bekler, diyor. Bizim ülkemizde şehitler tepesi hiçbir zaman boş kalmamıştır, bunu böyle bilesiniz. Üstelik bizim için asker demek sadece üniforma giymiş kişiden ibaret değildir. Bizim milletimize ordu-millet veya asker-millet de derler. Bu milletin her bir evladı, erkeğiyle, kadınıyla, genciyle, yaşlısıyla ülkesi için her türlü mücadeleyi verir, her türlü çarpışmaya girer.

DARBE GECESİ SOKAKLARDA MİLLETİMİZİN TAMAMI VARDI

Milletimiz inancı, bayrağı, ülkesi, geleceği için gerektiğinde ölümün üzerine koşarak gideceğini en son 15 Temmuz'da tüm dünyaya bir kez daha gösterdi. 15 Temmuz gecesi sokaklarda organize gruplar yoktu. O gece sokaklarda sadece belirli bir çevrenin insanları, belirli mahfillerin mensubu yoktu. Darbe gecesi tüm sokaklarda tüm renkleri, meşrebi, farklılıklarıyla milletimizin tamamı vardı. Ben o gece böyle bir milletin lideri, mensubu olmaktan Allahıma hamdediyorum, şeref duyuyorum, gurur duyuyorum. Bu millet yeniden ayağa kalktı. Bu millet yeniden adeta Çanakkale Destanı yazdı, yeniden Kurtuluş Savaşı mücadelesi verdi. Seyit onbaşılarımızın yeniden ayağa kalktı. Teknoloji herşey değildir. Sizin istediğiniz kadar F-16, helikopter, tank, top, tüfek, silahlarınız olsun, parasını biz vermiş olalım. Akif ne diyor: Arkadaş yurduma alçakları uğratma, sakın. Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın, doğacaktır sana vaadettiği günler Hakk'ın. Kimbilir belki yarın belki yarından da yakın, işte İstiklal Mücadelesi'ni siz gerçekleştirdiniz. Bu millet gövdesini aynen orada dediği gibi siper etti.

BÖYLE BİR MİLLETİN EVLADI OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM

Şu külliyenin etrafında 29 şehit, 46 gazi var. Özel Harekat'ta 56 şehit var. Orada aslanlar gibi yiğitlerimiz şehit oldu. O alçaklar acımasızca oraya geldiler. İstanbul'da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün üzerinde şehitlerimiz var. Onlar tankların üzerine yürüdü, tankların paletlerinin arasında kendini atan gençlerimiz olduğu gibi aynı şekilde şehit olan bacılarımız var. 16-17 yaşında şehitlerimiz var. Rabbim onlardan razı olsun. Rabbim onların cesaretleriyle bu ülkeye adeta yeniden bir dinamizm, yeniden bir ayağa kalkış lütfetti. Şimdi bizim sorumluluğumuz daha da artıyor. Birbirimizi de Allah için daha çok seveceğiz. Aramıza ayrılık sokanlara karşı, biz biriz, beraberiz, hep birlikte kardeşiz, Türkiye'yiz diyeceğiz. Şehitlerimizin ailelerini ziyaret ettiğimde öyle hatıralar dinliyorum ki, inanın tüylerim diken diken oluyor. Şurada Gine Devlet Başkanı uğradı. Beraberce yemek yedik. O gece televizyonları izlediğimde sizi ve milleti görünce "Bu ne büyük millet" dedim diyor. "Siz bize örnek oldunuz" diyor. Tarih yeniden hamdolsun bir ispat-ı vücut etti, bu çok önemli. Böyle bir milletin evladı olarak dünyaya geldiğim için Rabbime hamdediyorum. Bugün burada devletimizin şehit yakınlarımıza, gazilerimize ve yakınlarına ahde vefası olarak gördüğü bir atama töreni vesilesiyle biraradayız.

2 BİN 28 KİŞİNİN ATAMASINI BUGÜN YAPIYORUZ

Bugün 2 bin 28 kişinin atamasını yapıyoruz. Ataması yapılan her bir kardeşimi tebrik ediyorum, kendilerine görev yerlerinde başarılar diliyorum. Bu bir iane değil. Bu sadece devlete milletimin verdiği emanetin hak sahiplerine verilmesidir. Şehitlerimizin bütün yakınları devlete emanettir. Gazilerimiz ve yakınları hakeza devlete emanettir. Onları korumak, gözetmek, kollamak bizim görevimizdir. Bununla birlikte medyada ve muhalefet partileri içinde hala ve zaman zaman şehit yakınları ve gazilerin ihmal edildiğine dair cevap vermek üzere şu hususları kamuoyuna ifade etmek istiyorum. Biz Başbakanlığım döneminde, 2011 yılında farklı bakanlıklar ve kurumlar tarafından yürütüldüğü için dağınıklık gösteren bu çalışmaları Aile ve Sosyal Bakanlığımız bünyesinde topladık. Tüm işlemler bu bakanlığımızdaki daire başkanlığı tarafından takip ediliyor. Şehitlerimizin mirasçılarına çeşitli başlıklar altında ciddi miktarda nakdi tazminat ödedik. SGK tarafından kendilerine hak ettikleri emekli aylığı veya emsal aylığı bağlanıyor, 30 yıl üzerinden ikramiye ödeniyor. Çocuklara burslar veriliyor. Sağlık hizmetlerinden katılım payı alınmıyor. İhtiyaç duyulan ailelere faizsiz konut kredisi veriliyor.

VERİLEN PARALARI BURADA İFADE ETMEKTEN HİCAP DUYARIM

Hiçbir maddi karşılığın şehitlerimizin canını feda etmesinden daha kıymetli olmadığını biliyoruz. Kamuda şehit yakınlarına ikişer, terör mağduru sivillere birer istihdam hakkı veriliyor. Çeşitli vergilerden muaf tutuluyor. Aslında bu çok uzun liste ben bu kadarıyla iktifa edeceğim. Verilen paraları burada ifade etmekten ben hicap duyarım. Eskiden şehitlik ve gazilik şartları çok dar tutulmuştu, imkanlar nispeten sınırlıydı. Biz tabii afet mağdurları dahil hayatını kaybedenlerin kapsamını olabildiği kadar değiştirdik. Devletinin ve milletinin hizmetinde görev yaparken hayatını riske atan, can veren veya yaralanan şehit yakını ve gazilik statüsü kazanmasını sağladık. Amacımız bu ülkede hiç kimsenin aç kalmamasını, açıkta kalmamasını sağlık hizmetlerinden mahrum kalmamasını temin etmektir. 79 milyon vatandaşımın içinden bir tane dahi yardıma muhtaç olduğu halde devlet kapısından çevrilmişse bunun vebali başta ben olmak üzere hepimize aittir.

SEN EVİNİ SATIP O BANKAYA YATIRACAK KADAR ZEKİSİN!

Bunlar bizim haremimize girdiler. Ümmeti ve milleti parçaladılar. 17-25 Aralık sonrası net bir duruş sergilediğimde yanımda milletimden başkasını göremedim. Bunların bankasına paranızı yatırmayın, bunların okullarından çocuklarınızı çekip, alın. Bak çocuklarınız için devletin okullarında ücretsiz takviye kurs başlatıyorum demiştim. Bazıları evini, arabasını sattı giti onların bankasına yatırdı. Şimdi bunlar tabii oraya yatırınca biz mağduruz diyorlar. Sen arabanı, evini satarak, borçlanarak paranı oraya yatıracak kadar zekisin. Ne mağduru yahu! Unutmayın hainlerin de zekisi vardır! Kendi siyaset arkadaşlarımdan, muhalefet partilerinden, iş dünyasından, sivil toplum kuruluşlarından pekçok kişi bunların üzerine çok gittiğimi, haksızlık yaptığımı söylüyordu. Sadece bu mücadelede benim milletim beni kayıtsız şartsız destekledi. FETÖ'nün tüm gücüyle ve ahlaksızca saldırdığı o günlerde girdiğimiz seçimlerde rekor oylarla sandıktan çıktık.

PARLAMENTO BANA İDAM KARARINI GÖNDERİRSE ONARIM

O darbe girişimi başarılı olsaydı şu anda bu toplantıyı yapamayacaktık. Biz hırsımızla hareket etseydik, şahsımı ve ailemi öldürmeye gelenleri askerim, güvenlik güçlerimiz yaklaşık 1 hafta 10 gün sonra yakaladı. Onları orada öldürürlerdi, ne yaptılar, onları aldılar hemen gözaltına karakola oradan da yargının karşısına çıkardılar. Bu bizim asilliğimizden geliyor. Sormak lazım bizim 246 şehidimiz var o hainlerden kaç tane var? Demek ki bizim güvenlik güçlerimiz "nerede bulursanız öldürün?" demedi, Getirin yargıya diyor. Benim vatandaşım haklı olarak ne diyor; idam, idam, idam diyor... Ben de vatandaşıma ne diyorum, bizim hukuk sistemimizde parlamento bunun kararını verir. Parlamento böyle bir kararı alacak olursa, Cumhurbaşkanı olarak bu karar bana geldiğinde ben de bunu onarım. Bazı batılılar bize niye idam diyorsunuz diyor. Dedim ki, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir...Bizim ülkemiz demokrasiyle yönetilen bir ülkedir. Milletin kararının üstünde bir karar yoktur. Siz eğer demokrasi diyorsanız, farklı konuşamazsınız. Siz darbeyi savunuyorsunuz. Şu anda dünyanın büyük çoğunluğunda idam hala var. Geçenlerde ABD'de 19 yıl önce tutuklanmış olan birisinin idamı gerçekleşti. Bize akıl verenler o aklı kendine saklasınlar.

İKİ BOMBA ATINCA MİLLETİN KAÇACAKLARINI ZANNETTİLER

15 Temmuz darbe girişiminin ülkede bir iç savaş çıkartmak amacı taşıdığı gayet açıktır. Biz bunun için 15 Temmuz'u aynı zamanda bir işgal girişimi olarak nitelendiriyoruz. Türk mileti ezanını susturma, bayrağını indirme konusunda nasıl mücadele ettiğini Çanakkale'de göstermiş bir millettir. Aradan 1 asır geçtikten sonra bu defa içimize soktukları gafil ve hainlerle aynı projeyi hayata geçirmeye çalıştılar. Bu milletin kendilerine karşı koyamayacağını sandılar. Arka arkaya hayata geçirdikleri provokasyonlarla nefesimizin tamamının tükendiğini düşündüler. Kendi aralarında ne diyorlar biliyor musunuz: Üç beş bomba atınca, üç beş silah atınca ortada kimse kalmaz... Ortada milyonları görünce şaşırdılar... Tankları görünce kaçacakları sandıkları insanlar o tankların altından girip üstünden çıkınca darbecilerin tüm hesapları bozuldu. Bir hanım kardeşimizin tek başına eli silahlı o subaya karşı nasıl dik durduğunu izlediniz değil mi? O karşısındakinin erkek olduğunu, adam olduğunu, yiğit olduğunu zannediyordu. Benim askerim karşısındaki bir hanıma mermi atmaz diye düşünüyordu!

EN YAKIN ARKADAŞLARIM BİLE BANA MAĞDUR HESABI YAPMASIN!

Ya Hafız ismiyle rabbim tecelli ettiği zaman hiçbir şey işlemez. Orada da öyle oldu. Demek ki parmak tetiğe gidemedi, bazı yerlerde de gitti. Niye, eh süre doluyor. Şimdi birileri diyor ki, bu nasıl darbe? O tanklardan niye daha çok atış yapılmadı, daha çok bombalanmadı. Korkuyu unutmuş bu millete istediğiniz kadar bomba atın sonuç değişmez. Sadece daha çok kan dökülürdü. Biz ölümü bir son, bir yokoluş değil, asıl olarak baki olana kavuşma olarak gördüğümüz için tevekkülle karşılarız. Biz basübadelmevte inanmışız, ölümden sonra dirilmeye inanmışız. Darbeye karışanların gözünün yaşına bakma hakkına sahip değiliz. Kimse bana mağdur edeiyatı yapmasın. Benim mağdur ve mazlumlarım burada. Eğer bunların içinde benim arkadaşlarım varsa onlara da sesleniyorum; sakın bize mağdur edebiyatı yapmayın arkadaşlar. Mağdur ettiğini mi iddia ediyorsun? Mektuplar geliyor, dilekçeler geliyor, hepsi aynı kalıptan çıkma. Siz kimi aldatıyorsunuz. Müslüman bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz! 15 Temmuz'da FETÖ'nün yanında yer almış kişiler mağdur olamaz. 17-25 Aralık ve 16 Temmuz'a rağmen FETÖ'nün içinde yer almaya devam edenler ne mağdurdur ne de masumdur.

15 TEMMUZ'DA MİLLETİMİN DIŞINDA MAĞDUR YOKTUR!

Biz şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin dışında 15 Temmuz'un mağduru, mazlumu yoktur, hesap sorma hakkı yoktur. 15 Temmuz'un anlamı ve fotoğrafı gayet açıktır. Halkımız 15 Temmuz'da bir şey söyledi: Tek millet, Türküyle, Lazıyla, Gürcüsüyle, Arabıyla, Boşnağıyla, Kürdüyle, Pomağıyla hep beraber tek millet. Tek vatan ve tek devlettir. Tek millet, tek vatan, tek devlet ve tek bayrak; rabia... 15 Temmuz gecesi bu anlayışa sahip çıkmıştır benim milletim. O Pansilvanya'daki şarlatana devletin sahibi bizatihi kendi iradesi olduğunu ortaya koymuştur. Yeni Türkiye'nin kurucusu iradesi 15 Temmuz'da istikbaline ve istiklaline sahip çıkan milletin bizzat kendisidir. Terör örgütlerine karşı güçlü bir duruş sergilememiz artık daha kolay. Şimdi Emniyet'te yeni atamalar yapıldı. İnşallah ülkemizin 81 vilayetinde terörle mücadelede çok farklı bir sürece giriyoruz. Artık sonuçla değil bu işin kaynağı neresiyse o kaynakta mücadeleyi başlatmanın inşallah adımlarını atıyoruz. Terör kapıya dayandığı zaman değil, menşeinde kaynağında bunları kurutmamız lazım. İnşallah 2023 hedeflerimize daha kolay ulaşacağız.

LİDER TAŞIN ARKASINA SAKLANIRSA MİLLET DAĞIN ARKASINA SAKLANIR

Bir hocam "Evladım lider taşın arkasına saklanırsa millet dağın arkasına saklanır" derdi. Biz bununla yetiştik. 29 gece demokrasi nöbetleri tutuldu mu? Hiçbir ayrım var mıydı? Sanatçısı, sporcusu milletimiz oraya döküldü. Biz kolları sıvadık, çalışmalara başladık. PKK'Ya ve uzantısı kuruluşlara ülkemizin içinde ve dışında artık daha kararlı bir mücadele içindeyiz. Suriye'ye niye girdik? Özgür Suriye Ordusu'nu Suriye'ye soktuk biz de arkalarından girdik. Cerablus'lu kendi topraklarına yerleşti, DEAŞ oralardan gitti. Arkasından Rai'ye girdik. Orayı da DEAŞ terketti. Durmadık aşağıda Dabık var; Dabık DEAŞ'ın kutsalıydı. Orada bir zamanlar Mercidabık savaşını yaptık. Orayı da terkettiler. Şimdi Elbab'a yürüyoruz. Çünkü Elbab onların önemli bir merkezi. Elbab'ı da terkedecekler, ondan sonra Münbiç'e, Rakka'ya yöneleceğiz.

DÜN GECE SAYIN OBAMA'YA DEDİM: RAKKA'YA DA GİRECEĞİZ

Dün akşam sayın Obama'ya uzun uzadıya görüşmemiz oldu, bu tür adımları atacağımızı kendilerine söyledim: Elbab'tan sonra Rakka'ya gireceğiz. PYD gibi terör örgütüne ihtiyacımız yok. Gelin sizlerle adım atım dedik. Bu gücümüz var. Bunlar nedir, basit bir terör örgütü. Bunların hepsi ayrı. Suriye ve Irak'ta, Kerkük'te, Musul'da, Telafer'de, Sincar'da bu mücadeleyi yine sürdüreceğiz. Sincar yeni bir kandil olma yolunda. Onun için Sincar'a müsaade etemeyiz.

EY KAHPE RÜZGAR ARTIK NEREDEN ESERSEN ES!

Milletçe 15 Temmuz'u üstad Necip Fazıl'ın şiirinden ifadece edecek olursam: Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es...
DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal