Çocuk İşçilerin Kullanıldığı Sosyal Deneylere Suç Duyurusu

Diyarbakır'da çocuk işçilerin görüntülerinin kaydedilerek sosyal medya üzerinden paylaşıldığı sosyal deneyler için Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi aracılığıyla suç duyurusu yapıldı.

19.10.2020-11:35 - (Son Güncelleme: 19.10.2020-11:33) Çocuk İşçilerin Kullanıldığı Sosyal Deneylere Suç Duyurusu

Diyarbakır'da son günlerde çocukların kullanıldığı sosyal deney görüntüleri sosyal medya üzerinden paylaşılmasıyla tartışmalara yol açtı.

Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Avukat Mehmet Emin Çoban, çocukların gizli bir şekilde görüntülerinin çekilmesinin ve hem çocuklardan hem de ailelerinden izin alınmadan sosyal medya üzerinden paylaşılmasını çocuk istismarı olarak nitelendirdi. Böyle teşebbüslerin Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, Anayasa ve çocukları muhafaza kanununun ihlal edildiğini öne süren Avukat Mehmet Emin Çoban, şahsın beyanı ya da rızası hilafında o anların paylaşılıyor olmasıyla özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğini ifade etti.

Çoban, çocuğun suratının ve kimliğinin net bir şekilde belli olabileceği görüntünün sosyal medya üzerinden paylaşılması çocuk istismara açık bir yer olarak ortaya koyulduğuna işaret etti.

'ÇOCUK İSTİSMARI SÖZ KONUSUDUR'

Diyarbakır'da başta sosyal medya fenomenler tarafından kaydedilen sonrasında da sosyal medya üzerinden paylaşılan görüntülerden de söz eden Çoban, 'Bunun çocuklar üzerindeki hak ihlalleri noktasına baktığımız zaman, burada özellikle çocukların gizlice görüntülerinin kaydedildiği ve hem çocuklardan hem de ebeveynlerinden izin alınmadan sosyal mecralarda paylaşılması söz konusu. Burada çok açık net bir şekilde çocukların istismarı söz konusudur. Öte taraftan çocuğun özel hayatının gizliliğini ihlali ortaya çıkmış oluyor. Daha önceki aylarda da Diyarbakır'da bir sosyal medya fenomenin gelip Dağkapı Meydanı'nda parasının olmadığını ve dışarıdan geldiğini belirterek bir çocuktan yemek istemesi ve kendisine yemek ısmarlanması üzerine tablet hediye etmesi, bunun da sosyal medyada izinsiz bir şekilde paylaştığı görüntüleri vardı.

'ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ'

Devamında birkaç gün önce yine bir arabada bulunan iki kişinin su satan bir çocuğa param yok su istiyorum şeklinde, sonrasında da paranız yoksa benden olsun şeklindeki çocuğun beyanı üzerine, paketlenmiş bir şekilde tablet hediye edilmesi, yine aynı konuda bir çocuğun istismarı durumunu ortaya koyuyor. Öncelikle Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne göre 18 yaşından küçük her birey çocuktur ve çocuk kabul edilmektedir. Yine bizim anayasamızda da özel hayatın gizliliği, yaşama saygı, aile hayatına saygı gibi maddelerimiz de söz konusu. Öte taraftan yine çocuk koruma kanunumuz mevcut. Bu noktada özellikle kişinin beyanı veya rızası hilafında görüntülerinin paylaşılıyor olması, özel hayatın gizliliğini ortaya koymaktadır' diye konuştu.

Bir çocuğun görüntülerinin görüntülenme rekorları kırdığı ve sosyal medyada önünü alınamayacak bir şekilde hızlı bir şekilde yayıldığı bir yerde çocuğun suratının, kimliğinin net bir şekilde görünmesi bir görüntünün sosyal medya üzerinden paylaşılıyor olması, çocuğa karşı istismara açık bir saha oluşturarak ortaya koyduğunu ifade eden Çoban, şu ifadeleri kullandı:

'Bunun gün geçtikçe biraz daha sayısının artıyor olmasından kaynaklı olarak biz de hukuki yollara başvurduk. Bize gelen ihbarlarda oldu bu yönde. Birkaç gün önce araç içerisinde su satan çocuğa tablet hediye edilmesi üzerinden artık hem bu husustaki ihlallerin önüne geçebilmek için, hem de artık bunun çocuğun istismar edilmesi, özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi ve devamında doğabilecek, çocuğun istismar edilebileceği alanların açılmasının önüne geçilebilmesi için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduk. Bu konuda görüntüleri de sunduk. Kapsamlı bir şekilde çocuk işçiliğine değinerek, bunun istismar edildiğini, özellikle çocuğun unutulma hakkının gözden kaçırıldığı da belirtildi suç duyurumuzda. Diğer taraftan, sosyal deney adlı videoların internet ortamından kaldırılmasını da talep ettik.'

Dicle Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rüstem Erkan da bu vaziyetin ticari bir çalışma olduğunu, bunun hukuk bakımından da suç olduğunu hem de bilimsel etik bakımından suçly ve sakıncalı olduğunu ifade ederek 'Son dönemlerde özellikle sosyal deneylerin alanı olarak Diyarbakır seçiliyor büyük ölçüde. Bu görüldüğü gibi aslında bir ticari faaliyettir her şeyden önce. Yani bu sosyal medyada üzerinde izlenme sayısını arttırmak için ticari faaliyet. Sonuçta çocuklarla ve Diyarbakır'la ilk görünüşte olumlu bir imaj ortaya çıktığı için herkes bundan memnun oluyor. Hatta bu tür cevap veren çocukların çeşitli şekillerde sadece o röportajı yapanlar tarafından değil farklı kurumlar tarafından ödüllendirildiğini de görüyoruz. Bunun altında şu yatıyor, aslında Diyarbakır'da çocuklar iyi de daha sonraki süreçte daha kötü davranışlar ediniyorlar gibi bir imaj çıktığı için ilgi çekiyor.

'ÇOCUK İSTİSMARINA AÇIK BİR HALE GELEBİLİR'

Ama bu mesele bir defa bakın adı sosyal deney, her deneyin belli kuralı vardır, bilimde, sosyal bilimlerde deney önemlidir ama bunun bilimsel etik süreci vardır. O da şudur, çocukları ebeveynlerinden izin almadan bu tür bir deneyde kullanamazsınız. Bu hem hukuk açısından suçtur, hem de bilimsel etik açısından suç ve sakıncalıdır. İkincisi bu tür görüşmelerin, yani çocuklarla çocukların yüzü açık şekilde diğerlerine model olacak şekilde yapılması aslında çocuk istismarıdır. Hem çocuklar üzerinden kazanç sağlama hem de ileride sürecin nereye gittiği belli olmadan çocuk istismarına açık bir hale gelebilir. Bu yapanların dışında da başka kötü niyetli insanlar, bunu izleyen çocuklar her yapılan şeyi sosyal olarak algılayarak çeşitli istismarlara açık olabilir. Yani çocukların kaçırılmasından tutun cinsel istismara kadar gidebilecek bir sürecin yolunu açabilir bu. Bunu aynı zamanda sokakta çocuk işçiliği yapan çocuklar üzerinden yapıyorlar bunu, bu çocuk işçiliğini de belli ölçüde meşrulaştırmış oluyor' diye konuştu.

Dicle Üniversitesi Çocuk Psikiyatrisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuğba Yüksel de bu yapılanın duygusal sömürüye girdiğini belirtti. Çocukların zaten yapması gereken güzel tutumların takdir edileceğine, üstüne oldukça büyük bir hediyeyle sanki her güzel tutumunda büyük bir hediye kazanacakmış gibi bir hisse kapılmasına yol açılmasının uygun olmadığını söyleyen Yüksel, şu ifadeleri kullandı:



'DUYGUSAL İSTİSMAR'

'Son zamanlarda bu konuyla alakalı çok fazla sosyal deney yapılıyor. Ama bu sosyal deneyleri araştırıp da yapmak çok daha iyi olabilir. Çünkü çocukların psikolojisi bundan ne derece etkileniyor, ona dikkat etmek gerekiyor. Sosyal deney yaparken çocuğa vereceğimiz bir hediye varsa, onun çok büyük olmaması önemli. Çünkü çocukta, büyük bir hediye olduğunda bir duygusal istismara kadar yol açabiliyor. Zaten çocukların yapması gereken güzel davranışlar takdir edilip övüleceğine, üstüne çok büyük bir hediyeyle sanki her güzel davranışımızda büyük bir hediye alacakmışız gibi bir his olması, çocuklar için tabi ki uygun değil. O yüzden güzel bir davranışı görüyorsak eğer, bu sokak çocuklarında olabilir, Suriyeli çocuklar olabilir, onların kafasının okşanması, bir aferin denmesi, güzel bir gülücük olması onların çok daha hoşuna gidecektir. Çünkü tablet herkesin eline geçmeyecek, sadece şanslı bir çocuğa geçti, ondan dolayı diğer çocuklar bunun beklentisi içine girmesinler. Bu yapılan çok uygun bir şey değil, bu duygusal istismara giriyor.'

DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal