Ayasofya Camii'nde 86 Yıl Sonra İlk Bayram Hutbesi Okundu

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde, 86 yıl sonra ilk bayram hutbesini okuyan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Bayramın huzurunu hep birlikte yaşayalım. Ancak hastalıkların yayılmasına sebep olarak bu kıymetli günleri hüzne çevirmeyelim. Maske ve güvenli mesafe kuralına riayet edelim.''dedi.

31.07.2020-09:05 - (Son Güncelleme: 31.07.2020-19:58) Ayasofya Camii'nde 86 Yıl Sonra İlk Bayram Hutbesi Okundu

Ali Erbaş, kıldırdığı bayram namazının ardından ''Kurban Bayramı: Takva Yolculuğu'' isimli hutbesini okumak amacıyla minbere kılıçla çıktı. 

Prof. Dr. Erbaş, "Bugün imanımızı pekiştiren, yüreklerimizi buluşturan, şükrümüzü artıran Kurban Bayramı. Bugün kurban ibadetinin eda edildiği, dua ve gayretin takva ve teslimiyetle güçlendiği gün. Bizleri bu müstesna güne kavuşturan Cenab-ı Hakk'a sonsuz hamd-ü senalar olsun. Bayramları barış ve sevinç günleri ilan eden sevgili Peygamberimize salat ve selam olsun." diye başladığı sözlerine şöyle devam etti:

''Mümin gönüllere huzur, kardeşlik ve paylaşma duyguları taşıyan, iman, itaat ve teslimiyet sembolü Kurban Bayramı'na kavuşmanın sevinç ve heyecanını yaşadıklarını dile getiren Erbaş, "Kurban, Rabb'imize yaklaşma ve iyiye, güzele, hakikate ulaşma arayışıdır. Sevgi, vefa, sadakat ve fedakarlığın simgesidir. Yaradan'a karşı ihsan şuurunu, yaratılanlara karşı da isar ahlakını pekiştiren ve bizlere sahip olduğumuz nimetleri inandığımız değerler uğruna feda edebilme iradesi kazandıran büyük bir ibadettir. Bayramlar ise ailemiz, akrabalarımız, din kardeşlerimiz ve tüm insanlarla bağlarımızın güçlendiği; millet ve ümmet olma irademizin tezahürü olarak birlik, beraberlik, yardımlaşma ve dayanışma duygularımızın hayata egemen olduğu müstesna zaman dilimleridir." 

"Bayramların birleştirici, teskin ve teselli edici özelliğine ihtiyacımız var"
''Ne var ki tüm dünyayı etkisi altına alan küresel salgın nedeniyle bu sene Mescidi Haram, Arafat, Müzdelife ve haccın diğer mekanları çok az sayıda Müslümanla mahzun bir hac yılına şahit olacaktır. Büyük bir aşk ve heyecanla dünyanın her tarafından Müslümanları ortak bir değer etrafında bütünleştiren bir ibadetin tüm dünyadan Müslümanlarla büyük bir coşkuyla eda edilememesi, kutsal beldelerin özlemiyle yanan gönülleri derinden üzmüştür. Bu sebeple bayramların birleştirici, teskin ve teselli edici özelliğine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır. İnsanlık olarak içerisinden geçtiğimiz bu zor süreçte bayramların hatırlattığı değerler ve hayatımıza kattığı güzellikler büyük bir nimet ve imkan olarak görülmelidir."

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, aziz milletin, geçmişten bugüne nice zorlukları sabır, sebat ve azimle aştığını ifade ederek, "İşte, 86 yıllık hasretin ardından büyük fethin sembolü Ayasofya Cami-i Şerifi'nin yeniden ibadete açılması, milletimizin sarsılmaz imanı, tükenmez umudu ve kararlı duruşunun bir göstergesidir. Allah'ın yardımı, milletimizin azim ve kararlılığı ile yaşadığımız küresel sıkıntıları da aşacağımıza ve daha büyük bir huzur ve coşkuyla yaşayacağımız bayramlara kavuşacağımıza olan inancım tamdır.'' 

"Musibetler karşısında dayanışma ve yardımlaşma bilincimizi güçlendirmeliyiz"
Tüm olumsuzluklara rağmen bayramın sevinç getirdiğini dile getirdi ve sözlerine şöyle devam etti:
''Sıkıntı ve musibetler karşısında gerekli tedbir, tevekkül ve teslimiyet anlayışıyla hareket ederek dayanışma ve yardımlaşma bilincimizi daha da güçlendirmeliyiz. Hanelerimizin huzur ve selameti için aklımıza tedbiri, yüzümüze tebessümü, dilimize selamı ve yüreğimize muhabbeti nakşetmeliyiz. İlgi ve yardıma muhtaç yetim, garip, hasta, yaşlı ve kimsesizlerin kimsesi olup sıkıntılarını gidermek ve kederlerini sevince dönüştürmek için gayret etmeliyiz. Dünyanın birçok yerinde bayramı zulüm, baskı, terör, hastalık, açlık ve benzeri tehditler altında geçiren din kardeşlerimizin ızdıraplarını daha derinden duymalı; maddi ve manevi yardımlarımız ve dualarımızla onların yaralarını sarmak için daha çok çaba göstermeliyiz.''

Bütün ibadetlerin olduğu gibi, kurbanların da en önemli gayesinin Allah'a kulluğu, tazim ve muhabbeti sunma olduğunu dile getiren Erbaş, "Takva şuuruna ulaşarak Rabb'imizin razı olduğu kullar zümresine ilhak olmaktır. İnşallah bu bilinçle kurbanlarımızı keseceğiz. Hz. İbrahim'in sözüne sadık oluşunu, Hz. İsmail'in Rabb'ine teslim oluşunu kendimize örnek edineceğiz." diye konuştu.

''Bayram günlerinde tokalaşmaya, kucaklaşmaya ve musafahaya ara verelim'
Bu bayram, temizlik konusunda her zamankinden daha fazla duyarlı olmaya, Hz. Peygamberin "Temizlik imanın yarısıdır." hadis-i şerifini hatırlamaya, mümine yakışır bir hassasiyetle hareket etmeye ihtiyaç olduğunu belirten Erbaş, koronavirüs salgınıyla mücadele edilen şu günlerde, tedbirlerle uymaya, samimiyetle ibadet ederken insanların hem kendisini hem de çevresini korumaya mecbur olduğunun altını çizdi.

Prof. Dr. Erbaş, hutbesini şu şekilde sürdürdü:
''Kurbanlarımız bize emanettir. Onları incitmeyelim. Şefkatli ve özenli davranalım. Bayramlar sevinç günleridir. Komşularımızı, akrabalarımızı, hasta, yaşlı ve yalnız kardeşlerimizi bu sevince ortak edelim. Mübarek günlerde dargınlıklara ve küskünlüklere son verelim. Bayramın huzurunu hep birlikte yaşayalım. Ancak hastalıkların yayılmasına sebep olarak bu kıymetli günleri hüzne çevirmeyelim. Maske ve güvenli mesafe kuralına riayet edelim. Bayram günlerinde ve salgın süresince tokalaşmaya, kucaklaşmaya ve musafahaya ara verelim. Ayrıca Arefe günü sabah namazıyla başladığımız ve bayramın dördüncü günü ikindi namazıyla birlikte tamamlayacağımız teşrik tekbirlerini unutmayalım.''

"Yüce Rabb'imiz, bizleri her türlü kaza ve beladan muhafaza buyursun. Salgın hastalıklardan, savaş ve acılardan halas eylesin. Nice bereketli bayramlarda buluştursun. Allah'ın selamı, rahmeti, ikram ve inayeti üzerimize olsun. Bayramımız mübarek olsun." 

DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal