3. Dünya Savaşı Kapıda!

11 Eylül tezgahından sonra dünya genelinde artan gerilim, Arap Baharı’yla birlikte had safhaya çıktı. ABD ve Rusya'nın emperyal arzularıyla dünya üçüncü bir savasın eşiğine geldi. 9 ülkede 9 bin kişi ile yapılan bir anketin sonucuna göre, 3. Dünya Savaşı çokta uzak değil.

DERLEME HABER: GÖKHAN YILMAZ

İki Dünya Savaşı ile büyük bir yıkım yaşayan dünya, yeni bir savaşın eşiğinde. Emperyalist devletlerin yeni sömürge arayışları, ekonomik avantaj sağlama çabaları, silah baronlarının daha fazla kar edebilmek için çıkardığı kaoslar, Armageddon sevdalıları... Bütün dünya üzerine benzin dökülmüş bir halde kibrit çakılmasını bekliyor. Merkezi Birleşik Krallık’ ta bulunan dünyaca ünlü YouGov araştırma şirketi, Avrupa ve ABD’de çarpıcı bir ankete imza attı. Anket sonuçlarına göre Avrupalı ve Amerikalılar, dünya barışının hiç olmadığı kadar tehlike altında olduğunu ve Üçüncü Dünya Savaşı’nın kapıda olduğunu düşünüyor.

Barış umut edenler azınlıkta kaldı

The Independent’ta yer alan habere göre, 9 ülkede 9000 kişiyle yapılan anketin sonuçları, Ortadoğu’daki karışıklıklar, dünya genelindeki terör saldırıları ve Vladimir Putin ile Donald Trump gibi liderleri savaşın habercisi olarak gösteriyor. Araştırmaya göre ABD’lilerin yüzde 64’ü dünyanın büyük bir savaşın eşiğinde olduğunu düşünürken, yüzde 15’i dünya barışı konusunda umutlu bir yaklaşım sergiliyor. Yüzde 19’luk oranla dünya barışı konusunda ABD’lilerden az da olsa daha umutlu bir yaklaşım sergileyen İngilizlerin yüzde 61’i büyük bir savaşın mümkün olduğunu belirtiyor. Araştırma sonuçlarına göre, Kuzey ülkelerinde yaşayanlar diğerlerine göre daha umutlu bir görüntü çiziyor. Ankete katılan ülkeler arasındaki en iyimser sonuçlara sahip olan Danimarka’da ankete katılanların yüzde 39’u savaş çıkmayacağını belirtirken, yüzde 45’lik bir dilim dünya savaşının yakın olduğu görüşünde.

Terör örgütlerine karşı terör örgütlerini desteklediler!

Agresif politikalar ile bilinen ‘Cumhuriyetçi’ Başkan Bush’un yerine ‘barış ve istikrar’ sözü ile Başkan olan Obama’nın 8 yıllık görev süresi boyunca özellikle İslam ülkelerinde yaşanan kaosun artarak devam etmesi ABD’nin bölgede istikrar istemediğinin bir kanıtı olarak öne çıktı. Önce El Kaide daha sonra DAEŞ gibi terör örgütlerine karşı mücadele adı altında bölgede PKK ve Haşdi Şabi gibi terörist grupları destekleyen ABD, yüz binlerce masum sivilin katledilmesine, milyonlarcasının da evlerini terk etmesine sebep oldu.

Kaos sürekli körüklendi

Özelikle ABD’nin 2003’te “Demokrasi götürme” iddiasıyla başlattığı Irak işgali sonrası Irak ve çevresinde başlayan kaos bütün dünyayı sardı. ABD’nin ortaya çıkarıp, desteklediği terör örgütleri küresel bir problem haline gelirken, teröre karşı mücadele iddiasıyla yine ABD ve Batı ülkeleri tarafından başlatılan operasyonlar sonucu var olan kaos daha da körüklendi. AB ülkeleri, kendi toprakları içerisinde terör örgütlerinin serbestçe faaliyet göstermesine izin verirken ABD terör örgütlerine yaptığı desteği sürekli inkâr etti. Özellikle PKK konusunda ikircikli bir tavır sergileyen ABD, Irak ve Suriye’de sürekli isim değiştiren PKK’ya desteğini hiç esirgemedi.

Kerry: DAEŞ’ın büyüdüğünü biliyorduk

Bush’un Irak ve Afganistan’da temellerini attığı kaos, Obama döneminde daha da derinleşti. İstikrarsızlık ve terörizm Irak ve Afganistan işgalleri sonrası domino etkisi yaparak Ortadoğu’dan Kuzey Afrika’ya kadar uzanan coğrafyada etkisini hissettirdi. 2003 Irak işgali sonrası Irak’ın Felluce kentinde Afganistan’daki El Kaide’nin bir uzantısı olarak Zerkavi’nin liderliğinde ortaya çıkan terör örgütü DAEŞ, 2014 yılında Irak’ın en büyük ikinci kenti olan Musul’u ve Suriye topraklarının büyük bir bölümünü ele geçirecek kadar büyüdü. Obama yönetimi ise olayları sadece izlemekle yetindi. Kerry’nin dün basına sızan ses kaydı da bu durumu doğruluyor. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, terör örgütü DAEŞ’in yükselişi için, “DAEŞ’in büyüdüğünü biliyorduk. İzliyorduk. DAEŞ’in güçlendiğini gördük. Ve Esed’in tehdit altında olduğunu düşündük. Esed’i muhtemelen müzakere masasına oturtabiliriz diye düşündük” diyerek DAEŞ’in güçlenmesine sessiz kaldıklarını itiraf ediyor.

Washington Post yazarı ABD’nin PKK oyununu yazdı

Bu desteğin itirafı, Washington Post gazetesinin Beyrut Büro Şefi Sly’den geldi.Washington Post’un Ortadoğu’daki kıdemli isimlerinden Beyrut Büro Şefi Liz Sly, gazetedeki makalesinde, ABD’nin, terör örgütü YPG/PYD’ye sağladığı askeri yardımın, örgütün Arapların ağırlıkta olduğu geniş bir bölgeye yayılmasına zemin hazırladığını ve çatışmayı körüklediğini belirtti. “ABD’nin askeri yardımı, Suriye’deki solcu Kürt milislerin büyük emellerini besliyor” başlıklı makalede Sly, son 2 yılda Amerikan ordusundan “DAEŞ’le mücadele kapsamında” askeri destek ve eğitim alan YPG’nin, Arapların ağırlıkta olduğu birçok bölgeye yayıldığını vurguladı ve “ABD yardımının PYD’nin bölgesel emellerine hizmet ettiğine” işaret etti.

PKK’nın yayılması çatışmayı körüklüyor

“Kürt savaşçıların, geleneksel olarak Kürtlerin olduğu yerlerden ziyade Arapların yoğunlukta olduğu bölgeleri ele geçirmesi, sadece uzun sürecek bir etnik düşmanlığı değil, aynı zamanda daha geniş bir çatışmayı körüklüyor.” ifadelerini kullanan Sly, bu yayılmacı politikanın, NATO müttefiki Türkiye kadar bölgedeki yerel unsurları da ciddi şekilde rahatsız ettiğini yazdı. Makalesinde, Washington’ın YPG’ye askeri destek vermesinin Ankara’da oluşturduğu tepkiye dikkat çeken Sly, bu rahatsızlığın aşılması için bünyesinde YPG güçleriyle Arap unsurların bulunduğu Demokratik Suriye Güçleri (DSG) adı verilen oluşuma askeri yardımların verilmeye başladığını anlattı.

“DSG’nin 4’te 3’ünü PKK’LILAR oluşturuyor”

“Ancak Amerikalı yetkililerin de kabul ettiği gibi Kürtler, SDG koalisyonunun 4’te 3’ünü oluşturuyor ve bu da onları, Amerikan askeri desteğinden en fazla faydalanan kesim yapıyor.” diyen Sly, ABD’nin “YPG’ye silah vermiyoruz” söyleminin geçersizliğini bir kez daha dile getirmiş oldu. ABD özel kuvvetleri ve danışmanları gözetiminde “DAEŞ’le mücadele” kapsamında verilen eğitimlerde YPG unsurlarının ideolojik eğitimler verdiğini de kaydeden Sly, PYD’de çok güçlü bir Abdullah Öcalan hâkimiyeti olduğunu ve “onun görüşlerinin mutlak bir ideoloji olarak sınıflarda okutulduğuna” işaret etti. Sly, Washington yönetiminin DAEŞ gibi aşırılıkçı bir terör örgütüyle mücadele edebilmek için ABD’nin de terör örgütü olarak kabul ettiği PKK’nın elebaşı Öcalan’ı “lideri” olarak gören bir başka yapılanmaya askeri destek vermesinin “çelişkili” bir durum meydana getirdiğini vurguladı.

Münbiç’teki ABD çelişkisi

ABD’nin, Münbiç’in geri alınmasından sonra YPG unsurlarının geri çekilip bölgeyi yerel Arap unsurlara bıraktığını söylediğini hatırlatan Sly, gerçekte ise durumun böyle olmadığına dikkat çekti. Münbiç’i idare eden Arap unsurların büyük ölçüde PYD çizgisindeki gruplar olduğunu belirten Sly, bu gruplarla YPG arasında ciddi bir fark bulunmadığını ve Türkiye’nin de bu durumun farkında olduğunu ifade etti.

Afrin’de PKK’ya eğitim veriyorlar

ABD, Suriye’deki kampta PKK’lı teröristlere askeri eğitim veriyor. Afrin kampında ABD’li askerlerin eğittiği hainlerden kurulu polis gücünün fotoğrafları ortaya çıktı. Suriye’nin Afrin bölgesinde PKK adına ‘terör akademisi’ kurulduğu, birçok ülkeden gelen teröristlerin bu kampta eğitildiği güvenlik güçleri tarafından belirlendi. ABD’lilerin de bunda etkili oldukları bildirildi. Örgütün Irak sınırlarındaki Kandil’de bulunan üst düzey elebaşlarının her birinin farklı bölgelere gönderildikleri tespit edildi. Örgütün, Suriye’de güç haline gelmek için çok sayıda terörist yetiştirmeyi planladığı, bunun için yabancı ülkelerden de önemli ölçüde destek aldığı anlaşıldı. Türkçe Konuşan Ülkeler Uluslararası gazeteciler Derneği (TKÜUGD) Suriye Medya Ofisi, Suriye’de oluşturulan sözde Polis Özel Kuvvetleri Birimleri’nin (HAT-Héza Asayişa Taybet) fotoğraflarını yayımladı. Dernek Başkanı Güngör Yavuzaslan “ABD sadece silah ve mühimmat desteği değil PKK’ya savaş eğitimi de veriyor. Sözde kantonlarında bu unsurlar işbaşında” dedi.

ABD gerilimi körüklüyor: Rus sınırına askeri çıkarma yaptılar

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bu yana ABD’nin Avrupa’ya en büyük askerî sevkiyatı Almanya’nın kuzeyinde gerçekleşmeye başladı. En büyük sevkiyatın ilk parçası olarak 87 Abrams M1A1 tank, 20 Paladin kundak motorlu obüs, 136 Bradley savaş aracı ve yüzlerce tekerlekli aracın bulunduğu toplam 2 bin 800 silah Almanya’nın kuzeyinde bulunan Bremerhaven Limanı’na getirildi. Üç yük gemisiyle gelen askeri malzemelerin yanı sıra 4 bin Amerikan askerinin de NATO’nun Doğu sınırına konuşlandırılmaya başladığı bildirildi. Sevkiyatın, Doğu Avrupa’da potansiyel Rus askeri gücüne ilişkin endişeleri ortadan kaldırmayı amaçladığı bildirildi. Askeri sevkiyatın ABD’nin yeni hamlesi olan “Atlantik Çözüm Operasyonu” dâhilinde gerçekleştiği vurgulandı. Operasyon dâhilinde, dokuz ayda bir dönüşümlü olarak Avrupa’da bir Amerikan zırhlı muhabere birliğinin konuşlandırılacağı ifade edildi.

DAEŞ yine sivilleri katletti

Başkent Bağdat’ta halk pazarı yakınlarında bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda ilk belirlemelere göre 10 sivil öldü, 18’i yaralandı. Polis merkezinde görevli Binbaşı Halid es-Safi, DAEŞ’li teröristlerin Musul’un doğusundaki El-Cezayir Mahallesi’ne düzenlediği saldırılarda havan topunun bir eve isabet etmesi sonucu aynı aileden 3’ü çocuk 5 kişinin öldüğünü belirtti. Askeri kaynaklardan alınan bilgiye göre, DAEŞ tarafından kentin kuzey doğusundaki Ez-Zuhur Mahallesi’ne de havan topuyla saldırı düzenlendi. Saldırıda ölen 11 sivil, Musul’un doğusundaki Gökçeli bölgesindeki sahra hastanesine nakledildi. DAEŞ’in Bağdat’ta düzenlediği saldırıda ise ilk belirlemelere göre 10 sivil öldü. Polis teşkilatında görevli üsteğmen Mueyyed el-Cuburi, yaptığı açıklamada, Bağdat’ın doğusunda yer alan Sadr kentindeki “Cemile” halk pazarı yakınlarında bomba yüklü araçla saldırı düzenlendiğini ifade ederek, “Söz konusu saldırıda 10 sivil öldü, 18 kişi yaralandı” dedi.

Iraklı Türkmenler, Kerkük’te Türk Başkonsolosluğu açılmasını istiyor

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Sözcüsü Ali Mehdi, Türkiye ve Irak’ın ilişkilerinin daha da güçlenmesi için Kerkük’te Türk Başkonsolosluğu açılmasını istediklerini söyledi. Başbakan Binali Yıldırım’ın Irak’a yaptığı ziyareti değerlendiren Mehdi, Türkiye ve Irak arasında sorun yaratmak için arkalarına büyük devletleri alan bazı terör örgütlerinin istediklerini elde edemediğini aktararak “İki ülke ilişkileri, halk ve devlet bazında o kadar derindir ki bunu bozmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir’’ dedi. Türkiye’nin özellikle 2003’ten bu yana Irak’a yardım ve destekte bulunan en önemli ülke olduğunu belirten Mehdi, şöyle devam etti: “Türkiye tüm güvenlik sorunlarına rağmen Basra, Bağdat, Nasıriye ve en önemlisi Erbil’de dev proje ve yatırımlara imza atmıştır. Ne yazık ki Kerkük bu yatırımlardan mahrum kalmıştır. Biz Kerkük’te bir Türk Başkonsolosluğu açılmasını talep ediyoruz. Bu başkonsolosluk Kerkük’ün yanında Salahattin ve Diyala kentlerinin kalkınmasına da büyük katkıda bulunacaktır.’’

Yemen’de intihar saldırısı: 6 ölü, 20 yaralı

Yemen’in Ebyen vilayetindeki güvenlik noktasına düzenlenen intihar saldırısında 6 asker öldü, 20’si yaralandı. Yemen’in güneyindeki Ebyen vilayetinde bulunan bir güvenlik noktasında düzenlenen intihar saldırısında 6 askerin öldüğü, 20 askerin yaralandığı bildirildi. Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi’nin memleketi olan Ebyen vilayetine bağı Vadii ilçesindeki bir güvenlik noktasına gelen intihar eylemcisi üzerindeki bombayı infilak ettirdi. Saldırıda 6 askerin hayatını kaybettiği, 20’sinin de yaralandığı belirtildi. Saldırıyı üstlenen olmazken, resmi makamlardan ise henüz olaya ilişkin açıklama yapılmadı. Ebyen vilayetine bağlı Levder, Vadii, Mehfed ve Mudiyeh gibi ilçeler Yemen ordusunun vilayeti kontrol altına aldığını açıkladığı Ağustos 2015’ten bu yana güvenlik noktaları ve kamu binalarına yönelik saldırılara hedef oluyor.

Irak’ın Musul kentinde terör örgütü DAEŞ’in Irak güçlerinin kontrolünde bulunan iki mahalleyi hedef aldığı saldırılarda 16 sivilin öldüğü bildirildi.

 Kaynak:Diriliş Postası