Dış Politika Uzmanı Atıf Özbey, Libya'daki Son Durumu Değerlendirdi

Dış Politika Uzmanı Atıf Özbey, Recep Tayyip Erdoğan ile Angela Merkel’in telefon görüşmesinde alınan ‘BM’nin daha etkin kullanılması’ yönündeki kararı haber365'e değerlendirdi.

17.06.2020-13:01 - (Son Güncelleme: 17.06.2020-13:57) Dış Politika Uzmanı Atıf Özbey, Libya'daki Son Durumu Değerlendirdi

Oğuzhan Çağlar / haber365

Almanya Hükûmet Sözcüsü Steffen Seibert, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’in telefonda görüştüğünü ve Birleşmiş Milletler (BM) sürecinin güçlendirilmesi yönünde anlaşma sağladıklarını açıklamıştı.

Açıklama üzerine haber365’e konuşan Dış Politika Uzmanı Atıf Özbey, “Libya’da BM tarafından tanınan meşru bir hükûmet var. İki devlet arasında gerçekleşen bu görüşme Libya’da barışın sağlanması adına büyük önem taşımaktadır.” dedi.

“NATO TÜRKİYE İÇİN ÇALIŞMIYOR”

“BM, askerî gücü olmayan lakin ülkelerin çoğunun üye olduğu, dünyanın en büyük uluslararası kuruluşudur” diyen Özbey, NATO’nun BM kararlarını uygulama noktasında önemli bir askerî güç teşkil ettiğini vurguladı. Fransa başta olmak üzere kimi NATO ülkelerinin Türkiye karşıtı tutumu sebebiyle NATO’nun Türkiye lehine işlemediğine değinen Dış Politika Uzmanı Özbey şöyle konuştu:

“BM’in önemi oradan gelir ki Libya’da BM tarafından tanınmış bir resmi hükûmet vardır. Hafter güçleri ise BM tarafından ülkenin bağımsızlık güçleri olarak tanınan bir oluşum değildir. Hatta tam tersine terör örgütü olarak görülmektedir.

Dolayısıyla BM bu kararı aldıktan sonra bunun askerî kısmını icra etmesi gereken oluşum ise başta NATO’dur. Ne var ki NATO’da da özellikle Fransa’nın Türkiye’ye karşı hasmane tavrı sebebiyle burada barışın sağlanması adına yol alınması engellenmektedir.

Türkiye NATO’nun üyesidir, bölgenin en önemli gücüdür. Bu yüzden Türkiye’nin istikrarı dünya açısından çok önemlidir. Lakin, bir küçük Yunanistan bile bu olaylardan dolayı Avrupa Birliği’ne dayanarak Türkiye’yi tehdit etmektedir.

Aşikârdır ki olası bir karşılaşmada Yunanistan’ın ayakta kalması mümkün olmayacaktır. Yine Mısır’ın bugünkü antidemokratik hükûmetinin başındaki Sisi’nin Türkiye’yi her alanda tehdit edebilmesi de Doğu Akdeniz yoluyla gerçekleşmektedir. Bu yüzden BM üzerinden sağlanacak uluslararası bir meşruiyet önemlidir.”

“ÇEŞİTLİ DEVLETLERLE ORTAK HAREKET, BARIŞI KOLAYLAŞTIRACAKTIR!”

Türkiye’nin Libya’da bulundurduğu askerî gücün haklı olarak iş yaptığının altını çizen Özbey, “Türkiye özellikle Almanya ve Amerika’yla bir anlayış birliğine ulaştığı takdirde, Türkiye’nin haklı olarak Libya’da bulundurduğu bu silahlı güç, Libya’daki barışın teminini sağlayabilir.

Lakin tek başına çözülmemelidir; başta elbette BM tarafından tanınan resmi hükûmetin, sonra Almanya’nın, ABD’nin ve mümkünse Fransa’nın anlayış birliğini alması faydalı olacaktır. Ne var ki dünyada bugüne kadar anlayış birliğiyle çözülen bir mesele olamamıştır.

Türkiye’nin Libya’da bulunmasındaki en büyük argümanı, BM’nin Libya’da tanıdığı meşru bir hükûmetin varlığıdır. Fakat BM’nin müeyyide noktasında büyük sıkıntısı var. Kendi elinde olan bir güvenlik gücü yok. Bu yüzden bir yandan fiili gücü de göstermek gerekiyor, bu sebeple Türkiye’nin askerî olarak orada bulunması çok anlamlıdır.”

“’TÜRKİYE’NİN LİBYA’DA GÜVENLİK SORUNU YOK’ DEMEK AHMAKLIKTIR!”

Libya’ya Türkiye arasındaki hem maddi hem de manevi mesafenin Fransa yahut Amerika’yla karşılaştırılamayacak derecede yakın olduğunu belirten Dış Politika Uzmanı sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Komşuda yangın olursa bizim bacayı da sarar!’ diye meşhur bir söz vardır. Libya bizim komşumuzdur, Libya bize yakındır. Fransa’yla Libya arasında uçakla kaç saat var? Yahut ABD başka bir kıtadan kalkıp gelip de ‘Libya’da benim güvenliğim söz konusudur’ diyebiliyorken ‘Türkiye’nin güvenliği söz konusu değildir.’ diye düşünmek ahmaklığın ötesinde bir şey değildir.

Doğu Akdeniz’deki çıkarlar sadece Türkiye’nin çıkarları değildir. Doğu Akdeniz demek; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Suriye’deki iç karışıklıklar demektir. Kaldı ki o topraklar yüz yıl evvel bizim topraklarımızdı. Hâlen oralarda Osmanlı Türkçesi’nden izler bulabilirsiniz. Oralarda bizim akrabalıklarımız var.

Türkiye burada kimsenin iznini almak mecburiyetinde değildir. Kendi güvenliği tehdit altındadır. Buna örnek olarak petrol yataklarını da sayabilirsiniz, KKTC üzerindeki Yunan baskısını da sayabilirsiniz. Kıbrıs bizim akciğerimizdir. Biz orada binlerce şehit verdik, bu anlamda büyük manevi önem taşımaktadır. Buna ek olarak ise ‘Kıbrıs yoksa Türkiye yok!’ denilebilir. Bu yüzden şehit kanıyla alınmış bir Kıbrıs’ı, Fransa’nın canı istiyor diye Libya üzerinden tehdit etmelerine müsaade edemeyiz.”

“TÜRKİYE GÜCÜNÜ HER YÖNÜYLE ORTAYA KOYMALIDIR!”

“Türkiye askerî gücünü son yıllarda çok güzel ortaya koymuştur, büyük başarılar elde edilmiştir. Lakin bunlara ek olarak yumuşak gücümüzü de göstermemiz gerekmektedir. Bu anlamda PR çalışmaları, lobi faaliyetleri yürütmeli ve gücünü en iyi şekilde belli etmelidir.” diyen Özbey, iç siyasette de farkındalıkların gelişmesi gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Onların kendi menfaatlerini savunmak adına söylediği ‘emperyal’ yönündeki sözleri, belki Türkiye’dekilerin de bir şeyleri idrak etmesine yol açar. Ne kadar vahim hadiselerle uğraşıyoruz, pandemi de ortada. Muhalefet önemlidir lakin muhalefet etmek adına küfretmek, hakaret etmek, iftira atmak, popülist politikalarla hareket etmek doğru değildir. Aynı şeyler iktidar için de geçerlidir. Umarız, dışarıda bunca tehdit varken iç siyasette görevli hem iktidar hem de muhalefet kanatları birlik olma gerekliliğini fark eder.”

DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal