Haber 365
Haberlere Hızlı Erişin Son Dakika Haberleri ve Gelişmeleri Anında, Herkesten Önce Öğrenmek İçin;
Takip Et
'Bundan Böyle Bana Sofi Değil Meryem Deyin'
Öznur Küçüker Sirene
'Bundan Böyle Bana Sofi Değil Meryem Deyin'
13.10.2020 Salı 15:23

Tarih 9 Ekim 2020. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Paris'in güneyinde bulunan Villacoublay hava üssünde Fransız hükümetinin büyük çabaları sonucunda, Mali'de çocuklara yardım amaçlı bir kuruluşu yönettiği sırada radikal bir grup tarafından kaçırılarak Sahel bölgesinde 4 yıl boyunca rehin alındıktan sonra serbest bırakılmış Sophie Pétronin'i bekliyor. Yanında 75 yaşındaki aktivisti kurtarmak için senelerce uğraşmış oğlu ve 3 torunu da mevcut. Herkes Pétronin kadar Fransa Cumhurbaşkanı'nın bu yeni zaferini kutlamak için yapacağı konuşmayı da merak ediyor.

Ancak "mutlu son" olması gereken bu karşılamada hiç de beklenilmeyen bir durum yaşanıyor : Uçaktan, yıllarca Mali'de acı çekmiş bir Fransız vatandaşına hiç de benzemeyen, baş örtülü, nur yüzlü bir teyze iniyor. Macron şaşkın. "Evinize hoşgeldiniz!" derken bile karşı taraftan bir açıklama bekler gibi.

Ailesiyle uzun uzun kucaklaşıp hasret giderdikten sonra o beklenen ilk açıklama, artık özgürlüğüne kavuşmuş Pétronin'den geliyor : “Bugün en büyük mutluluğum ben yokken asistanımın (Mali'de) görevi devam ettirmiş olması. Mali için dua edeceğim, Allah’ın merhameti ve rahmeti için yakaracağım çünkü Müslümanım. Siz bana Sophie diyorsunuz ama karşınızda Mariam var”.

Meryem özgür, Macron sessiz

Meryem'in esareti esnasında Müslüman olup başını bile örtmeyi tercih etmesinden Macron tabii ki büyük rahatsızlık duyuyor. Bu kadar sürpriz yetmezmiş gibi Pétronin, tekrar Mali'ye gidip yaşamak istediğini söyleyerek kendini kaçıranların "cihatçı" olarak anılmasını da reddediyor. Onları daha ziyade "Mali hükümetine karşıt gruplar" olarak niteliyor.

Le Figaro gazetesi, "Sophie Pétronin ve Emmanuel Macron'un mahçup sessizliği" başlıklı yazısında, Fransa Cumhurbaşkanı'nın rehinenin serbest bırakılmasını kutlamak amacıyla yapmayı planladığı konuşmayı son anda nasıl iptal ettiğini anlatıyor.

Ülkedeki İslam düşmanı belli bir kesim için bu çok "rahatsız edici" olay karşısında, siyasetçi, entelektüel ve halkın de tepkileri gecikmiyor. Ülkedeki Müslümanlar, olayı "Sophie Pétronin'den Macron ve İslam karşıtı siyasetine tokat gibi cevap" diye yorumlarlarken, ülkenin özellikle aşırı sağcı kanadı, Macron'u eleştiri yağmuruna tutuyor. Birisi, "Rehinenin serbest bırakılması karşılığında Mali hükümeti 200 tane 'cihat yanlısı' tutukluyu serbest bırakmasına rağmen, Sophie Pétronin Mali'ye geri dönmek istediğini ifade ediyor" diye tepki gösteriyor. Bir ötekisi, Pétronin'in Müslüman olup baş örtüsü takmasını "teröristlere karşı Stockholm sendromu" olarak yorumlayarak Macron'u, Müslüman olmuş bir kadın için halen Sahel bölgesinde faaliyet gösteren Fransız askerlerinin hayatını tehlikeye atmakla suçluyor.

Macron ise büyük ihtimalle tekrar İslam'ı ve "İslamcı teröristleri" suçlamayı planladığı konuşmasını iptal ettikten sonra tepkiler karşısında sessizliğe bürünüyor.

Macron'un İslam karşıtı siyaseti

Fransa, AB'de en kalabalık Müslüman topluluğa sahip ülke. Fransa'da dini ve etnik özelliklere göre bir nüfus sayımı gerçekleştirilmemesine rağmen 2017 yılında ülkede yaklaşık 8,5 milyon Müslümanın yaşadığı tahmin ediliyor. Çoğunluğu daha iyi ve güvenli bir hayat için Fransa'nın eski sömürgesi olan ülkelerden göç etmiş Müslümanlar son yıllarda ülkede adeta diken üzerinde yaşıyorlar. Özellikle ülkedeki Charlie Hebdo ve Bataclan saldırılarından sonra siyasetçiler, İslam konusunu kendilerine siyasi bir malzeme haline getirerek ülkedeki İslam düşmanlığını körüklüyorlar.

Macron, 2022 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanırken aşırı sağcıların da oylarını toplayabilmek için düzenli olarak İslam karşıtı söylemlerde bulunuyor.

Fransız lider, 2 Ekim Cuma günü düzenlediği basın toplantısında, "İslamcı ayrılıkçı" fikirlerle mücadeleye ilişkin hazırlanan yasa tasarısının 9 Aralık'ta Bakanlar Kuruluna sunulacağını belirterek, "Fransa'da, cumhuriyetin ortağı olması için İslam'ın yapılandırılması gerekiyor" demişti.

Aynı zamanda, Macron, "İslam, dünyanın her yerinde kriz yaşıyor" yorumunu da yapınca, Recep Tayyip Erdoğan'ın bile tepkisini çekmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Macron'un Müslümanların yoğunlukta olduğu bir şehirde yaptığı 'İslam krizde' açıklaması, saygısızlıktan öte açık bir provokasyondur" demişti.

Fransa'nın Mali'deki hala sömürgeciliğe dayanan varlığı

Sophie Pétronin'in serbest bırakılmasından sonra dile getirilen bir başka önemli mesele de Fransa'nın Mali'deki süregelen ancak istenmeyen varlığı oldu.

Fransa'nın 2014'te başlayan Barkhane operasyonu kapsamında, Sahel bölgesindeki Moritanya, Mali, Burkina Faso, Nijer ve Çad'da 5 bin 100 askeri görev yapıyor. Ancak Mali de dahil olmak üzere bu ülkelerde halk sık sık Fransa ve Fransız askeri varlığı karşıtı gösteriler düzenliyor.

"Ayrılıkçı cihat yanlısı gruplar ve terörle mücadele" bahanesiyle Mali'de askeri varlığını sürdüren Fransa için aslında Mali büyük öneme sahip. Batı Afrika'da bir kavşak noktası niteliğinde olan Mali, aynı zamanda, altın, elmas, mücevherat, Boksit, Uranyum, Fosfat gibi madenleri bol miktarda barındırarak Afrika'nın doğal kaynaklar bakımından en zengin ülkelerinden biri.

Mali'de Ağustos ayında düzenlenen askeri darbe girişiminde Türkiye'nin parmağı olduğu bile konuşulmuştu. Aslında Macron'un en büyük korkusu - ve Türkiye düşmanlığının arkasında yatan sebeplerden biri-Türkiye'nin Libya üzerinden Kuzey Afrika'da hakimiyet kurması ve Mali gibi stratejik öneme sahip eski Fransız sömürgelerinin gözünü açması.

Sonuç olarak, yeni adıyla Mariam (Meryem) Pétronin, Macron'un sömürgeci ve İslam karşıtı siyasetine çift darbe vurmuş oldu. Baş örtülü teyze, Fransa'nın Mali'deki "sözde cihatçılara" karşı verdiği mücadelenin anlamsızlığını ortaya koyarken aynı zamanda Fransa'da İslam'ı "yapılandırmaya" and içmiş liderin bu İslam düşmanlığının aksine insanlar üzerinde ters etki yaratarak vatandaşların İslam'a karşı ilgilerinin de arttığını kanıtlamış oldu.

Bir Müslümanın sosyal medyada da yazdığı gibi : "İslam krizde değil, sayın Macron, ve bu mesajı size Erdoğan değil, Sophie -pardon Meryem- Pétronin aracılığıyla doğrudan Allahu teala gönderdi. Şimdi ikna oldunuz mu?".