Ekoseksüellik günümüzde bir hayli yayılmaya başladı
Dünyanın en tuhaf akımı olan dağa taşa hallenme
Ekoseksüellik günümüzde bir hayli yayılmaya başladı.
Adından da tahmin edebileceğiniz gibi, insanların doğaya olan, +18l açlığı dersek yalan olmaz.
Ekoseksüellik (ecosexulaity). henüz bizde çok bilinmese de yurt dışında her geçen gün kendine yeni üyeler bulan bir +18 akım.
Madem öyle nedir bu ekoseksüellik, gelin anlatayım.
Evet sevgili gençler, son yıllarda revaçta olan yeni bir +18 kimliği tanıtacağım size: ekoseksüel!
Özellikle son 2 yılda küresel çapta büyük ilgi görmeye başlayan ekoseksüellik günden güne daha da bilinir olan bir kavram.
Ekoseksüellik ya da ekoseksüel hareket, geniş anlamıyla, özel hayatı ve doğayı farklı biçim ve farklı bağlamlarda buluşturmayı hedefliyor.
Bu ortak noktada yapılan her türlü özel hayat, sanatsal, kuramsal çalışma ile bu doğrultuda yapılan aktivizm ve sosyal etkinlikler ekoseksüellik içinde değerlendirilmeli.
Bazı ekoseksüellere göre ekoseksüellik başlı başına bir +18 eğilim ya da +18 kimlik.
Ekoseksüel yaklaşım, özel hayatın varsayılan olarak ekolojik bir yaklaşım olduğunun altını çiziyor; ekolojiye değer vermenin ve ekolojik bağları tanımanın ise özel hayatı anlamayı olumlu yönde etkileyeceğini savunuyor.
Nelerin ekoseksüellik olduğuna örnekler vermek gerekirse; ağaçlara sarılıp onlarla beraber olan kişiler bu harekete dahil ediliyorken yalnızca sürdürülebilir +18 ürünleri kullanan tüketiciler veya çıplak doğa yürüyüşü yapan insanlar da hareketin bir parçası sayılıyor.
Ekoseksüel hareketin hızlı bir şekilde marjinal olmaktan çıkıp ana akım bir hareket olmaya başladığını da söylemek mümkün.
Ekoseksüelliğin hızlı yükselişinde özel hayatın, her konuda olduğu gibi, etkin ve güçlü bir dikkat çekme aracı olması.
Dolayısıyla güçlü bir çevre bilincini oluşturmada ekoseksüelliğin önemli bir işlevi olacağı söylenebilir.
Ekoseksüel hareket büyüme hızını hiç kuşkusuz san francisco'da yaşayan, performans sanatçısı ve aktivist lezbiyen çift annie sprinkle ve elizabeth stephens’e borçlu.